Yetkiner MAYDA Hürriyet Gazetesi'nde Ankaragücü muhabirliğine başladığımda başkan Nurettin Çarmıklı idi. Adnan İğnebekçili, rahmetli Emin Gök, Taner Demir, Nevzat Karataş ve Osman Kolsuz gibi başkanlarla çalıştım. Hepsi Ankaragücü için proje ürettiler, iyi takım yaptılar, yanlış giden şeyleri düzeltmeye çalıştılar. Ankaragücü'ne olumlu katkılar yaptılar. Cemal Aydın dönemini Gençlerbirliği'ndeki görevim nedeniyle dışarıdan seyrettim. En kötü Ankaragücü başkanı diyeceğim ama, sonradan ondan çok kötülerini de gördük. Cemal Aydın'ın ilk yıllarına kadar eğer MKE Genel Müdürü başkan değilse, yönetime MKE'den en az 3 isim alınırdı. Başkan kadar olmasa da yönetimin en yetkili isimleri olurlardı. Çünkü, çalışanlardan kesilen paralar dışında MKE de Ankaragücü'ne hayli katkı sağlardı. Bazıları bilmez ama Ankaragücü ile MKE arasındaki bağı Cemal Aydın koparmıştır. Cemal Aydın değiştirene kadar Ankaragücü tüzüğünde 'MKE Genel Müdürü Ankaragücü'nün doğal başkanıdır' ifadesi vardı. Neyse... Ankaragücü dün olağanüstü bir kongre yaptı. Başından söyleyeyim... Mehmet Yiğiner ile Murat Ağcabağ arasında tercih yapma gerekse, sıfır alma pahasına hocaya boş kağıt veririm. 18 yıllık eğitim döneminde çokça sıfır almışlığımız vardır. O nedenle tereddüt etmezdim. Bu kongrede kafalarda bir sürü soru işareti oluştu. Mehmet Yiğiner yönetime çok güçlü isim almayacaksa veya muhalefete şans tanımayacaksa neden kongre yaptı. Bu kongreyi Mehmet Yiğiner kazandı ama Ankaragücü kaybetti. Çünkü Ankaragücü gücünü birlik ve beraberliğinden alıyordu. Gümüşhanespor maçı sonrası hava alanına akın eden ve takımına sahip çıkan Ankaragücü taraftarı şampiyonlukta aslan payına sahipti. Eğer o sezon Ankaragücü şampiyon olamasa şimdi Mehmet Yiğiner'in yerinde yeller esiyordu. Bu genel kurul Ankaragücü'nü yere düşen bir karpuz gibi ikiye ayırdı. Yiğinerciler, Ağcabağcılar, Yiğiner'e karşı olanlar... Peki bu parçalanmayı kim önleyecek... Bakıyorum, bakıyorum kimseyi göremiyorum.