Fotoğraf sanatçılarından “Habitat” sergisi

Fotoğraf Sanatçıları Nihal Aral, Derya Güçlü, Derya Kanat ve Pınar Köksal’ın farklı tekniklerle oluşturdukları çalışmalar “Habibat” isimli fotoğraf sergisiyle Ka Fotoğraf Geliştirme Atölyesi’nde gösterildi

NAZ AKMAN -  Ka Fotoğraf Geliştirme Atölyesi, Açık Atölye’nin 12. döneminde fotoğraf sanatçıları Nihal Aral, Derya Güçlü, Derya Kanat ve Pınar Köksal’ın “Habitat” temalı fotoğraf sergisine ev sahipliği yaptı. 2011 yılından bu yana yaklaşık 6 bin öğrenciyi fotoğrafla buluşturan Ka Fotoğraf Geliştirme Atölyesi, dört sanatçının çalışmalarını yaparken Maroesjka Lavigne’den esinlendiği “Habitat” temalı sergi ile 16 Haziran Pazar gününe kadar meraklıların ziyaretine açık olacak. Ka Fotoğraf Geliştirme Atölyesi’nin dört kurucu isminden biri olan ve aynı zamanda atölyede eğitmenlik yapan ve “Habitat” sergisinin de danışmanlığını üstlenen Oğuz Karakütük, 12 haftalık teorik eğitimin ardından sanatçıların ortaya çıkardığı çalışmalara ilişkin şöyle bilgiler verdi: “Maroesjka Lavigne’ye selam!” “Bu sergiyi dört arkadaşımızla birlikte düzenledik. Atölyeye başlarken arkadaşlarımıza proje üretebilmeleri için sevdiğimiz, işlerini beğendimiz sanatçılarının çalışmalarından esinlenerek bir takım kavramlar öneriyoruz. Çalışmalarını ortaya çıkarmalarında ipucu veya hareket noktası sunuyoruz. Bu yıl Habibat teması ile Maroesjka Lavigne’ye selam gönderdik. Nihal Aral Amerika Rochester’da George Eastman Müzesi’ni ziyaret edip fotoğraflarken, Derya Güçlü çocukluk yıllarını geçirdiği Bartın’ı, kentin değişimini, dönüşümünü ve yabancılaşmasını fotoğrafladı. Pınar Köksal doğadaki rastlantısallığın mükemmelliğini pozlarken, Derya Kanat da insanların evlerinde kendilerini ait hissettiği köşeleri bizlerle buluşturdu. Temamız habitattı ancak herkes bu temadan anladığı ve kendine göre yorumladığı çalışmalar ortaya çıkarmakta özgürdü. Atölyede fotoğrafı bir ifade aracına dönüştürmeye ve başka disiplinlerle buluşturmaya çalışıyoruz. Burada herkese açık etkinlikler düzenleyerek, her seviyeye uygun atölyeler düzenliyoruz.” [caption id="attachment_158422" align="alignright" width="294"] Pınar Köksal[/caption] Doğadaki rastlantısallığı pozladı Sanatçılardan Pınar Köksal da, doğadaki rastlantısallığı üst üste pozlama tekniği ile ortaya koyarak, doğadaki mükemmel işleyişe tanıklık ettiğini söyledi. Köksal, “Ufak bir tohum düşebileceği yeri seçebilseydi, belki de bu kadar büyüleyici olmazdı evren, bir ihtimal her şeyi değiştirebilirken milyonlarca ihtimal hiçbir şeyi değiştirmeyebilir” notuyla sergisini anlattı. Köksal, “Akdeniz, Ege ve İç Anadolu Bölgeleri’nde analog makine ile 35 mm filmlerle, üst üste pozlama tekniğini kullandım. Yaklaşık 360 kare çektim. Burada hangi fotoğrafın üzerine hangi karenin geleceği belli değildi. Fotoğrafların negatiflerini ve pozitiflerini sergiledim. Doğa rastlantısallık üzerine kurulu. Doğadaki milyonlarca ihtimalin sonucu ortaya mükemmel bir form çıkarıyor. Bu çalışma ile doğanın mükemmel işleyişine de tanıklık etmiş oldum” diye konuştu. [caption id="attachment_158424" align="alignleft" width="287"] Oğuz Karakütük[/caption] “Evlerimizde kendimizi özel hissettiğimiz köşeler” Sergi için çevresindeki insanların yaşadığı evlere konuk olarak kendilerini en fazla ait hissettikleri köşeleri hikayeleriyle birlikte fotoğraflayan Derya Kanat ise “Hepimizin kendi evlerimizde kendimize özel yarattığımız mekanlar var. Kimimiz evin içine düşen ışıktan, sevdiğimiz kitapların yanı başında olmaktan veya çalışma odalarımızda, yatak odalarımızda vakit geçirmekten daha fazla keyif alırız. Oraları kendi zevkimize göre düzenleyerek, gün içinde en çok o köşelerde vakit geçiririz. Ben en yakınlarımın evlerini ziyaret ederek, her birine evlerinde en çok hangi köşeyi sevdiklerini, nerede daha fazla zaman geçirdiklerini neden o köşeleri sevdiklerini sordum. Çıkış noktam insanların yaşamlarının birbirine benzer olmasıydı. Hepimizin çalışma masasında benzer gereçler, komodinlerinin üzerinde veya dolaplarında benzer nesneler var. Hepimiz yaşadığımız mekanın içinde farklı bir mekan yaratıyoruz ve oraya derinlik katıyoruz. Çünkü oralarda kendimiz olabiliyoruz” sözlerine yer verdi.