TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken: Hava muhalefeti sebebiyle sebze ve meyvenin çıkması gecikince fiyatlar yükseldi. Her yıl bu zamanda yerli ürünler piyasaya çıkınca fiyatlar otomatik aşağı gelir ve fakir fukara sebze ve meyvesini rahat yerdi.

 Bu yıl ülke genelinde yaşanan don ve dolu gibi afetlerin ardından şimdi de yoğun yağmur yağması tarım ve üreticiyi her alanda vurduğunu belirten TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, "Hava muhalefeti sebebiyle sebze ve meyvenin çıkması gecikince fiyatlar yükseldi. Her yıl bu zamanda yerli ürünler piyasaya çıkınca fiyatlar otomatik aşağı gelir ve fakir fukara sebze ve meyvesini rahat yerdi. Ancak, yağışların uzun sürmesi sebebiyle fiyatların yüksek oluşu enflasyonu da yükseltmektedir" dedi.

"YENİ MAHSÜL TOPLANMAKTA GECİKİNCE FİYATLAR DÜŞMEDİ"

Mart ayında yaşanan düşük sıcaklık, Nisan ayındaki don ile Haziran’daki dolu afetleri ve yoğun yağışlar dolayısıyla sebze ve meyve alanlarını tahrip ettiğini kaydeden Bendevi Palandöken, "Bu yıl hava şartlarının yağışlı ve soğuk seyretmesi sebze ve meyve fiyatlarını yükseltti. Sebze grubu içinde olumsuz hava şartlarından en çok etkilenen ürünlerin başında patates ve soğan geliyor. Tarlalarda yaşanan sel ve don olayları nedeniyle rekolte azalınca, aralık ayından başlayarak fiyatlar yükseldi. Patatesin toptan fiyatı 90 kuruştan 2,7 liraya kadar çıktı. Don ve dolu nedeniyle kayısı ve fındık rekoltesi düştü. Buna paralel olarak aracılar don, dolu, yağmur yağışlarını ve birde ramazan ayını bahane ederek mevcut fiyatların düşmesini engelliyor. Ancak yağışlı havanın yerini kısa sürede sıcak havaya bırakması ile yerli mahsulün çıkması ile fiyatların düşmesi an meselesidir" diye konuştu.

"ÜRETİM ARTTI AMA KALİTE DÜŞTÜ"

İklim değişikliğinin sebze ve meyveleri etkilediğine dikkati çeken

Palandöken, "Aşırı sağanak ve dolu yağışından sebze ve meyve yetiştiriciliği yer yer önemli zararlar gördü.

Genel anlamda verim arttı, ancak bununla birlikte yağışın fazlalığı kaliteyi olumsuz yönde etkiledi. Sürekli yağışların görülmesi tarımsal hastalıklarla mücadele için sık ilaçlama yapma zorunluluğu doğuruyor. İlaçlamanın artması girdi maliyetlerini yükseltiyor. Bu da çiftçiye ek bir yük getiriyor. Uzmanlar yaklaşık 450 bin dekardaki bağlarda çekirdekli üzümde zararın yüzde 50-80, çekirdeksiz çeşitlerde ise yüzde 30-40 arasında olacağını açıklıyor. Dallarda kiraz çatlamaya, çürümeye başladı. Havanın serin gitmesi, yağışlı olması kirazların, domatesin olgunlaşmasını engelliyor. Malatya’da kayısı da yüzde 60 rekolte kaybı, kalanın da kalite düşüklüğü olduğunu görüyoruz. Zamanında hasat yapılamaması, tüketiciye de yeterince mal ulaştırılamaması fiyatların düşmesini beklediğimiz bu zamanlarda hala yüksek seyretmesine neden olmakta" şeklinde konuştu.