Çorum’a kaynak var, Ankara’ya yok

Sahipsiz Başkent Ankara’nın spor tesisleri konusundaki yalnızlığını yıllardır yazıp, çiziyorum. Ancak, soruna çözüm konusunda, ne 36 Milletvekilinden, ne de sporumuzu yönettiğini zannedenlerden tık bile yok. Geçenlerde Çorum Stadı’nın bitmesi için 15 milyonluk kaynak bulunması ile ilgili bir haber önüme düştü. O haberi aynen aktarıyorum: “Çorum Belediyesi tarafından inşa edilen 15 bin kişilik stadyumun Spor Toto Teşkilat Başkanlığınca sağlanacak 15 milyon 840 bin liralık kaynakla tamamlanarak hizmete açılacağı bildirildi. Belediye Başkanı Halil İbrahim Aşgın, gazetecilere yaptığı açıklamada, yeni stadyum inşaatının bir an önce hizmete girmesi konusunda birçok girişimde bulunduklarını, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a konuyla ilgili bilgi verip destek istediklerini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatıyla geçen hafta Çorum'a gelen Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu'nun stadyum ve spor salonu inşaatını incelediğini anlatan Aşgın, "Yapımında sona gelinen yeni stadyum için Çorum Belediyesi ile Spor Toto Teşkilat Başkanlığı arasında reklam protokolü yapıldı. Spor Toto Teşkilat Başkanı Bünyamin Bozgeyik ile yaptığımız protokol çerçevesinde 15 milyon 840 bin liralık reklam anlaşması imzalandı. Anlaşmadan elde edilen gelir stadyum inşaatının kalan kısmının tamamlanmasında kullanılacak" ifadelerini kullandı. Haber böyle idi. Tebrikler Çorumlu yöneticiler. Bu haberi gördükten sonra koskoca Başkent’in sahipsizliğini, bininci kez anlatmama gerek var mı, bilmiyorum.

Rekor değil, topuğu kırıldı

Evvela Doha’daki atletizm şampiyonasından başlayalım. TRT bu müsabakalarda başarılıydı. Cüneyt Kıran başkanlığındaki ekipte yer alan Eren Koca, Ahmet Pekel ve Ayşegül Baklacı görevlerini gayet güzel bir şekilde yerine getirdi. Bu ekibe merkezden Mehmet Sevinç’te destek sağlayınca Dünya Atletizm Şampiyonasını izlerken, ekibin verilen bilgilerle eksikliklerimizi de tamamladık. Doha’da ekip bazı atletizm terimlerini bir kenara bırakmamış olsaydı, güzelliğin boyu da büyürdü. Bu organizasyon içinde Güven Göktaş’ın olmaması ise, önce emekliliğine, sonra da kırdığı topuğun engel olduğunu öğrendim. Yatağında bile eski göz ağrısı TRT’yi unutmayıp, spiker dostu Cüneyt Kıran’a takviye mesajları ile mesleğimizin ne denli tutkulu olduğunu bir kez daha gördük. Güven Göktaş’ın topuğunun alçıya alınmasının yatağına bağlı kalmasıyla , Dünya Atletizm Şampiyonası da bitti. Sonuçta... Türkiye kafilesi nal toplayıp, derece ve rekorların semtine uğramazken, Güven Göktaş kırdığı topukla gündemimizde yer aldı.

BOKSUN SESİYDİ

Onu hem sporculuk, hem de meslektaşım olduğundan dolayı tanırım.Boksta milli formayı defalarca giydi. Sonra, bizim mesleğe başladı.TRT’de adeta boksun sesiydi. Boks sevdalısı Köksal Özoğluöz’ü kaybedeli 4 yıl oldu.Zaman ne çabuk geçiyor. Sanki dün gibi, yine tartışıp, hep sporun çözümlerini konuşuyormuş gibiydik. Ne diyeyim. Genç yaşta aramızdan... Allah rahmet eylesin.

RAKİPLERİNİ KORKUTUYOR

Eda Tuğsuz gerçi Doha’daki müsabakalarda başarılı olamadı. Ancak... Artık nerede cirit atma müsabakası var ise, yarışının da adının Eda Tuğsuz olunca, işler değişiyor. Bu başarılı atlet kızımız Doha’daki başarısızlığı üzerine, verdiği beyanatta “Olimpiyatta yarışacağım rakiplerim benim başarılarımdan ve sporcu kimliğimden korkuyorlar. Bunun izlerini Doha’daki Dünya Şampiyonasında gördüm. Hatalarımı düzeltip, başarımı yine göstereceğim” diyor. Doğru teşhis koymuş başarılı kızımız... Öyle ise... İlk hedef Tokyo Olimpiyatı. Haydi Eda kim tutar seni. Unutulmayanlar

MUSTAFA DAĞISTANLI

11 Nisan 1931 yılında Samsun’un Çarşamba kazasının Söğütpınar köyünde dünyaya gelen bu güreşimizin efsanesi 1954 yılında sıkletinde Dünya şampiyonasında altın madalyayı boynuna takarak başarı yoluna koyuldu. Dağıstanlı daha sonra Melbourne ve Roma Olimpiyat Oyunlarında şampiyonluk elde etti. Güreş minderlerinde, fırtına gibi esen Mustafa Dağıstanlı 1973-1980 yıllarında Samsun Milletvekilli olarak meclise girdi. Evli ve 7 çocuk babası olan güreşimizin efsanesi, şu günlerde sağlık problemleri ile boğuşuyor.

DEMİRSPOR’A YAKIŞAN BUYDU

Son dönemlerde trenle seyahatin tadı bir başka oluyor.Hele hele hızlı trenle seyahat etmek işin diğer güzelliği olarak ortaya çıkıyor. Bu güzelliğe son uyan kafile ise, Ankara Demirspor futbol takımı oldu. Temsil ettikleri TCDD’nin Ankara şubesi olan Başkentli futbolcuları geçen hafta deplasmanda oynadıkları Sakaryaspor maçı için hızlı trenle deplasmana gitti. Seyahat iki yönlü keyifli oldu. Takım Sakaryaspor deplasmanından 1 puan kopardı. Diğer güzellik ise seyahatin çok güzel geçmesi.