CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, koalisyon fikrine sıcak bakmadığını belirterek, "Türkiye'nin içinde bulunduğu şartlar, CHP iktidarını zorunlu kılıyor. Bunu inanarak söylüyorum, eğer bir ülkede 17 milyon yoksul varsa hangi koalisyon bunu çözecek? Koalisyonlar Türkiye'nin sorununu çözmez" dedi. Kılıçdaroğlu, NTV'de yayımlanan "Liderler Konuşuyor" programında, gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Seçim meydanlarının nasıl göründüğünün sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, sadece CHP'ye oy verenlerden değil AK Parti'den, MHP'den, sandık başına gitmemiş olanlardan ve ilk kez oy kullanacak gençlerden de miting alanlarına gelenler olduğunu, CHP'nin halkın sorunlarına temas ettiğini söyledi. "Tek başınıza iktidar olur musunuz" sorusuna Kılıçdaroğlu, "Bütün amacımız o. Şunu çok samimi söylüyorum, 27,5 yılını bu devletin büyümesi, kalkınması, harcamaların sağlıklı yapılması için harcayan bir kişi olarak söylüyorum; devletin çivisi çıktı, hukuk, anayasa yok, ekonomi Sayın Cumhurbaşkanı'nın deyimiyle '3 yıldır patinaj yapıyor', etrafımız kan gölü, dışarıdan tamamen soyutlandık, istenmeyen bir ülke görünümündeyiz. Bunları aşmanın tek yolu var; CHP'nin tek başına iktidar olması" cevabını verdi. Türkiye'nin hukuk, adalet içinde, siyasetin de hesap verdiği bir çerçevede yönetilmesini istediğini belirten Kılıçdaroğlu, bunun yapılmaması durumunda "trenin kaçacağını", Türkiye'ye "yazık olacağını" savundu. Kılıçdaroğlu, kişisel heves ve beklentilerinin olmadığını ifade ederek, şunları kaydetti: "Eğer bu ülkede 17 milyon yoksul varsa geriye dönüp 13 yılı sorgulayacağız. Aylığı bin liranın altında olan 8 milyon emekli varsa dönüp kimi sorgulayacağız? Bu ülkeyi yöneten 13 yıllık iktidarı sorgulayacağız. 21'inci yüzyılın Türkiye'sine bu tablolar yakışmıyor, 6 milyon 250 bin işsizimiz var. Kriz döneminde bile bu kadar işsizimiz olmadı, yazık, günah değil mi bu ülkeye? Genç nüfusumuz var, Türkiye gençler liginde, şu anda taşı sıksa suyunu çıkaracak gençlerimiz var ama hepsi kahve köşelerindeler. Bugün yeni rakamlar çıktı ortaya genç işsizlikte Avrupa birincisiyiz, Yunanistan krizde, Yunanistan'ı geçtik. O zaman bu tabloyuhepimizin oturup yeniden değerlendirmesi gerekiyor." - "Türkiye'yi krizden biz çıkarırız" "Bir kısım CHP'li seçmende, 'CHP'nin 1-2 puan fazla oy alması belki çok bir şey etkilemeyecek ama HDP'nin barajı aşması çok şey demek' yaklaşımı var. HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a 'Seni başkan yaptırmayacağız' çıkışı var. HDP'nin barajla imtihanı, CHP'nin oylarına nasıl yansıyor" sorusunu Kılıçdaroğlu, "HDP barajı aşsa da aşmasa da birilerinin başkanlık hevesi asla gerçekleşmeyecek, herkesin bunu çok iyi bilmesini isterim. Biz demokratik sürecimizi getirip bir dikta rejimine teslim edemeyiz. Biz demokrasiyi kazanmak için ağır bedeller ödeyen bir toplumuz, bir kişinin arzusu ve istemi üzerine rejim, yönetim değişmez" şeklinde yanıtladı. Kılıçdaroğlu, CHP'nin yüzde 10 seçim barajının kaldırılmasını istediğini hatırlatarak, darbelere karşı oldukları için Parlamento'da "Darbe