Aksoy: Motor, insanda adalet duygusunu tam yerine oturtan bir hissiyat yaratır

Ankara Güvenlik Caddesi’nde bulunan üçüncü nesil kahve mekânı Way, tıpkı sahibiTuna Aksoy gibi motorsiklet tutkunlarının mekânı olmasıyla öne çıkıyor. “Hayalim” dediği işletmenin aynı zamanda ikinci evi olduğunu belirten Aksoy, motorsiklet kullanımı için de, “Motor, insanda adalet duygusunu tam yerine oturtan bir hissiyat yaratır” ifadesini kullanıyor

SULTAN YAVUZ- Ankara Güvenlik Caddesi’nde yer alan üçüncü nesil kahveci dükkânı Way Coffee, tıpkı sahibi Tuna Aksoy gibi motorsiklet tutkunlarının adresi olma özelliğini taşıyor. Motorsiklet tutkunu olmayı, doğa ve hayvan sevgisinden ayrı tutmayan Aksoy, “Aslında motorsiklet sevenler, doğa sporlarıyla uğraşanlar, doğa ve hayvan severler, hatta veganlar birbirinden çok da ayrı bir kitleyi temsil etmiyor. Buraya da bizim gibi insanların gelmesi beni mutlu ediyor” diyor. Daha önce İzmir Caddesi’nde ailesiyle birlikte çalıştığı 40 yıllık ayakakabıcı dükkânının zaman içinde kendisini yorduğunu belirten Aksoy, bu nedenle hem işinden hem de ailesinden ayrılarak geçimini de bir süre boks antrenörlüğü yaprak sağladığını dile getiriyor. Aksoy, “Hayâlim” dediği mekânın nasıl orata çıktığını şöyle anlatıyor: “Esnaflık çok bunaltmıştı, hem Kızılay’ın atmosferi hem de aile ile çalışmak zordu. Ben de ayrılmaya karar verdim ve bu süreçte karakalemle bir şeyler çizerken, hayâlimdeki motorsikleti çizdim. Zaten o daha sonra buranın amblemi oldu. Kahve dükkânı hep aklımdaydı ama hem hayatımı, hem motorsikleti nasıl bir araya getireceğimi bilmiyordum. Sonra motorsikletin altına bir yol çizdim ve aklama gelen ilk kelime olan ‘way’ yani ‘yol’ sözcüğünü yazdım. Beş ay sonra da Way’i açmayı başardım. O çizim şimdi buzdolabımın üstünde yer alıyor. Burada birçok şeyi kendi emeğimizle yaptık ve hem ablamın hem de annemin emeği büyüktür. Ablamın ahşap boyama atölyesi olduğu için, buradaki tüm tatlı dokunuşları o yaptı. Hayatta aile desteği çok önemlidir ve ben bu konuda şanslıyım, daima ailemle yan yanayız. Sanırım Tuna yolunu buldu diyebiliriz.” İki kedi ve iki köpeğe sahip olan Aksoy, zaman zaman mekâna köpeklerini de getirebilmesinin ve sevdiği işi yaparak, insanlarla sosyalleşmesinin ona çok iyi geldiğini ve Way’i “İkinci evi” olarak gördüğünü belirtiyor. Kahve ve yapımına ilişkin herşeyi inetmet yoluyla öğrendiğini kaydeden Aksoy, bir işi yapmanın kendisinden ziyade “Nasıl yapıldığınının önemi olduğunu” vurguluyor. Esnaf zihnieyetinde olmadığını ifade eden Aksoy, sakin ve “Kendisi gibi” bir mekân yaratmaktan memnun olduğunu söylüyor. Aksoy, “İçimde ne varsa yanımda getirdim, köpeklerim, motorsikletim, hatta ileride antreman yapmak için ayıracağım alt kat fikrim, her şey… Burayı hayatımdan ayırmadım ve insanlar da sevmeye başladı. Hem geçmişten dostluklarım hem de yeni insanlardan oluşan bir kitle ile burada aile gibi olmaya başladık. Önemli olan insanlarla tanışmak, insanın insana kattığını başka yerde bulmazsınız çünkü” diyor. Önceleri yarış tarzı motorları sevdiğini ancak şimdilerde kamp da yapabileceği daha sportif motorlara merak sardığını belirten Aksoy, Bolu ve Karadeniz gibi yerlere yolculuk ederek kamp yaptığını anlatıyor. “Motorsikletteki durum, rüzgâra kapılmak” Motorsiklet tutkusunu, “rüzgâra kapılmak” diye tanımlayan Aksoy, motorsiklet kullanmanın verdiği özgürlük hissini çok sevdiğini ve bunun “Ata binmek” gibi bir his verdiğini belirtiyor. Aksoy, “İki ruh birleşiyormuş gibi oluyor, değişik bir tutku. İnsanlar birbirlerinden gördükçe de motorsiklet kullananların sayısı artıyor. Motor adaletli bir kafadır, şaka kaldırmaz, kırmızı ışıkta bekmeyi, sinyal vermeyi öğretir, empati yeteneğinizi geliştirir. Araba daha korunaklı olduğu içi tüm bu saydıklarımı vermeyebilir. Motorda çok yönlü düşünmek zorundasın, karşındakinin hatasını da görüp o durumu düzeltmen lazım. Hataya yer olmadığı için sakin gitmelisin ve doğru ekipmanlara sahip olmalsın” diyor. “Geçek özgürlüğün, motorsikletle giderken yolda görüp karar verdiğin yerde konaklamak” olduğunu kaydeden Aksoy, “Sorumluluk isteyen motor, tam bir survıvor durumu gibidir. Motor, insanda adalet duygusunu tam yerine oturtan bir hissiyat yaratır” diye belirtiyor. Motorsikletle İtalya’ya gitmeyi çok arzu ettiğini dile getiren Aksoy, “motor kardeşliği” diye bir kavram olduğunu ve yolda birbini gören motorcuların selam verdiklerini de vurguluyor. “İkinci evim” Butik bir mekân olmanın avantaj sağladığını belirten Aksoy, “Ankara’nın yeni gözde mekânları var, Çukurambar mesela… Çok geniş mekânlar, personel yoğunluğu derken nefes alınmıyor. Ben oralarda kahve içmeyi hiç düşünmedim. Bu nedenle o türden bir yer de açmak istemedim, mutlu olmayacaktım çünkü. Günde 13 saat çalıştığım Way ise ikinci evim” diyor. Annesinin yaptığı börek ve kurabiyeleri de misafirlerine sunan Tuna Aksoy, hazır ürünlerdeki gibi ev dışı tüketim yağları kullanmadıklarını, bu sayede taze ve lezzetli tatları insanlar buluşturabildiğini belirtiyor. Sağlık ve müşteri memnuniyetinin önemli olduğuna dikkat çeken Aksoy, “Amacım beş kilo kurabiye, 10 kalıp kek satmak değil, insanlar buraya zaten kahve içmek için geliyor, karnını doyurmak için değil. Kahvenin yanında bir dilim kekle keyif almak isteyenler için birkaç çeşidim mevcut. Dediğim gibi Way, ben neysem o oldu…” diyor.
Editör: TE Bilisim