CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Türkiye'nin eski Musul Başkonsolosu Öztürk Yılmaz, Musul'u DEAŞ'tan kurtarma operasyonuna ilişkin AA muhabirin sorularını yanıtladı. Yılmaz, "Türkiye önemli bölgesel bir güç, siyasi iktidar politikasını gerçekçi bir zemine oturtursa, Bağdat'la siyasi bir anlayışa varırsa, İran ve ABD ile bu konuda birlikte çalışabilirse, Türkiye'siz bölgede büyük çaplı bir değişimin olması düşünülemez bile." değerlendirmesinde bulundu. Yılmaz, bunun için birkaç şart olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu: "Birincisi, bu mezhepçilik söylemlerini bir an önce bırakmak gerekiyor. Bu Türkiye'ye ciddi zarar veriyor. Bu söylemle Musul'a yaklaşmamak lazım. Ortadoğu'ya yaklaşmamak lazım. İkinci konu da bizim gelişmelerde yer alabilmemiz için diplomasinin asgari gereklerini yapmamız, o ülkeleri egemenlikleri sakatlanmış olsa bile mevcut durumda, yine de onları muhatap alarak bir işi götürmemiz gerekir. Aksi takdirde devleti değil de onun yan unsurlarını, alt unsurlarını esas alarak, örneğin Barzani, örneğin başka şeyi esas alıp ilişki götürmenin sonuç vermeyeceğini Barzani'nin ilk gün açıkladığı, 'Benden değil, gidip Bağdat'tan izin alın.' açıklamasıyla görüşmüş olduk. Bizim uyarılarımızı dinleseydi hükümet, bu konuda hiçbir sıkıntı yaşamayacaktı." Olayların ne yönde gelişeceğini kestirmenin zor olacağını dile getiren Yılmaz, şunları kaydetti: "Her kesimin Musul konusundaki farklı yaklaşımlarda bir noktayı esas alması, gerçeğin tam anlaşılmasını engelliyor. Bütün perspektifleriyle gerçekçi bir analiz ortaya koyuyoruz ve ona ilişkin doğru adımın atılmasını öngörüyoruz. Türkiye'nin devrede olması gerekiyor. Bunun mutlaka olması gerekiyor. Musul politikasının sadece göçe indirgenmemesi gerekir, bu yanlış olur. Türkiye'nin o bölgedeki gelişmelerin şekillenmesinde mutlaka yer alması lazım."