Anne tarafımdan bir gazinin torunuyum.İstiklâl madalyası olan bir gazi. Yedi yıl cepheden cepheye koşarak savaşmış. Askere bir tayın (somun) veriliyor. Asker bunu üçe bölüyor, birini sabah, birini öğlen, birini akşam yemeğinde tüketiyor. Katık yok. Savaşacak,takat gerek. Ekmeği tuza banarak yiyecekler; ne var ki, tuz da para ile. Parası olanlar tuzu alıp diğer askerlerle paylaşıyorlar. Tuza banmaktan maksat; önce susamak, kana kana su içerek karnı şişirmek, savaşacak güce, mecale erişmek… İçinde yaşadığımız bu şirin coğrafyanın ne kadar zor şartlar altında vatan yapıldığına dikkat çekmek isterim. İstiklâl madalyalı dedem Osman Başkasu onun için Atatürk’ü çok severdi. “O olmasaydı millet olarak hepimiz perişan olmuştuk, yok olmuştuk” sözünü çocuk yaştaki anama böyle anlatırmış. 88 yaşındaki anam, halâ berrak olan hafızasıyla zaman zaman dedemin savaş hatıralarını anlatır bize. Anlatacağım olay, o yıllarda Amasya civarında meydana gelmiş. Dedemin vücuduna şarapnel parçaları isabet etmiş. Vücudu muhtelif yerlerinden kanıyor, sürekli kan kaybediyor. Orduya emir verilmiş. “Yaralıları oldukları yerde bırakıp, yola devam edin. Arkadan gelen nakliye araçlarıyla toplansınlar.” Nakliye aracı dedikleri, kağnı arabası. Ne zaman, nasıl geleceği belli değil. Tepede güneş, kan kaybeden, hararetten susayan yaralı asker, yani dedem arkadan gelecek nakliye aracını umutsuzca bekliyor. Bu arada yamaçtan soba borusu kalınlığında bir yılan süzülüp geliyor. Zavallı dedem kendi kendine söyleniyor: “Şarapnelden öldürmeyen Allah, canımı almaya bu yılanı mı görevlendirdi acep?” Yılan dedeme yaklaşıp, orada bir yerde duruyor. Karşılıklı bakışıyorlar. O sırada gazi Osman uykuya dalıyor, harareti sönüyor, kanaması duruyor. Gazi dedem, başından geçen bu olayı anama anlatırken: “Nasıl oldu, bilmiyorum. Bir mucizeydi. Öldürmeyen Allah öldürmüyor.” Evet, yılan bir mucize olarak tecelli etmişti yaralı askerin yanı başında. Dedem, bu mucizeyi anama “Edip eyleyen Allah” diye açıklamış hep. Sonradan gelen nakliye arabası, O’nu bu halde hastaneye ulaştırmış. Üç ay tedavi sonunda ancak kendine gelebilmiş. Gazi dedeme, bütün şehit ve gazilerimize Allah’ın engin rahmetiyle…