Doğan BULGUN  2006 yılında başladıkları müzik kariyerlerine, sonuncusu geçtiğimiz yıl yayınlanan dört stüdyo albümü ve sayısız ödül sığdıran Sydney çıkışlı folk rock ve indie pop ikilisi Angus & Julia Stone, 11 Temmuz’da Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’ne, hybrid (ayakta ve oturmalı bir arada) formatta konuk olacak. Arşivlerinde, başta “Big Jet Plane” olmak üzere milyonlar tarafından dinlenen pek çok şarkı barındıran Angus & Julia Stone kardeşler, bir yaz akşamı retro filtreli bir melankoli yaşatmak için Zorlu PSM’de sevenleriyle buluşacak. İki kardeşin projesi olan Angus & Julia Stone, 2006 baharında yayınladıkları ilk teklileri “Chocolates & Cigarettes”ten bugüne kadar, rüya atmosferindeki akustik sesleri, indie ve folk etiketleriyle buluşturdu. Her geçen gün dinleyici kitlesini artırmaya devam eden Avustralyalı ikili, ilk üç albümleri ile Platinum satış istatistiklerine ulaştı ve “Big Jet Plane” şarkıları ile tüm dünyaca bilenen bir hite sahip oldu. Samimi müzikleriyle konserlerinde dinleyicileri hikayelerine dahil eden Angus & Julia Stone, Eylül 2017’de yayımlanan son albümleri “Snow”un turnesi kapsamında Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’nde sahne alacak. Tarih: 11 Temmuz 2018 Çarşamba, Yer: Zorlu PSM Turkcell Sahnesi (İstanbul), Saat: 20.30. Bakırköy’de ‘Rock Fırtınası’ Bak’ın Rock Festivali’nin ikincisi Bakırköy Belediyesi Sanatçılar Parkı ve Spor Kompleksi’nde yapıldı. Bakırköy Belediyesi ve BASAD (Bakırköylü Sanatçılar Derneği) işbirliğiyle ücretsiz düzenlenen Bak’ın Rock Festivali’nde; Devil, Objektif, Naulitus, Altın Madalyon, Tarkan Çadır Band, Flash, Ekvator, Grand Fathers ve Sis sahne aldılar. Bak’ın Rock Festivali’nin ikincisini yeni açılan Bakırköy Sanatçılar Parkı ve Spor Kompleksinde düzenlemekten büyük mutluluk duyduklarını ifade ederek konuşmasına başlayan Bakırköy Belediye Başkanı Dr. Bülent Kerimoğlu şunları söyledi: “Kültür ve sanatın başkenti Bakırköy’de; öncelikle gençlerle buluşmayı ve rock müziğine yeni bir soluk olmayı hedefliyoruz. Bu sene birbirinden kaliteli sekiz grubun sahne aldığı festivalde; baskıya, sömürüye, tacize, şiddete isyanımızı dile getirdik. Bak’ın Rock Festivalini artık geleneksel hale getirdik ve önümüzdeki yıllarda da festivalimiz sürecek.” Bir müzik dehası Steven Wilson, 22 Temmuz’da İstanbul’da GENEL hatlarına bakıldığı zaman, kariyerinin çıkış noktası için verilen Pink Floyd referansı, sanatçının Porcupine Tree, yan projeleri ve solo işlerine yakın çekim bakıldığında çok daha geniş bir fotoğrafla birleşiyor. Öyle ki; bu fotoğrafta Donna Summer'dan Jethro Tull'a, King Crimson'dan ABBA'ya, Donovan'dan The Beatles'a, çok geniş bir aileye rastlamak mümkün. Sanatçının iki paragrafa sığmasının imkansız olduğu kariyer satır başları, sürekli yenilenen ve şu an onuncu baskısını görebileceğiniz online CV'sinde mevcut. 500 sayfanın kabataslak bir özetini çıkardığımızda, Zorlu Performans Sanatları Merkezi'nde heyecanla beklenen konserini gerçekleştirecek Steven Wilson hakkında atlanmaması gereken detaylar şunlar oluyor; - Günümüz ve tüm progresif rock tarihinin en önemli yapı taşlarından biri olan Porcupine Tree'yle şu ana kadar hepsi de birbirinden önemli 10 stüdyo albümüne imza attı. Sıradaki albümün ne kadar büyük bir sabırsızlıkla beklendiğini söylememize gerek bile yok... - Klişeden de klişe "Neden müzik?" sorusunu Steven Wilson'a sorarsak alacağımız tonla cevap var. En temeline indiğimizde ise Pink Floyd ve Donna Summer'la