Birsen GÜRDİL / Bugün bütün kötülüklerin müsebbibi olan kötü alışkanlıkların başında gelen alkolle toplum olarak, fert olarak daima mücadele etmek zorundayız. Karşımıza ileride çıkacak olan büyük tehlikeyi fark eden vatanseverler bundan 97 yıl önce 1920’lerde Yeşilay’ı kurarak yılmadan usanmadan hatta korkmadan insan sağlını tehdit eden, insanlara her türlü kötü davranışı yaptıran alkolden kurtulmak için neredeyse bir asrı bulan bu mücadele birçok ülkeye de örnek olmuştur. Alkol, sigara, kumar gibi hiçbir kötü alışkanlığı olmayan bende Yeşilay’ın yürüttüğü çalışmaları destekliyor, gerek şahsen, gerekse bu sütunlarda elimden geldiğince mücadele etmekten geri kalmamaktayım. Ülkemin tüm bireylerini yakından ilgilendiren bağımlılık hakkında kıymetli hocam Prof. Dr. Mücahit Öztürk, kuruluşun yayın organı Gazete’de ki köşesinde şu açıklamayı yapmıştı. Gençliğimizi, geleceğimizi bağımlılık gibi bir tehlikeden uzak tutmak, korumak için her çocuğu kendi evladımız bilerek, onlara bağımlılıklar dokunmadan önce dokunmayı hedef kılarak, geçmişin birimi ve deneyimlerinden faydalanarak yolumuzu çiziyoruz.  Bağımlılıklardan uzak, sağlıklı, huzurlu, sevgi dolu bilgili kendinden emin bir toplum için söz veriyoruz. Bu sözün verdiği duyguyla söylemek isterim; Yeşilaycılık, insana dokumaktır. Yeşilaycılık, hayatı sağlık içinde yaşamaktır. Yeşilaycılık, bir yaşam tarzıdır. Bağımlı insanların maddi ve manevi kayıp ve zararları, kendilerine, ailelerine, çevrelerine hatta ülke ekonomisine, huzuruna büyük zararları olmaktadır. “Ben içerim, kime zararım var” zihniyeti ile alışkanlığını vurdum duymaz bir tavırla haklı çıkartmaya çalışanlar günde 18,2’sini sigara içmekle geçiren bağımlılardan içenler, içmeyenlere göre yılda 5.5 gün daha az işe geliyor. Sigara bağımlısı çalışanın iş yerine yıllık zararı 1400-5700 TL. Alkol ve madde bağımlılarının ortalama çalışma güçleri yüzde 12, daha düşüktür. Aile içi şiddetinde kökeninde bağımlılık yatmaktadır. Alkol alan aile reisinin ruhsal ve fiziksel olarak gösterdiği davranışlar zamanla el hareketleri, dövmeler ve hatta cinayetlere bile sebep olmaktadır. Günlük gazetelerin cinayeti bol sayfalarını incelerseniz suçluyu bulmakta zorlanmazsınız. Alkol eve en yakın arkadaşlar bile içki masasında birbirlerini öldürecek duruma gelmektedir. Son yıllarda yapılan araştırmaların ortaya koyduğu acı bir gerçekte kadın sigara içicilerinin nerede ise erkeklerle başa baş olduğudur. Daha ziyade batı toplumlarında sigara içme alışkanlığına çocuk denilecek bireylerin bile alışmış olduğunu göstermektedir. Yine yapılan araştırmaların ortaya çıkardığı son derece korkutucu gerçeklere bakılırsa dünya genelinde sigara içen kadın sayısı 200 milyona ulaşmıştır. Gerekli acil tedbirler alınmadığı takdirde yani bir nesil sonra sigara içen kadın sayısının 500 milyondan fazla olacağı gözlemlenmektedir. Sağlık Bakanlığımızın sigara içen kişiler ve sigara içilen işyerleri ile başlattığı mücadele nispeten olumlu olmuşsa da, pek çok işyeri bu yasaklara uymamakta hala direnmektedir. Sigara içen çalışanlar tuvaletlerde bu alışkanlıklarını gidermeye çalışırken iş yerlerinin kapılarını da mesken tutanlar mevcuttur. Yeşilay, alkol ve uyuşturucu müptelalarına ve yakınlarına ücretsiz psikolojik danışmanlık ve rehabilitasyon desteği vermek amacıyla YEDAM merkezini İstanbul’dan sonra, Şanlıurfa Eyyübiye merkezini de hizmete açmıştır. Yeşilay Danışmanlık Merkezi yani önümüzdeki yıllarda başka şehirlerde de hizmet sunmaya başlayacaktır. Üsküdar, Cerrahpaşa, Esenkapı Medresesi ve Eyyübiye’de kapılarını açmış olan YEDAM’a başvuranlar danışmanlık hizmetleri olarak psikolojik, meslek sahibi yapma kurslarına da katılarak bir uğraş edinme gibi faaliyetlerle bağımlıların toplumsal hayata kazandırılması hedeflenmektedir. Bu arada Yeşilay, Sağlık Elçileri projesini hayata geçirerek pek çok meslekte hizmet veren esnaflarla çevrelerindeki zararlı bireylerin durumlarının 153 Beyaz Masaya bildirmeleri sağlanmıştır. Yeşilay’ın faaliyetleri bununla da kalmayıp tütün, alkol, uyuşturucu madde kullanan ergenler için okul temelli müdahale programı adı altında rehber öğretmenlere eğitimde verilmektedir. Bana böle bir yazı yazma imkânı veren Yeşilay’a yürekten teşekkür ederken, bu çabaları için gece-gündüz çalışanlara da minnet duygularımı iletirim.