Son yıllarda çoğu gösteriş meraklısı bazı hali vakti yerinde kişiler umumiyetle yaz aylarında Yunan Adaları’nı kendilerine mesken tutmaktadır. Komşu deyip bağrımıza bastığımız bu toplum her vesile ile bizi baltalamakta, yıllarca süren kinlerini kusmaktan geri kalmamaktadırlar. Kıbrıs’a çözüme engel olmakla kalmazlar denizlerde, petrol arama konusunda çeşitli entrikalar çevirmekte üstlerine yoktur. Uluslararası toplantılarda aleyhimize konuşmalar yapmakta, Fetö pisliklerini himaye edip, korumakta, Meriç üzerinde yurdumuza casus sokmaktalar ve de pek çok yaramazlıklar yapmaktan geri kalmamaktadırlar. Ege üzerinde uçak krizi ufacık bir ada olan Kardak’a bayrak dikmek gibi it dalaşına girişmekten de geri kalmayan şımarık komşumuza “Biz yemedik alsen ye” gibilerinden ayaklarına gidip, ceplerimizi, kredi kartlarımızı boşaltıp geri gelmekteyiz. Orada bıraktığımız dolarların nereye harcandığını söyleyip kısaca şunu belirtmek istiyorum. “Yunan Adaları’nda ne işiniz var?” dünyanın dört bir tarafında yabancı konuklar Türkiye’yi görmek, tarihi zenginliklerini ziyaret etmek için yurdumuza akın akın gelirken, Tanrı’nın verdiği tüm nimetleri, modern çağın getirdiği güzelliklerle süsleyip konuk beklediğimiz şu günlerde Allah aşkına Yunan Adaları’nda ne işiniz var? Ülkemde mutlak görülmesi gereken muhteşem eserler Binlerce yıllık geçmişiyle pek çok farklı kültürün yaşayıp sayısız eser bıraktıkları ülkemin en zengin köşelerinden bir bölge ise Güneydoğu Anadolu’dur. Valizini hazırlayıp Yunan Adaları’na gideceğinize yanınıza çocuklarınıza da alıp, Adıyaman’a bir uzanın Nemrut Dağı’nda 2 bin 206 metre yükseklikteki Komagene Krallığı’nın ihtişamlı kalıntılarını göreceksiniz. Mitolojik dev tanrıların bu muhteşem görünüşleri UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde de yer almaktadır. Şanlıurfa’ya muhakkak gitmelisiniz. Dört bir tarafı tarihi yapılarla dolu olan bu kentimizde Balıklıgöl’ü görmeden, 12 bin yıllık bir geçmişe sahip Göbeklitepe’yi ziyaret etmeden buralardan ayrılmayın. 10 bin yıl öncesine dayanan geçmişi ile Dicle Nehri’nin kıyısında yer alan Hasankeyf, ne yazık ki kısa bir süre sonra Ilısu Barajı’nın azgın suları altında kalacak. Vakit varken yolunuzu bu tarihi beldeye uzatmalısınız. Gaziantep’in dünyaca ünlü Zeugma Mozaik Müzesi ve Antik Kenti Dünya turizm dergilerinde bile sık sık yer almaktadır. Zira 1700 metrekarelik dünyanın en büyük mozaiği olan Çingene Kızı ve Mars Heykeli Gaziantep’te bulunmaktadır. Mardin, Deyrulzafaran Manastırı 5. YY ’daArtuklu’da Süryaniler tarafından inşa edilmiş olan ve 639 yıl boyu tüm dünyadaki Süryaniler ‘in patriklik merkezi olarak hizmet vermiş olan bu tapınak daha önceleri Gamze Cizreli Şemsiler tarafından güneş tapınağı olarak yapılmış. Hristiyanlık inancıyla manastıra çevrilen bu yapı bugün yine tüm dünyada yaşayan Süryaniler ’in en önemli merkezidir. Diyarbakır surları 9 bin yaşında Çin Seddi’nden sonra dünaynın en uzun ve güneş savunma duvarı olarak inşa edilen bu tarihi yapının uzunluğu 5 km’dir. UNESCO tarafından kale ve hevsel bahçeleri koruma altına alı4nmıştır. Diyarbakır’da yıllara meydan okuyan muhteşem görüntüsü ile Ulu Cami, 639’da Diyarbakır’ı fetheden Hz. Ömer tarafından Martoma Kilisesi’nin Camiye çevrilmesi ile oluşmuş görkemli bir yapıdır. PKK terör örgütünün tarihi yapılara olan düşmanlığından Ulu Cami’de nasibini almış pek çok köşesi zarar görmüştür. Tarihi bin yıla uzanan güneş saatiyle, minaresiyle ve kitabeleriyle özgün bir tarihi emanettir. Şanlıurfa Harran Evleri Dünyanın ilk üniversitelerinden birine sahip olan Şanlıurfa’da ziyaret edilmesi pek çok tarihi yapı mevcuttur. Mezopotamya’nın en eski yerleşim bölgesi olan Harran 4 bin yıllık geçmişe sahiptir. Hz. İbrahim’in doğum yeri olan Harran’da çok değişik mimari sitiliyle inşa edilmiş evlerin pek çok özellikleri de bulunmaktadır. Mardin’de muhteşem bir eser Mardin Kalesi Kartal Yuvası olarak ta isimlendirilen Martin Kalesi 330’da inşa edilmiştir. Kalenin burçlarından bakıldığı zaman Mezopotamya Ovası’nın muhteşem görüntüsü ile yüz yüze gelirsiniz. Mardin’e gidipte 1621 yaşındaki DeyrulumurManastırı’nı görmemezlik etmeyin. Süryani-Ortodoks Manastırı olarak hala görev yapan bu tapınak dinler arasındaki kardeşliğin barışa olan katkılarını anlatması bakımından iyi bir örnektir. Yunan Adaları’na gitmeyi programınızdan çıkarında yurdumuzdaki bu muhteşem tarihi yapıları ziyaret ediniz.