Estetisyen ve Dermokozmetik Uzmanı Sakine Soydan, Ankara başta olmak üzere ülke genelinde yaz aylarının sağanak yağış etkisiyle devam etmesi sonucu pek çok cilt rahatsızlığının meydana gelebileceğini söyledi. Soydan, değişen hava şartlarına bağlı olarak dikkat edilmesi gerekilenleri sıraladı

NAZ AKMAN  - Cildin, ani ısı değişiklikleri, rüzgar ve yağmur gibi hava koşullarından olumsuz etkilenmesi beraberinde pek çok sorunu getiriyor. Mevsim değişikliklerinde cildimizin ihtiyaçları farklılık gösteriyor. Gün içinde havanın aniden ısınması veya soğuması, ciltte kuruluk, kaşıntı, akne, egzama gibi çeşitli rahatsızlıklar yaratabilir. Uzmanlar, çevresel değişikliklerden doğrudan etkilenen cildin sıvı ve ısı dengesini sağlamak için uyarıyor. Estetisyen ve Dermokozmetik Uzmanı Sakine Soydan, cilt sorunlarının temelinde su kaybının yattığına işaret ederek, “Yaz aylarında hava şartlarının değişimini de göz önünde bulundurursak cildimizin daha fazla yıpranacağını ve bu şartlara uygun uygulama ve bakım yapmamız gerektiğini bilmeliyiz. Fazla sıcak günlerde cildimiz çok fazla su kaybına uğrar. Bu nedenle nemlendirme işlemimizi yaz aylarında yeterli hissederek ürünleri kullanmayı bırakmamalıyız. Aynı zamanda antıoxıdan tabletler serbest radikal hasarına karşı bizi koruduğu gibi su kaybını da önleyici etkiye sahip. Bol meyve sebze tüketimi de ihtiyacımız olan su desteğine katkı sağlıyor. Güneşin bizim için hem mutluluk kaynağı hem de tehlike oluşturduğunu unutmayalım. Güneşli huzur dolu bir yaz için uygun koruma biçimini ihmal etmeyelim” dedi. “Doğru koruma ile lekeyle mücadele edebilirsiniz” Özellikle yaz aylarında cilt lekesi olanların kurtarıcı olarak makyaja sarılmasının yanlış olduğuna değinen Soydan, koruma faktörlü kremlerin kullanım şekline de dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı. Piyasada suda dayanıklı ibaresiyle satılan kremlerin çoğunun suda koruma etkisinin azaldığını söyleyen Soydan, şöyle konuştu: “Yazın gelişi ve güneş ışınlarının artması hepimizin üzerinde pozitif bir enerji bırakıyor. Makyaj malzemelerine daha az ihtiyaç duyuyoruz. Bronz bir tende bazen terracotta aydınlatıcılar yaz döneminde kurtarıcımız oluyor. Fakat lekesi olanların yaz döneminde lekeleri çok daha fazla belirginleşiyor. Leke melonosit hücrelerin güneşle birlikte daha fazla üretilmesiyle yaz aylarında artıyor. Bu dönemde koruma işimize daha fazla özen göstermeliyiz. Birçok hekim yalnızca güneş koruma içeren kremlerin yanı sıra şapka, kıyafet, yazlık eldivenler ve UV ışınları için şemsiye ile korunmanın da faydalı olacağını belirtiyor. Koruma faktörlü kremler cildimizi yalnız 2 veya 3 saat koruyabiliyor. Bu koruma etkisi de kullanım miktarının doğruluğuna bağlı olabiliyor. Diğer kremlerin aksine koruma kremleri bol miktarda ve tamponlama sistemi ile kullanılmalıdır. Sürülerek uygulama kremin filter sistemine zarar verdiği için koruma etkisini azaltıyor. Ürünün koku, parfüm, paraben içermemesine dikkat etmeliyiz. Koruma faktörlü kremlerin neredeyse tamamı suya dayanıklı denilmesine rağmen suda koruma etkisini azaltıyor. Sık sık tekrar edilmesinde fayda vardır. Suyun yansımasından, uzun süre yüzenlerin de UV ışınlarının yansıma etkisiyle lekeye maruz kaldığını da unutmayalım. Doğru koruma ile lekeyle mücadele edebiliriz.”