Medipol Başakşehir'in milli kalecisi Volkan Babacan: Volkan Demirel bir Galatasaray maçından sonra formasını çıkartırken ayağı kayıp, omzunu sakatlamıştı. Tabii ki, Volkan için çok üzücü bir durum ama bu benim için büyük bir şans oldu. Milli Takım'da kalıcı olmak, burada sürekli oynayan, uzun yıllar hizmet eden bir oyuncu olmak istiyorum. Kişisel hedefim tabii ki, büyük takımlarda oynamak. İleride ne olur zaman gösterir
İSTANBUL  - Medipol Başakşehir'in milli kalecisi Volkan Babacan, çocukluk yıllarında futbola hiç ilgi duymadığını ve kaleci olmamak için okuldan kaçtığını belirtti. Türkiye Futbol Federasyonu'nun aylık yayın organı Tam Saha dergisine açıklamalarda bulunan Volkan Babacan, futbola son derece ilginç bir hikayeyle başladığını anlatarak, "İlkokul 4. sınıfa kadar basketbolla ilgilendim. Bir gün müdür yardımcısı beni yanına çağırdı, 'Yarın antrenmanımız var. Sen de geliyorsun' dedi. Şaşırdım, 'Ne antrenmanı?' diye sordum. 'Futbol antrenmanı... Kaleci olacaksın' cevabını verdi. 'Ben kalecilik yapamam' dedim, ertesi gün okula gitmedim" ifadelerini kullandı. Milli kaleci, o dönem futbola hiç ilgi duymadığını aktararak, şöyle devam etti: "Kaleci olacağım diye okula gitmedim. Sonra Ahmet Karsavurdan Hocamız beni yanına çağırdı. 'Nasıl gelmezsin idmana... Sen bu okulda okuyorsan bunu yapmak zorundasın. Bu senin görevin' dedi. Bana eldiven almış, krampon almış... Çok hoşuma gitti. Çünkü birisi beni düşünmüş ve benim için bir şeyler yapmıştı. O an kendimi önemli biri hissettim, değer gördüm açıkçası... 'Akşam idman var, geliyorsun' dedi. Ben de tabii okuldayım, kaçamayacağım artık." Fenerbahçe'nin seçmelerinde 7-8 gol yemesine rağmen seçilen isimlerin arasında yer almayı başardığını vurgulayan Volkan Babacan, 2005'te 17 Yaş Altı Milli Takımı ile elde ettiği Avrupa Şampiyonluğu'yla ilgili şunları kaydetti: "Avrupa Şampiyonası'ndaki takım, çok kolay yakalanabilecek bir takım değildi. Caner Erkin, Nuri Şahin, Deniz Yılmaz, Tevfik Köse gibi çok iyi oyuncular vardı. Bu saydıklarım gerçekten o yaşlarda kendilerini belli ediyordu. Biz, çok yetenekli oyunculara sahip olmanın yanında sahada karakterini veren, bazen duygularıyla değil de aklıyla oynayabilen bir takımdık. Çok duygu yoğunluğuyla oynuyorduk. Milli Takım'da forma giymek kulübümde daha ön planda olmamı sağladı. Ardından böyle büyük bir başarının gelmesi, finalde Hollanda'yı yenmemiz çok güzeldi." Ay-yıldızlı file bekçisi, futbolda yetenek ve çalışmanın yanı sıra şansa da ihtiyaç duyulduğunu ifade ederek, "Fenerbahçe'de profesyonel oldum. 16 yaşında kadroya girdim. Hatta Volkan Demirel bir Galatasaray maçından sonra formasını çıkartırken ayağı kayıp, omzunu sakatlamıştı. Tabii ki, Volkan için çok üzücü bir durum ama bu benim için büyük bir şans oldu. Hiçbir oyuncunun sakatlanmasını kimse istemez. Sevmediğiniz birisi de olsa sakatlanmasını istemezsiniz. Ancak belki de bu benim şansımdı" diye görüş bildirdi. Fenerbahçe'yi İspanyol teknik adam Luis Aragones'in çalıştırdığı dönemde, Türkiye Kupası'nda oynanan finalde iyi bir performans gösterememesi ve hatalı goller yemesi üzerine sarı-lacivertli ekipten kiralık olarak ayrılmaya karar verdiğini belirten Volkan Babacan, şu ifadeleri kullandı: "Gidip bir yerlerde şansımı denemek istedim. Kayserispor'a gittim. Orada da fazla forma şansı bulamadım. Buldum, kaleye geçtim. Yine bir Fenerbahçe maçı oynadım. Çok konuşulan, saçma sapan şeyler anlatılan bir maçtı. O maç benim bir seneme mal oldu. Çünkü son 8 hafta kadro dışı kaldım. Manisaspor'da çok güzel günlerim geçti. Süper Lig'de oynamak istiyordum. Bunun içinde daha önce beraber Avrupa Şampiyonluğu yaşadığımız Abdullah Avcı'nın Başakşehir'de yeni bir projeyle mücadele edeceğini öğrenmek beni heyecanlandırdı. Yeni kurulmuş bir takım olarak iyi başladık. Ligin devamını da iyi getirdik. Futbolun gerektirdiği şeyleri yaptık. Sonunda da bence ilk senemizde büyük bir başarı elde ettik." "İnanıyorum ki, çıkışım devam edecek" Volkan Babacan, yakaladığı çıkışla ilgili bir soru üzerine, "Bu çıkışı belki çok daha önce yapmam gerektiğini düşünüyorum. Biraz geç kalınmış bir çıkış. Bu çıkış devam edecek mi? İnanıyorum ki devam edecek" değerlendirmesinde bulundu. Geçmişte konsantrasyon sorunu yaşadığını, ancak yeteneklerine güvendiğini ve iyi çalıştığı zaman kendisini öz güvenli hissettiğini anlatan 27 yaşındaki kaleci, hedefleriyle ilgili soruya şu yanıtı verdi: "Öncelikle Milli Takım'da kalıcı olmak, burada sürekli oynayan, uzun yıllar hizmet eden bir oyuncu olmak istiyorum. İlk geldiğimde heyecan nasılsa ikincisinde de aynıydı, üçüncüsünde de, şimdi de... Bu heyecanımı kaybedecek bir yer değil burası. Futbol hayatım sürdüğü kadar buraya gelmeyi hedefliyorum. Hocalarım oynatır, oynatmaz bilemem ama ben hizmet etmek istiyorum. dedi. Kişisel hedefim tabii ki, büyük takımlarda oynamak ama ileride ne olur zaman gösterir. Avrupa'ya gitmek de kolay değil. Kolay olsa 20 oyuncudan 10'u gider. Yetenek de yetmiyor. Avrupa ayrı bir tecrübe, ayrı bir öz güven. Maddiyattan da önemli bir şey..." Bayern Münih ve Almanya Milli Takımı'nın kalecisi Manuel Neuer'in, bir kalecide olması gereken her şeye sahip olduğunu belirten başarılı file bekçisi, en beğendiği futbolcunun ise yeteneği, kişiliği ve karakteriyle milli futbolcu Arda Turan olduğunu vurguladı. Volkan Babacan, Antalyaspor Teknik Direktörü Yusuf Şimşek'in Beşiktaş'ta oynadığı dönemde kendisine attığı golü unutamadığını kaydederken, henüz en iyi kurtarışını yapmadığını ifade etti.