ANKARA  - MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, "AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal'ın Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli'nin 'Bu millet bizi ne uzatıyor ne kısaltıyor ne de olduruyor' dediğine dair iddiası, tamamen uydurmadır" değerlendirmesinde bulundu.

Yalçın, yaptığı yazılı açıklamada, AK Parti sözcülerinin 1 Kasım seçimleri yaklaşırken algı yönetimi metotlarına başvurmaya başladığını belirterek, "Aldatma ve Kandırma Partisi olan AKP'nin kurmayları, MHP'nin yükselişinden telaşa düştüklerinden çareyi belden aşağı yöntemlere başvurmakta görmüşlerdir. Bu, aslında onlar için çare değil çaresizlik, zavallılık ve düşkünlüktür. Haddini ve hududunu bilmeden MHP liderine Kanarya Sevenler Derneği kurmasını tavsiye eden AKP'li Yalçın Akdoğan'ın partisi AKP, 13 yıldır, 'PKK Muhipleri Derneği' gibi yönetilmiştir" ifadesini kullandı.

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan'ın "AK Parti hükümetlerinin PKK ile pazarlıklarında etkin rol oynayan isimlerin başında geldiğini" ileri süren Yalçın,  şunları kaydetti:

"Başta Yalçın Akdoğan olmak üzere Mahir Ünal ve Efkan Ala'dan oluşan bu üç AKP'li, 28 Şubat 2015'te PKK'nın siyasi kanadı olan HDP ile Dolmabahçe mutabakatını tezgahlayan yıkım ekibinin baş aktörlerindendir. Dolmabahçe'yi imzalayan bu isimlerin Sevr'i imzalayan Hadi Paşa, Rıza Tevfik ve Halis Beyden oluşan üç isimden ne farkı vardır."

Yalçın,  AK Parti Grup Başkanvekili​ Ünal'ın, MHP Genel Başkanı Bahçeli hakkındaki açıklamalarını anımsatarak, şöyle devam etti:

 "Bu şahsın Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli'nin 'Bu millet bizi ne uzatıyor ne kısaltıyor ne de olduruyor' dediğine dair iddiası, tamamen uydurmadır. Abileri Başbakan Ahmet Davutoğlu, seçim gezileri ve toplantıları sırasında MHP hakkında gerçeğe aykırı beyanlarda bulunmakta, MHP Lideri Devlet Bahçeli'yi hayırcılıkla itham etmektedir. MHP'yle ilgili iftira kampanyalarına hız vermeleri, Davutoğlu'yla birlikte AKP'nin bütün sözcülerine Kaçak Saray'daki 'reis'leri tarafından tembihlenmiş olmalı ki artık hepsi aynı 'çatal dil'le konuşmaktadır."

Bahçeli'nin bir televizyon programında, "Davutoğlu ile görüşmelerinin iç yüzünü açıklayarak koalisyon hükümetine asıl 'Hayır' diyenin Başbakan olduğunu ortaya koyduğu"nu vurgulayan Yalçın, şu görüşleri paylaştı:

"Üstelik büyük bir fazilet, siyasi nezaket ve ahlak örneği göstererek Davutoğlu'nun saklı kalmasını ısrar ve ricayla istediği beyanlarını ortaya sermemiştir. Buna rağmen başta Ahmet Davutoğlu olmak üzere Yalçın Akdoğan ve Mahir Ünal gibi AKP sözcülerinin büyük bir nezaketsizlik ve çıkarcılıkla MHP liderini suçlamaları, seviyeyi düşürerek belden aşağı vurmaları, bunların hepsinin ayinesinin kirli, yüzlerinin çirkin, yüreklerinin kapkara olduğunu göstermektedir."

AK Parti'nin tek başına iktidardaymış gibi davrandığını ve asıl sorumluluklarını bir kenara bırakıp MHP'yle uğraştığını ileri süren Yalçın, "Bugüne kadar PKK'ya vermedik taviz, Doğu ve Güneydoğu'da teslim etmedik alan ve terk etmedik icraat bırakmayanların, şimdi sorumluluğu başkalarına yüklemeye çalışmaları utanmazlığın en büyüğüdür. Siyasi aymazlığın, pişkinliğin dik alasıdır" değerlendirmesinde bulundu.

AK Parti'nin politikalarını eleştiren Yalçın, açıklamasında şunları kaydetti:

"Adları ve varlıkları geçmişte kalan birçok parti gibi, AKP de adım adım tabela partisi olmaya, bitişe doğru sürüklenmektedir. Çünkü yalan ve iftiranın hasadı hüsrandır. Türk milleti, 7 Haziran'da olduğu gibi 1 Kasım'da da AKP'ye 'Hayır' diyecektir. AKP tabelaları, bir gün siyaset çöplüğünü dolduracaktır. Türkiye'yi sorunlara boğan karanlık ampulü de sonsuza kadar sönecektir ama 46 yıllık köklü bir dava partisi olarak MHP​, Türk siyasi hayatındaki onurlu mevkisini muhafaza edecektir. Türk varlığının, milletimizin birlik ve bütünlük azminin, hür ve bağımsız yaşama iradesinin sembolü olan üç hilalli bayrağıysa meydanları süslemeye devam edecektir."

Editör: TE Bilisim