Seyahat nedeniyle yazılarıma bir süre ara verdim.    Kulağım hep haber bültenlerinde oldu.    Devlet büyüklerinden umut veren itiraflar not ettim.    Cumhurbaşkanı Allah’tan ve milletten af dileyerek mealen şöyle dedi:    “Bu yapı hakkında söylenenlere itibar etmedik. İnanmadık. Aldatılmışız.    Rabbimden ve milletimden af diliyorum.”    Daha önce Adalet Bakanı Bozdağ, TBMM’de muhalefet sıralarına bakarak:    “17-25 Aralık’tan önce söylediklerinize biz inanmıyorduk, sonrasında söylediklerimize de siz inanmadınız.”    AKP binasına büyük boy Atatürk posterinin asılması,    Bazı devlet yöneticilerinin ağızlarına ilk defa “Atatürk”ün adını anmaları,    Cumhuriyet, laiklik vurgulamaları…    Ve 7 Ağustos’ta Cumhurun başı, Meclisin başı,  iktidarı ve muhalefeti ile birlikte Demokrasiye ve Cumhuriyete bağlılık mitingi…    Bunlar, ilerisi için umut verici gelişmeler.    Umarız, büyü bozulmaz, bu idrak iklimi devam eder.    Buna milletçe çok ihtiyacımız var.    Külahlar öne konulup muhasebe yapmak, vatanını seven herkesin görevi ve borcu.    On dört yıl boyunca iktidarı hep eleştirdik.    Keşke haksız çıkan biz olsaydık.    Ne yazık ki ülke bu güne kadar iyi yönetilemedi.    Sağlanan bu güzel iklimden sonra iktidarı, muhalefeti, kurumları ve halkıyla birlikte devleti en iyi şekilde restore etme fırsatı çıkmıştır.    Bu musibetten ders çıkararak Cumhuriyetimizin kurucu değerlerine, fabrika ayarlarına geri dönülmelidir.    Eleştirilerimizden vazgeçmedik elbet.    Yapıcı eleştirilere devam edeceğiz.    Askeri okulların kapatılması, emir komuta zincirinin bozulması iyi olmadı.    Ordunun kaynaklarını kurutarak, emir komuta zincirini bozarak bu belânın içinden çıkamayız.    Eski deyimle “teenni” ile hareket ederek, doğruyu bulmamız lâzım.    Ortak aklı işletmemiz lâzım.    Ortak akıl TBMM’dir. İktidarı ve muhalefeti ile birlikte…    Ortak akılla bulunacak yol, en salim yoldur.    Şaşmayalım.