hukuku değişmeden, ülkede sağlıklı demokrasi olmaz" dediklerini kaydetti. AK Parti'nin darbe hukukunun arkasına saklandığını, 12 Eylül darbecilerinin getirdiği yüzde 10 seçim barajını savunduğunu iddia eden Kılıçdaroğlu, iktidarın samimi olmadığını, demokrasi konusunda halkı kandırdığını ileri sürdü. Yüzde 1 oy alan partinin bile genel başkanının Parlamento'da olmasını istediklerini belirten Kılıçdaroğlu, "CHP bir yardım kuruluşu değil bizim projelerimize inanıyorsanız, CHP'ye tek hükümet yolunu açmak zorundasınız. Tek başımıza iktidar olmak istiyoruz. Türkiye'yi ekonomik, sosyal ve uluslararası krizden biz çıkarırız. Biz bütün dünyaya güven veriyoruz" dedi. - "Seçmende rehavet yok, kaygı var" "CHP'den barajı geçsin diye HDP'ye kayış var mı" sorusunu Kılıçdaroğlu, "Bize gelen araştırmalar, ağırlıklı olarak HDP'nin, AKP tabanından oy alacağını gösteriyor, zaten gerçek de bu" diye yanıtladı. "CHP kıyıların partisi olarak gözükür, bu seçimde o fotoğraf değişir mi" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin her yerinden oy aldıklarını, bu seçimlerde tablonun daha da değişeceğini söyledi. "Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendi tabanında bir rehavetten vebir sürprizden bahsediyor. Ne dersiniz" sorusuna, Kılıçdaroğlu, "Seçmende bir rehavet yok, kaygı var, gelecek endişesi var. Sadece kendisi için değil ülkesi için de bu endişeyi taşıyor. Bir kişinin meydanlara çıkıp, açıkça anayasayı ihlal etmesi, hukuku açıkça çiğnemesi, tarafsızlık ilkesini görmezlikten gelmesi, namus ve şeref kavramlarını ayaklarının altına alması, bu ülkenin milletinin değerlerine saygısızlıktır" karşılığını verdi. Kılıçdaroğlu, miting meydanlarına zorla öğrencilerin, memurların götürüldüğünü, gitmeyenlerin fişlendiğini ileri sürdü. Devleti yönetmek için gelen AK Parti'nin, 13 yılda devlet olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, tüyü bitmemiş yetimin paralarıyla olağanüstü israf yapıldığını iddia etti. - "Peygamberimizi örnek vermen lazım" Kemal Kılıçdaroğlu, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın meydanlara çıkması AK Parti tabanında olumsuz mu yankılandı" sorusuna, "Sağduyusu olan herkesin, Sayın Cumhurbaşkanı'na dönüp, şunu söylemesi lazım; 'Seni bu süreç içerisinde 3 kez başbakan, sonra cumhurbaşkanı yaptık, Sayın Abdullah Gül nasıl yaptıysa senin de öyle yapman lazım. Sen bir siyasi partiyi destekliyorsan, namusun ve şerefin üzerine yemin etmeyecektin' demesi lazım" cevabını verdi. "Seçim meydanlarına çıkıyor, 'Ben tarafsızım' diyor. O zaman, kendisi tarafsızsa neden muhalefet partilerine çatıyor? Çıkıp iki laf da iktidar partisi için söylesin, niye söylemiyor" diyen Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "halka yalan söylediğini" iddia etti. Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın kendisine oy veren, vermeyen bütün vatandaşları kucaklaması gerektiğini söyledi. "CHP olarak koalisyona nasıl bakıyorsunuz" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: "Koalisyon fikrine sıcak bakmıyorum. Türkiye'nin içinde bulunduğu şartlar, CHP iktidarını zorunlu kılıyor. Bunu inanarak söylüyorum, eğer bir ülkede 17 milyon yoksul varsa hangi koalisyon bunu çözecek? Koalisyonlar Türkiye'nin sorununu çözmez. Türkiye'nin sorununu çözecek olan siyasal iktidarın ufku olması, sokaktaki vatandaşı, esnafı, çiftçiyi düşünmesi lazım. Tek başına iktidar olanların ceplerini değil vatandaşın cebini düşünmesi lazım. İsrafı önlemesi lazım. İsraf konusunda kendilerine haklılık kazandırmak için Diyanet'i kullanıyorlar ve öyle bir yanlış örnek verdiler ki Diyanet İşleri Başkanı ile Papa'yı kıyasladılar. Eğer israf nedir örnek vereceksen, Sevgili Peygamberimizi senin örnek vermen lazım." - "Nasıl koalisyon yapacaksınız" "Bir koalisyon oluşursa bunu 4 yıl götürmeli midir? Yoksa birilerinin dediği gibi erken seçim söz konusu olur mu" sorusunu yanıtlarken Kılıçdaroğlu, sağlıklı işleyen demokrasilerde koalisyonların da tek başına iktidarların da olabileceğini söyledi. Kılıçdaroğlu, şunları ifade etti: "Bugün, Türkiye'nin yaşadığı ciddi bir sorun var, hem içeride hem dışarıda. Türkiye'nin yeniden rehabilite edilmesi lazım hem içeride hem dışarıda. Ufku geniş olan, Türkiye'nin sorunlarını çözen, hem bugünü hem geleceği iyi, sağlıklı değerlendiren bir yönetime ihtiyacı var. Bunun için açık ve net söylüyorum, bu ülkenin CHP iktidarına ihtiyacı var. Biz hem bugün var olan sorunları hem gelecekte Türkiye'yi şaha kaldıracak projelerimizle yola çıkıyoruz. Bizim dışımızda hiçbir siyasal parti, bizim gösterdiğimiz net tutarlılığı şu ana kadar göstermiş değil. Bizim ortaya koyduğumuz projelerin hiçbirisine, hiçbir siyasi parti, iktidar dahil 'Yanlıştır' demiyor. Sadece sordukları soru şu; 'Nasıl yapacaksınız?' Biz yapacağız bunu, nasıl yapacağımızı da çok iyi biliyoruz." "Şartlar koalisyonu gerekli kılarsa CHP kiminle yan yana gelir, kırmızı çizgileriniz nedir? AK Parti ile koalisyon yapar mısınız" sorusuna Kılıçdaroğlu, "Biz bütün siyasal partilere eşit mesafedeyiz, hepsine saygı duyarız. İsrafı ve yolsuzluğu kendisine şiar edinmiş bir partiyle nasıl koalisyon yapacaksınız? Ben merak ediyorum, yarın birisi bana dönüp 'Ey Kılıçdaroğlu, sen seçim meydanlarında diyordun ki: Kul hakkı yiyene karşıyız biz. Bunlar ne yaptılar? Sen nasıl oldu da bunlarla tekrar bir araya geldin' diye sorduklarında ne söyleyeceğim ben? Yolsuzluk diz boyu" cevabını verdi. "Yolsuzluk yapanlarla, dosyaları kapatanlarla nasıl bir araya geleceğiz" diye soran Kılıçdaroğlu, Türkiye'de yoksulluğun, yolsuzluğun bitmesini, siyasi iktidarın hesap verebilir olmasını isteyenlerin CHP'ye gelmesi gerektiğini savundu. Kılıçdaroğlu, devlette görev yaptığı sürede, hiç kimsenin kendisine "yolsuzluk yaptı" diyemediğini, devleti de bu şekilde yönetmek istediklerini söyledi. - "Sandıklara sahip çıkın" "Sandık güvenliğinin" sorulduğu Kılıçdaroğlu, bu konuda önemli çalışmalar yürüttüklerini, son seçimlerde ıslak imzalı tutanakların yüzde 70'ine ulaştıklarını, bu seçimlerde bunu yüzde 100 yapmak istediklerini kaydetti. Kemal Kılıçdaroğlu, seçim hileleri ve sandık güvenliğinin sağlanması konusunda çok duyarlı olduklarını belirterek, diğer siyasi partilere de "sandıklara sahip çıkma" çağrısında bulundu.