Kuveytli akademisyenler, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) askeri darbe girişiminin başarısız olmasındaki en büyük etkenin Türk halkının meşruiyet etrafında kenetlenerek askeri darbeye karşı çıkması olduğunu belirtti. Başarısız askeri darbe girişiminin ardından değerlendirmede bulunan Kuveytli akademisyenler, Türk halkının darbeye karşı direnişinden övgüyle söz etti. Kuveyt Üniversitesi Siyaset Bilimi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şefik el-Gabra, "Türkiye'de yaşananlar demokrasi dersidir." diyerek, halkın ve sokakların rolünün önemini vurguladı. Türkiye devleti ve kurumlarının demokrasi, halkın görüşüne saygı üzerine kurulduğuna ve böyle bir devlette darbenin başarılı olamayacağına dikkati çeken Gabra, "Darbe girişimi, organize olmasına rağmen Türk halkının, hükümeti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı destekleyen ve ona muhalif olan tüm kesimleriyle ortak bilinci sayesinde başarısız oldu. Türkler askeri darbenin ağır sonuçlarını biliyor, bu nedenle bu girişime karşı ayaklandı." dedi. "Halkların kaderi ancak seçim sandığıyla belirlenir" Bir diğer Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdullah eş-Şayci de askeri darbe girişimini başarısız kılan şeyin halkın bir olması ve siyasi partilerin anlaşmazlıkları bir kenara bırakarak meşruiyetin, halkın ve ülkenin maslahatının yanında yer alması olduğunu ifade etti. "Meşruiyeti ve demokrasiyi koruyan halk özgürlüğü hak eder" diyen Şayci, Türk halkının, ülkelerini korumak ve ona yönelik herhangi bir kötülüğü kabul etmediklerini göstermek için Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın fotoğraflarını değil, Türk bayraklarını taşıdığını dile getirdi.  Şayci, askeri darbenin başarısız olmasından çıkan sonuçların, halkın askerden daha güçlü olması ve halkın meşruiyet etrafında kenetlenmesiyle zafere ulaşılması olduğunu söyledi. Kuveyt Üniversitesi Ticaret ve Çalışma Hukuku Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdulkerim el-Kindi, "Şüphesiz askeri darbe girişiminin başarısız olmasının önemli etkenleri hükümetin meşruiyet konusunda ısrarcı olması ve muhalefetin demokratik düzeni savunmasıdır. Bunlardan da önemlisi halkın tercihlerine sahip çıkmasıdır." diye konuştu. Kindi, "Askerler bazı yerleri kontrol altına alabilir ve tanklarla yol kesebilir ancak halkların kaderi ancak seçim sandığıyla belirlenir." ifadelerini kullandı.