karşılaşıyoruz. Bir Noel gecesi, Wilson Ailesi birbirlerine aldıkları hediyeleri açar. Müzik sevgisi zirvelerde gezen aile üyeleri birbirlerine plaktan başka bir şey almamıştır. Steven Wilson'ın payına düşen ise, Pink Floyd - Dark Side of the Moon ve Donna Summer - Love to Love You Baby plakları olur. Bu iki plak, Steven Wilson'ın müzisyen kimliğinin temel kodlarını yazan ve kariyerindeki işlerde sıklıkla görebildiğimiz referanslara hayat verir. - Steve Wilson ayakkabıya pek inanmaz. Dünya üzerindeki hemen hemen her enstrümanı çalabiliyor oluşu gerçeğinden sadece elektrogitarı ele alırsak, bu durumun sebebini de açıklayabiliriz. Wilson, sahnede gitarını çalarken kullandığı onlarca pedala daha rahat hakim olabilmek adına ayakkabı giymeyi tercih etmiyor. - Progresif rock ana hattından çıkarsak; Wilson'ın ambient, drone, noise, post-rock, krautrock ve shoegaze başta olmak üzere müzik kariyerinde uğramadığı bir durak kalmadığını görebiliriz. - Steven Wilson tıpkı müzik kariyerinde olduğu gibi, gerçek hayatta da sabit bir yerde durmaktan hoşlanmıyor. Şu an İngiltere'nin Hemel Hempstead kasabasında yaşayan sanatçı, hayatının belli bölümlerini dünyanın farklı bölgelerinde geçirdi. Bu durum, Porcupine Tree başta olmak üzere, Steven Wilson'ın elinin değdiği tüm işlere fazlasıyla ilham vermiş. - Steven Wilson'ın 2008 çıkışlı ilk resmi solo albümü Insurgentes, bir yıl sonra Danimarkalı yönetmen Lasse Hoile'nin yönettiği aynı adlı bir belgesel filme hayat verdi. Mikael Åkerfeldt, Aviv Geffen, Trevor Horn, Susana Moyaho ve Jonas Renkse'nin yer aldığı belgesel filmi muhakkak izlemeniz gerektiğini söylememize gerek bile yok. - Porcupine Tree hayranlarının dikkatinden kaçmadığına emin olduğumuz bir şey var. Steven Wilson, şairane şarkı sözlerinde tren referansı vermeyi çok seviyor. Bunun sebebini öğrenmek için Wilson'ın çocukluğuna iniyoruz. İngiliz sanatçının, İngiltere'de doğup büyüdüğü evin bir tren istasyonunun çok yakında oluşu, şarkı sözlerindeki bol tren referansının sebebi. - Bugüne kadar 2 kez Porcupine Tree'yle, 1 kez Mikael Åkerfeldt'li projesi Storm Corrosion'la, 1 kez de solo albümü Grace for Drowning'le Grammy'ye aday oldu. - Müzisyen kimliğinin yanında kendi kendini yetiştirerek çok yetenekli bir prodüktör haline gelen Steven Wilson; Opeth, Marillion, Orphaned Land, Yoko Ono, Anja Garbarek, Pendulum ve Anathema başta olmak üzere birçok önemli sanatçıyla çalıştı. - Kendisine ilham veren ve müzik tarihine damga vurmuş albümleri remix'lemeye ise bayılıyor. Özellikle King Crimson ve Jethro Tull albümleri, bu güzel durumdan nasibini fazlasıyla aldı. - Kendi ilham alırken bizlere de ilham verdiği yan projelerinin ucu bucağı yok... No-Man, I.E.M., Bass Communion, Blackfield ve Storm Corrosion isimleriyle hayat bulan bu projeler, Steven Wilson'ın vizyonunun ne kadar geniş olduğunu kanıtlıyor. 27 Şubat 2015'te yayınlanan Steven Wilson'ın 4. solo albümü Hand. Cannot. Erase.'i ise özel bir özen göstererek dinlemek lazım. Büyük övgüler alan bu albümün turnesi dahilinde Steven Wilson 2 Mayıs’ta Zorlu PSM’de bir konser vermişti. Şimdi 5. Albümü To The Bone ile yine sevenleriyle buluşacağı bir dizi konser için de yola çıkıyor ve Zorlu PSM’yi de atlamıyor. Sanatçının kendi deyimiyle progresif pop şarkılarından ilham alan Back To The Bone, mültecilerden, teröristlere; esneyebilen gerçeklerden kaosa uzanan geniş bir spektrumda güncel konulara değiniyor. Tarih: 22 Temmuz 2018 Pazar, Yer: Zorlu PSM Turkcell Sahnesi (İstanbul), Saat: 20.00.