MEB yeni eğitim öğretim müfredatı taslağını kamuoyu ile paylaştı MEB yeni eğitim öğretim müfredatı taslağını kamuoyu ile paylaştı

2-21Berna Karataş
Türkiye’de üniversite sayıları artış gösterse de üniversite eğitimini yarıda bırakan öğrenci sayısı tırmanışta. Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) “Mezunlar Hariç Üniversiteden Ayrılan Öğrenci Sayısı” verilerine göre, 2021 yılında 338.926, 2022’da ise 389.564 öğrenci, üniversite eğitimlerini yarıda bıraktı. Raporda öğrencilerin eğitimlerini yarıda bırakma nedenine yer verilmese de, “liyakat” ve “ekonomik krizin” öğrencilerin temel sorunları olduğu belirtiliyor.
CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen’in, üniversiteyi kazanmasına rağmen kayıt yaptırmayan ve kayıtlarını donduran öğrencileri soran önergesini yanıtlayan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, 2023’te 157 bin 576 öğrencinin üniversite eğitimi almaya hak kazanmasına rağmen kayıt yaptıramadığını, son 5 yılda ise eğitimini donduran öğrenci sayısının 268 bin 714 olduğunu açıkladı.
Üniversite öğrencilerinin son yıllarda eğitimlerini bırakma oranının hızla tırmanışını eğitim görevlileri Tülin Keser Topçu ve Pınar Gümüşoluk değerlendirdi.
Ağırlaşan barınma ve kira, üniversitelerde yemek ücretlerine yapılan zamlar…
Öğrencilerin eğitimlerini yarıda kesmesinin en temel sebebinin ekonomik sorunlar olduğuna işaret eden Tülin Keser Topçu, birçok öğrencinin barınma problemi yaşadığını, özellikle İstanbul ve İzmir gibi büyükşehirlerde konut pahalılığının öğrencileri ve aileleri zorladığına dikkat çekti. Topçu, konut fiyatları ve hayat pahalılığının öğrencilerin eğitim hayatları üzerinde büyük etkisi olduğunu belirterek şu değerlendirmeyi yaptı:
“Yurt ve bursların yetersizliği, giderek ağırlaşan barınma ve kira sorunu, üniversitelerde yemek ücretlerine yapılan yüzde 150-200’e varan zamlar, üniversite öğrencilerini zor durumda bırakıyor. Son beş yıldaki tabloya baktığımızda, eğitimlerini yarıda kesen öğrencilerin arasında, ilk tercih yaptıkları köklü devlet üniversiteleri var. Öğrenciler, bu okullara girebilmek için zorlu bir sınav sürecinden stresli dönemlerden geçiyor. 
Ekonomik koşullar, asgari ücretle geçinen birçok aile için zorlaşıyor. Bir öğrencinin ev kirası, faturaları, yol, beslenme ve eğitim masraflarını karşılaması için aylık asgari ücretten daha yüksek bir gelire ihtiyacı var. Yurtta ve ailesiyle birlikte ikamet eden kişilerde durum değişkenlik gösteriyor tabii. Bu yüzden birçok öğrenci, eğitimlerine devam edebilmek için farklı iş kollarında çalışıyor. Hem üniversitenin temposunu hem de ağır çalışma koşullarını bir arada yürütemeyen bazı öğrenciler, okulu bırakmak durumunda kalıyor. Ekonomik krizin derinleştiği ülkelerde liyakatin de aynı oranda düştüğünü söyleyebiliriz. Örneğin Amerika Birleşik Devletleri (ABD) eğitim istatistikleri verilerinde, ekonomik koşulları daha sınırlı olan Afrika ve İspanyol kökenli ve yerli ailelerin çocuklarının okulu bırakma olasılığı beyazlara göre çok daha yüksek olduğunu görüyoruz.” 
1-28Sorununun ihmal edilmesi, çalışma yapılmaması büyük bir kayıp
Birçok öğrencinin gerek okudukları bölümler, gerekse gelecekleri konusunda umutlarını yitirdiğini vurgulayan Pınar Gümüşoluk ise, “Öğrencilerin kafasında, ‘Okul bitince ne yapacağım? İş bulabilecek miyim? Nasıl bir geleceğim olacak? Geçinebilecek miyim?’ gibi düşünceler dolu. Bu düşünceler, derin kaygılara dönüştüğü zaman durum kötüye gidiyor. İnsanların umudunu alırsanız her şeyini alırsınız” dedi. 
Eğitim sisteminde ciddi iyileştirmeler yapılmasını, öğrencilerin hem ekonomik hem sosyal anlamda desteklenmesi gerektiğinin altını çizen Gümüşoluk, şunları söyledi:
“Türkiye’de okul bırakma sorununun ihmal edilmesi, bu sorunun boyutları hakkında fikir sahibi olmak adına değişik çalışmaların yürütülüyor olmaması büyük bir kayıp. Oysa farklı ülkelerde, özelikle ABD gibi gelişmiş ülkeler başta olmak üzere, bu konuda çok fazla yayın yapılmakta, ayrıntılı çalışma örneklerine bulunmakta. Eğitim sisteminde iyileştirme yapılırken, eğitim sisteminin birçok sorun ve sisteme özgü birçok olgunun aydınlatılması önemli. Bu sorunlardan biri olan okul terki, öncelikli olarak ele alınmalı. Sorunun ortaya konulması, önleme çalışmalarının da gündeme gelmesini kolaylaştır.” 
Türkiye’de eğitim almak yerine Avrupa’da garsonluk yapmayı tercih eden veya düşünen öğrenci sayısının azımsanmayacak kadar fazla olduğuna işaret eden Gümüşoluk, sözlerini şöyle tamamladı:
“Burada bir kaygısızlık yaşıyorlar ve tabii bu kaygıların sebebi de güven sorunu. Mutsuz olan öğrenciler en azından Avrupa’da çalışarak maddi olarak rahatlayacağını düşünüyorlar. Öğrencilerin okulu terk etmesi, eğitimlerini yarıda bırakması o ülkedeki ekonomik, sosyal ve kültürel koşullar hakkında ipucu verebilir. Ancak, okulu bırakmanın ötesinde yaşadıkları olumsuz koşullar dikkate alındığında, maalesef hiç de iç açıcı olmayan bir tabloyla karşı karşıya kalındığını görüyoruz.”

Editör: Web Editör7