2. e-Safe Siber Güvenlik Zirvesi'nde, kamu kurum ve kuruluşlarında siber güvenliğin sağlanmasına ilişkin yapılması planlanan çalışmalar masaya yatırıldı
HABER VE FOTOĞRAFLAR / NAZ AKMAN (ANKARA) - Bilgi Teknoloji Kurumu’nda (BTK) yapılan e-Safe Siber Güvenlik Zirvesi’nin ikinci ayağında kamuda siber güvenliğin sağlanması için güvenli web uygulamalarından güvenli parola kullanımlarına yönelik konular uzmanlar tarafından konuşuldu. Zirvede, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Galip Zerey, RTÜK üyesi Taha Yücel, e-Safe Kurucusu Musa Savaş ve BTK Başkanı Dr. Ömer Fatih Sayan görüşlerini paylaştı. Küresel çapta tüm ülkeler için risk taşımaya başlayan siber saldırılardan korunmanın yolları Ankara’da bir ikinci kez gündeme getirildi. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK) ev sahipliğinde düzenlenen 2. e-Safe Siber Güvenlik Zirvesi, kamu kurum ve kuruluşlarında siber güvenliğin sağlanmasına ilişkin yapılması planlanan çalışmalar masaya yatırıldı. Uzmanlar siber güvenlik alanında özel sektör ve kamudaki paydaşlarla bir araya gelerek siber güvenlik ve kişisel verilerin korunması hususlarında farkındalık yaratmak adına, Türkiye’nin siber tehditlere karşı alınması gerekilen önlemleri ve izlenmesi gereken stratejileri açıkladılar. Zirveye, siber güvenlik alanında çalışan bilişim uzmanları, hukukçular, kamu kurum ve kuruluşlarından ilgililer, kolluk kuvvetleri, uzmanlar, akademisyenler ve bilişim profesyonelleri katıldı. Zirvede, “Siber Güvenliğin Ekonomik Boyutu, Siber İstihbaratın Kamu Güvenliği İçin Rolü ve Önemi, Sinyal İstihbarat ve Mobil Casusluk, Siber Güvenlikte En Zayıf Halka; İnsan ve Sosyal Mühendislik, Amerika›yı Yeniden Keşfetmek; Kamu Web Uygulamalarının Güvenliği ve Web’in Perde Arkası” şeklindeki konular tartışıldı. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Galip Zerey, BTK Başkanı Ömer Fatih Sayan, RTÜK üyesi Taha Yücel ve e-Safe Kurucusu Musa Savaş, açılış konuşmalarıyla, kişisel verilerin korunması konusunda değerlendirmeler yaptı. BTK Başkanı Dr. Ömer Fatih Sayan, il dışında olması nedeniyle telekonferans ile yaptığı açılış konuşmasında, yaşanan gelişmelerin, bilgi ve iletişim teknolojilerini gündelik yaşamın vazgeçilmez parçası haline getirdiğine işaret ederek, “e-Devlet uygulamalarından finans ve bankacılığa, elektronik ticaretten dijital medyaya, giyilebilir teknolojilerden robotik sistemlere, sosyal medyadan sanal gerçekliğe kadar hemen her alana damgasını vuran bilgi ve iletişim teknolojileri katlanarak artan devasa boyutlardaki verileri işliyor, depoluyor ve kullanıyor” dedi. [caption id="attachment_115679" align="alignright" width="267"] RTÜK üyesi Taha Yücel, torba yasa teklifi içinde sunulan ve internet üzerinden yapılan televizyon ve radyo yayınlarını kapsayan geniş düzenlemeye yönelik eleştirilerde bulundu.[/caption] Sayan, “Siber güvenlik, milli güvenliğin ayrılmaz parçası” Endüstri 4.0 gibi yeni bir sanayi devrimiyle karşı karşıya olunduğunu belirten Sayan, bu dönemde robotlar, büyük veri, nesnelerin interneti, 3D baskı, bulut bilişim gibi teknolojilerin kendi içlerinde otomasyonu ve birbirleriyle entegrasyonuyla biçimleneceğini, bilgi ve iletişim teknolojilerinin bugüne kadar olmadığı ölçüde sanayiye ve hayata yön vereceğini ifade etti. Siber güvenliğin milli güvenliğin önemli ve ayrılmaz bir parçası haline geldiğini belirten Sayan, Siber Olaylara Müdahale Ekibinin (SOME) 2016’da 544, geçen yıl 858 girişime müdahalede bulunduğunu bildirdi. Sayan, “Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi (USOM) tarafından yürütülen çalışmalar kapsamında, merkez ile SOME’ler arasında siber tehdit, zafiyet ve saldırıların güvenli ve hızlı bir biçimde paylaşımını sağlayan SOME İletişim Platformu (SİP) Projesi 2017’de hayata geçirildi ve aktif olarak kullanılmaya başlandı. Bin 895 kayıtlı siber güvenlik uzmanı SİP sistemini kullanıyor” diye konuştu. “Yasa, interneti bile anlamamış” AK Parti kontenjanından seçilen RTÜK üyesi Taha Yücel de yaptığı konuşmada, torba yasa teklifi içinde sunulan ve internet üzerinden yapılan televizyon ve radyo yayınlarını kapsayan geniş düzenlemeye yönelik eleştirilerde bulundu. Yasa taslağının eksik ele alındığını dile getiren Yücel, “BTK ya da RTÜK gibi kurumlar bu düzenlemeyi yeterince anlamadı, sektörün de yeterince anladığını düşünmüyorum. Bence bu yasa biraz aceleye geliyor ve yeterince ortak akıl ile ele alınmıyor. Yasa taslağında ‘internet üzerinden yürütülen radyo ve televizyon yayınlarını denetlemek ve düzenlemek’ denilmiş ancak bunun ne demek olduğunu bu maddeyi yazanlar da bilmiyor. İnternet nedir bu bile anlaşılmamış” sözlerine yer verdi. Yücel, “Attığımız taş ürküttüğümüz kurbağaya değecek mi?” İnternet trafiğinin yaklaşık % 80›inin video içeriğinden oluştuğunu hatırlatan Yücel, bu içeriklerin hangisinin internet televizyonu, hangisi kişisel iletişim kapsamında ele alınacağını ayırt etmenin kolay olmadığı söyledi. Yücel şöyle konuştu: “Radyo ve televizyon yanını dediğimiz şey bir noktadan çok noktaya iletilen içerik ile iletişimdir. Ancak zaten internetin temeli bu. YouTube’dan bir videoyu yayımladığınızda bir noktadan, çok noktaya iletişim oluyor. Öyleyse YouTube da bu kapsamda olmalı ancak bir kurul üyesi YouTube’un bu kapsamda olmadığını söyledi. Zararlı görüntüler YouTube üzerinden de yayımlanıyor. O zaman insanlar ‘Yasal düzenleme var ancak devlet gerekli denetimi yapmıyor’ diyecek. Bu noktada attığımız taş ürküttüğümüz kurbağaya değecek mi diye ciddi endişem var. İnternet zaten BTK’da ciddi uzmanlık çalışmaları, hukuki dayanaklar ve yıllardır elde edilen deneyimler ile denetleniyor. Eksiklikler olabilir ancak bunun için ne olduğu belli olmayan bir düzenleme yerine bu alana ağırlık verilebilir. Kadının ve çocuğun korunması, müstehcen içerikler gibi konularda özel bir çalışma yapılabilir.”