Güray SOYSAL Başkent’in “Marka” değeri Ankaragücü, bir türlü içinden çıkamadığı, dalgalı denizde bocalamasına devam ediyor. Elde edilen 2 nci Lig Şampiyonluğundan sonra, yönetimdeki istikrarsızlık yüzünden, gelecek için yine “Kırmızı ışık” yakılmaya başlandı. İstikrarsızlıkla kolkola giren ve bu konuda çözüm bulmakta acizleşen Başkent’in bu uyuyan devi sıkıntıların büyümemesi için çareler üretemiyor. Her türlü oyunları kendisine ilke edinen mevcut yönetimin en son uygulaması ise, ortaya çıkan gülünç durumu bir kez daha ortaya çıkardı. Şampiyon takımın teknik direktörünün arkasından bir takım oyunların oynanması, Ankaragücü’nün geleceğini iyice karanlığa sokuyor. Nasıl mı? Menfaatlerini hep Ankaragücü’nün üzerinden sağlamaya çalışan ve kulübün içine soktukları bir takım kişilerin günahını İsmet Taşdemir çekti. Çalıştığı süre içinde bu menfaat çetesini kulübün içine sokmayan İsmet Taşdemir, sonunda pes edip, yolunu ayırdı. Mevcut yönetim ise, bir dönem kulübe girmeleri dahi yasak olan bu kişilerle şimdiler, yine canlı-ciğerli alış-verişin içinde olduğunu görüyoruz. Maddi sıkıntılarla boğuşan, buna ilaveten çok büyük problemlerle karşı karşıya bulunan yönetim bu çözümsüzlüğe çare bulamadığı süre içinde, boşu boşuna havanda su dövmekten başka iş yapacağı gerçeği ile karşılaşmaya devam ediyor. Bu menecer bozuntularının engeli durduğu süre içinde başka problemlerinde doğması kaçınılmaz olacak. Ankaragücü, emin adımlarla ilerleyeceği yolda hep geri adım atmak zorunda kalıyor. Durum böyle olunca, yönetim karşısındaki “Çaresizliklerle” uğraşmak zorunda kalacak. Bu durumda kulüb “Yaşanır” olmaktan çıkıyor. Her şeyden önce, yöneticilerin bir teknik direktörle çalışıp, çalışmama hakkını kabul edenlerdenim. Bu şampiyon hocanın, sezon sonunda yönetimle yoluna devam edip veya etmemesi konusunda hakkı olduğunu kabul edenlerdenim. Ancak... Bu başarılı teknik direktör ile çalışılmak istenmiyorsa, yönetim bu kişiyi karşısına alır ve medeni bir şekilde yollar ayrılmasını ister. Bir takım “Dolambaçlı” işler çevrilirken, mevcut başarılı adamı bir kenara bırakmak, ne insanlığa, nede mesleğin geleceğine uygun olmaz. Daha birkaç gün önce, konuştuğum bir Ankaragücü yöneticisi bana “İsmet hoca başarı oldu. Takımda Şampiyon olduğuna göre, bir yıl daha görevde kalacak. Teknik Direktör olarak ortalıklarda gezinen isimlerle alakamız yoktur” demesinin karşılığında, ortaya çıkan uygulama her şeyi ile bana yanlışlığı gösterdi. Demek ki Ankaragücü yönetimin nasıl çalıştığı böyle gerçekleşiyordu. Bu sistem, size bugün başarıyı getirir, ancak uzun solukta, yapılan yanlışlıklar hemen sırıtmaya başlayacağını hep birlikte göreceğiz. Anlaşılan Ankaragücü, her şeyden önce yönetimdeki birlikteliği sağlamalı. Bin yöneci çıkıyor “Bu iş olmayacak” diyor, başka birisi ise “Bu böyle olacak” derse, orada istikrardan bahsetmek en büyük yanlış olur. Sonuç olarak... Bu çalkantıdan çıkması gerekli kişilerin, en kısa zamanda yanlışlıklardan arınması gerekiyor. Bu durumun uzaması, Ankaragücü’nü yine felakete götüreceğini görür gibi oluyoruz. Bakalım, önümüzdeki günler ve saatler, beni bu düşünceden sıyırabilecek mi?