Orhan KARADAĞ Hemen her yıl futbol liglerinin tamamlanmasına kısa bir süre kala, bilinen bir senaryo gündeme getirilir. Bu senaryonun başlığı hiç değişmez: ”Liglerden düşme kaldırılıyor.” Her sezon sonuna yakın ligden düşen ya da düşmeye aday takımların umutlarıyla oynanır… Aslında hemen herkes de bunun olamayacağını bilir ama, ”Umut fakirin ekmeği” denir, böyle bir beklentinin içine girilir. Bu senaryoyu yazanların da büyük ihtimalle, federasyon yönetimin ”Liglerden düşmeyi kaldırdım” demesi halinde ülke futbolunun neler yaşayabileceğini bildiklerini var sayıyorum. Evet… Şu günlerde yine basında çokça Süper Lig ve TFF 1. Lig’den düşmenin kaldırılacağı yönünde haberlere tanık oluyoruz. Lig oynandıktan, başarılı-başarısız takımlar belli olduktan sonra bir federasyonun çıkıp, ”Liglerden düşmeyi kaldırdım” demesinin FIFA nezdinde bulacağı en hafif karşılık, Türkiye’nin Milli Takımlar düzeyindeki müsabakalarına yasak gelmesi olur, FIFA üyeliğinin askıya alınmasına kadar gider. Yani bu senaryoyu yazanların dile getirdikleri kadar kolay değil bu kararı almak. Şu olabilirdi… TFF, koronavirüs dünya salgınının başlangıcında, ligleri durdurdu… Ardından Süper Lig ve TFF 1. Lig için kalan maçların oynanabilmesi için takvim belirledi ve uyguladı. TFF 3. Lig ve alt ligleri ise mevcut haliyle tescil ettiğini açıkladı. Salgın döneminin başlangıcında durdurulan Süper Lig ve TFF 1. Lig’in de mevcut haliyle tescil edildiği açıklanıp, olağanüstü dönem nedeniyle düşmenin kaldırılmasına karar verildiği açıklansa FIFA-UEFA nezdinde belki geçerli bir mazeret olabilirdi. Ancak, yukarıda da ifade ettiğim gibi ligler oynanıp, başarılı-başarısız takımların derecelerinin belli olmasının ardından alınacak böyle bir kararın ağır yaptırımı olur. Liglerde takım sayısını arttırmanın tek koşulu, sezon başlamadan, ”önümüzdeki sezon lig şu kadar takımla oynanacak-düşme kaldırılacak” gibi net açıklamalarla duyurularak yapılabilir. Yani ligin 20 ya da daha fazla takımla oynanmasına bugünden karar verilir ve sonraki sezon uygulanır. Son olarak, burası Türkiye her şey olabilir diyerek yazıyı noktalayalım.