“Gelenekten geleceğe ebelik”

Ankara’da düzenlenen Uluslararası Ebelik Kongresi’nde son yıllarda artan sezaryen doğum oranlarının azalması için ebeliğin güçlendirilmesi ile normal yolunda giden gebeliklerin izlenimi ve normal doğumların sorumluluğunu ebeye bırakmak gerektiğine dikkat çekildi

NAZ AKMAN - Sağlık Bilimleri Üniversitesi işbirliğiyle düzenlenen “5’inci Ulusal 4’üncü Uluslararası Ebelik Kongresi”nde, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından 2020 yılının “Hemşire ve Ebe Yılı” olarak ilan edilmesiyle birlikte son yıllarda artan sezaryen doğum oranlarının önüne geçilmesi konusu tartışıldı. Önceki yıllarda Sağlık Bakanlığı’nın normal doğum teşvikinin artırılmasına yönelik çağrısına destek veren Türk Ebeler Derneği, özellikle büyükşehirlerde sezaryen doğum oranının yüksek olduğuna ve bu konuda ebelere büyük sorumluluk düştüğüne dikkat çekmişti. Bu yıl çok sayıda sağlık çalışanın katıldığı kongrede, ebelerin bilimsel olarak yetiştirilmesiyle söz konusu sezaryen oranında düşüşün yakalanabileceği konuşuldu. [caption id="attachment_169866" align="alignleft" width="286"] Türk Ebeler Derneği, Kongre Başkanı ve Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Sağlık Bilimleri Fakültesi Ebelik Bölüm Başkanı Nazan Karahan[/caption] Karahan, “Ebeler olarak biliyoruz ki dokunduğumuz hayatlarda fark yaratıyoruz” Kongrede konuşan Türk Ebeler Derneği, Kongre Başkanı ve Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Sağlık Bilimleri Fakültesi Ebelik Bölüm Başkanı Nazan Karahan, “Gelenekten geleceğe ebelik” temasıyla, yaşadığımız coğrafyada ebelik mesleğinin kadim köklerinden gelen bilgeliği, bilimin ışığında geleceğe taşımak istediklerini belirtti. Gereksinim duyulan kurslarla genç ebe akademisyenlere destek olduklarını söyleyen Karahan, “2007 yılında henüz işin başındayken, ilk ebelik kongresini Harbiye Askeri Müze’de gerçekleştirirken pek çok kişi hayal gördüğümü söylemişti. Ancak ilk kez kongre düzenlememize rağmen 500 katılımcıyla 108 bildiriyle işin üstesinden gelmiştik. Türkiye’de henüz kimse ‘doğum’ demezken biz yine 2009 yılında ilk doğum sempozyumunu yaptık. Ebeler olarak biliyoruz ki dokunduğumuz hayatlarda fark yaratıyoruz. Bizler gibi fark yaratmak isteyen öğrencilerimizle akademik olarak çalışmalar yürütüyoruz. Cumhuriyetin ilk yıllarında kadınların eğitim aldığı meslek ebeliktir. Bizim köklü geçmişimiz kadim bir ebelik bilgisi taşıyor. Biz bu ebelik bilgisini ve ruhunu bilimin ışığında geleceğe taşımak istiyoruz. Bu coğrafyada ebeler her zaman değerli oldu” dedi. 2020 “Hemşire ve Ebe Yılı” WHO tarafından 2020 yılının “Hemşire ve Ebe Yılı” ilan edilmesiyle ebelerin önemine bir kez daha dikkat çekildiğini hatırlatan Karahan, “Biz bu alandaki çalışmalarımızı bilime dayandırarak, verdiğimiz kurslarla nitelikli donanımlı ebeler yetiştirmeye çalışıyoruz. İyi bir ebe olmak için teorik bilginin yanında pratik bilgi de gerekiyor. Kongre aracılığıyla alanın ebe doçentleri, akademisyenleri bir araya geldi. Doğuma güncel yaklaşımlar çerçevesinde verilecek olan bu eğitimde hedeflenen, ebelerin var olan iletişim ve el becerilerinin ve bilgi düzeylerinin daha da artması, ebelik hizmetlerinin güçlendirilmesi, normal doğumun desteklenmesi, sunulan hizmet kalitesinin artırılmasıdır. Bilim alanında ilerlememizi sağlayan da bu. Başarılı kurslar gerçekleştirdik, bu eğitimler aracılığıyla ebelerimizi sektöre dahil ettik” diye konuştu. Ebelerle sezaryen doğumun önüne geçilebilir Türkiye’nin sezaryen doğumda Avrupa’da ilk sırada yer aldığını vurgulayan Karahan, “Uluslararası araştırmalara göre, Türkiye sezaryen doğum oranlarında ilk sıralarda yer alıyor. Kadınlarımızın doğum hikayeleri korku dolu. Annelerimiz sancı çekmekten korktuğu için sezaryen doğum yapmayı tercih ediyor. Dolayısıyla sezaryen hayatımızda normal bir yöntem olarak yer almaya başladı. Ancak normal doğumda bebek pek çok konuda daha sağlıklı oluyor. Hiçbir anne sezaryenle bebeğine haksızlık yapamaz. Ebeler olarak, sezaryenin zorunlu haller dışında engellenmesi konusunda buradayız. Anne adaylarının doğum konusundaki korkularını yenmeleri için kadınlarımızın algısını değiştirmeye ihtiyacımız var. Tam da bu noktada devreye ebeler giriyor. Daha önce ülkemizde doğumda anne ve bebek ölüm oranları yüksekti. Biz ülke olarak bu oranları en hızlı şekilde düşürmeyi başardık ama bunu yaparken birden sezaryen doğumları yükseldi. Bu arada ebeleri değersiz hissettirip, işin dışına ittik. Yani ebeler sağlık sisteminin dışında kaldı. Şimdi yeniden ebeleri sisteme dahil etmek için var gücümüzle çalışıyoruz. Çünkü biliyoruz ki, iyi ebeler yetiştirebilirsek sezaryene oranlarını da düşürebiliriz” sözlerine yer verdi. “Ebelik şart!” Karahan ayrıca pek çok ülkede doğum sürecini ebelerin yürüttüğünü söyleyerek, anne ve babanın bebekle bağının kurulması konusunda ebelere görev düştüğünü dolayısıyla ebelere gereken değerin verilmesini ve sağlık çalışanlarının yaşadığı sorunlara çare bulunmasını istediklerini belirtti. Karahan, “Anne adayının doğum sürecinde eğer riskli bir durum varsa elbette bu durumun hekimin gözetiminde olması gerekiyor. Ebeliğin artık daha fazla konuşulması gerekiyor çünkü doğum hiçbir risk barındırmıyorsa ebenin sorumluluğunda olmalıdır. Birçok gelişmiş ülkede doğum sürecini, hatta risk yoksa doğumu ebeler yürütüyor. Ülkemizde de bunun yerleşmesi şart” diye konuştu.
Editör: TE Bilisim