İÇİME SİNDİREMİYORUM Güray SOYSAL / Atletizmin başarı geldiğinde “şimdi tam adamını buldular” dedim. Bugün de bu sözümün arkasındayım. Her şeyden önce, Fatih Çintimar adam gibi adamdır. Bu düşüncemin değişmeyeceğine kalıbımı basarım. Bir süre öncesinde seçilerek Buz hokeyi Federasyonu Başkanlığı yaptı, O zaman “Burada işin yok. Senin işin Atletizm’de” dediğimi unutmam. Atletizm için ona 24 saat az gelir. Her şeyden evvel atletizmdeki doping pisliğini temizledi. Bir dönem, atletler arasında dopingli ilaçlar, ıspanak veya biber almak gibi kolaydı. Önüne gelen “Başarıyı yakaladım” demek için, bu işin içine iyice girmişti. Fatih kardeşim Atletizmin patronu olarak göreve geldiğinde bu pisliklerin çok aza indirildiğini gördük. Buraya kadar Fatih’in yanındayım. Ama. Şu son Uganda’daki Dünya Kros Şampiyonasında 4 Kenyalının Türk Milli takımı forması altında koşup bronz madalya alınmasını bir türlü içime sindiremedim. Bu konularda fikirleri olanların çoğunluğu da benim gibi düşündüğüne kalıbımı basarım. Geçenlerde düzenlenen ödül töreninde görüştüğüm Başkan Fatih’e serzenişte bulundum ve “Bir veya iki Türk çocuğu yok muydu” diye sorduğumda, biran durdu ve “İstenilen seviyede yerli krosçumuz yok” cevabını aldım. Bu söz üzerine “Keşke 4 Kenyalı ile dereceye gireceğimize, içinde bir veya 2 Türk çocuğu ile daha düşük derece alabilseydik” cevabını verdim. Başkan, bu sözlerim karşısında cevap dahi veremedi. Sonunda... Kendisini yakından tanıdığımdan, Fatih Çintimar’da bu görüntüsünü içine sindiremedi. Bunu adım gibi biliyorum. Başkan bir şeyleri düzeltmek isterken, başka işlerde ortaya çıkan yanlışlığın içine düşmüştü. Bu konuyu daha fazla kurcalamak istemiyorum. Son sözüm şu. Atletizmin patronu Fatih Çintimar, yapılan son işteki yanlışlığın farkındaydı. Ama bir kere, süt taşıyan tekne devrilmişti. Bunu düzeltmek elbette ki Fatih Çintimar’ın işi. Sonunda. yanlıştan dönüp, bu çirkinliği de düzeleceğini yürekten inanıyorum.