MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Yiğitliklerini ve anılarını anlatmaya yüreklerin dayanmayacağı, sözcüklerin yetmeyeceği ülküdaşlarımız bizim övüncümüzdür ve asla unutulmayacaklardır" dedi. Bahçeli, Ülkücü Şehitleri Anma Günü dolayısıyla Kızılcahamam'daki Ülkücü Şehitler Anıtı'nı ziyaret etti. Ziyaretin ardından konuşan Bahçeli, 2011'den itibaren anıtta düzenlenen etkinliklerle şehitleri yad ettiklerini söyledi. Şehitliğin Müslüman Türk milletinin inancındaki en yüksek mertebe, ulaşılacak en üst rütbe, cennetle mükafatlandırılmış ulvi bir zirve olduğunu belirten Bahçeli, şehitliğin yerinin gönüllerde, tarifinin Kur'an-ı Kerim'de yazılı olduğunu ifade etti.  Bahçeli, şehitlerin vatan, millet ve mukaddesat yolunda canından vazgeçen insanlık şaheserleri ve yüce bir gayeye hizmet amacıyla dünyevi nimetleri elinin tersiyle itenlerin payesi olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti: "Şehitlerimizin aziz hatıraları, hepimize emanettir. Onlara layık olmak, onların mücadelelerini varlığımızla ve yüreğimizle sahiplenmek hepimizin sorumluluğudur. Milliyetçi ülkücü hareketin sosyal maliyeti çok fazladır. Ülkülerimiz için katlandığımız çile ve meşakkatler sayısız ve benzersizdir. Biz, millet sevdasının bedelini kanla ödedik. Biz, Türk-İslam ülküsünü canımızla tescil ettik. Nice acıya, nice kayba, nice felakete inançlarımızla göğüs gerdik. Şehit verdik fakat taviz vermedik. Üzüldük, kırıldık ama namertlere eyvallah etmedik. Bıçak gibi keskin ayazlara, buz kesmiş duvarlara ülkülerimizin hayalini kazıdık. Karanlık ve izbe zindanlar önümüze geçemedi. Tuzak ve tahrikler yürüyüşümüzü bozamadı. Saldırı ve kumpaslar mücadelemizi engelleyemedi çünkü milliyetçi ülkücü hareket, haklı davasında milletine güvendi, Allah'a kalpten inandı." Şehitlerin Türk milletinin birliği ve bekasına gönülden bağlı kaldığını, davalarına ve ahlaklı hayat çizgilerine yüksek bir vicdanla sadakat gösterdiğini aktaran Bahçeli, şehitlerin her birinin samimiyet ve dürüstlük meşalesi, Türklüğün iftiharı, İslam'ın sancaktarı olduğunu vurguladı. Devlet Bahçeli, şehitlerin gelip geçici hevesleri olmadığını bildirerek, şu değerlendirmeyi yaptı: "Aziz millet varlığının asırlar içinde İslam'ın emrettiği erdemle kaynaştırdığı kusursuz ahlak ve fazileti gıpta edilecek şekilde temsil ettiler. İç ve dış mihraklarla karanlık ilişki, sempati ve özentinin olmadığı, aydınlık ve tertemiz bir fikri altyapıyla ülkü mücadelesinin hakkını verdiler. Şehitlerimiz, en zor şartlar altında bile, tereddüt etmeden ülkücülüğü akıl ve duyguda taşıyacak kadar olgunlaşmış kırılmaz bir iradeyle hepimizin yolunu aydınlattılar. Ülkücü mesuliyetin gereği olarak kişisel ihtiraslarını terk etmiş bir ruhi arınmışlıkla sonraki kuşaklara örnek oldular. Temelini Türk kültürü ve İslam inancının oluşturduğu, eşrefi mahlukat olan insana ve insaniyete saygıyı esas alan manevi olgunluğa ulaştılar.  Ülkücü şehitlerimiz, yozlaştırıcı, yıpratıcı telkin ve tesirlere karşı, fikir istikrarını, hayat biçimini ve çalışma çizgisini ısrarla sürdürebilecek yalın, ilkeli ve düzgün bir özel hayatın numunesi oldular. Elbette yüksek sorumluluk ahlakıyla Türk milletinin nabız atışı, damarlarında dolaşan asil kanı olmayı manevi feragat terbiyesiyle gösterdiler." Şehitlerin helalin burcu ve inanmış bir kalbin, özgüvenli bir duruşun, sarsılmaz milli şuurun kaynağı olduğuna işaret eden Bahçeli, "Türk milletinin varlığı için lazım olan mücadeleyi sürdürebilecek sabır, azim, sükunet, kararlılık, alçak gönüllülük, fedakarlık, cesaret gibi çok özel hasletler şehitlerimizle ete kemiğe bürünmüştür. Dava adamlığının vazgeçemeyeceği ne kadar kıstas varsa bu, aziz şehitlerimizin ruhunda tecelli etmiştir. Unutmayalım ki bir fikir akımının ahlakı ve mücadele kararlılığı kendisine hedef tayin ettiği ülkülerle sıkı sıkıya bağlıdır. Bir dava hangi hedefe gitmek istiyorsa ona uygun bir ahlak ve şahsiyet profili geliştirmek mecburiyetidir ve bunu milliyetçi ülkücü hareket hamdolsun başarmıştır. Kaldı ki şehitlerimiz bunu canlarıyla ispat etmişlerdir" diye konuştu. - "Milliyetçi ülkücü hareket sonu gelmeyecek vatan nöbetindedir" Bahçeli, şehadeti, millet ve vatan uğruna gözlerini kırpmadan tercih eden kahramanlara çok şey borçlu olunduğunu vurgulayarak, şöyle dedi: "Yiğitliklerini ve anılarını anlatmaya yüreklerin dayanmayacağı, sözcüklerin yetmeyeceği ülküdaşlarımız bizim övüncümüzdür ve asla unutulmayacaklardır. Unutmak için ben ülkücüyüm diyen hiç kimsenin kalmamış olması, aklın, zihnin, haysiyet ve şerefin vicdanlardan silinmiş olması lazımdır. Onlar Türklüğün zafer yolundan yürüdüler. Onlar namuslu olmanın nurlu yolundan yürüdüler. Onlar Kerkük'te hoyrat, Gence'de mahnı oldular, azimle yürüdüler. Onlar Anadolu'da bozlak, Ege'de zeybek oldular, kararlılıkla yürüdüler. Onlar Üsküp'te ağıt, Kırım'da yır oldular, heyecanla yürüdüler. Onlar bayrak olup dalgalandılar, vatan ve bağımsızlık olup ümit saçtılar. Şehitlerimiz yürüdü, Kaşgar umutlandı, Ötüken dirildi. Şehitlerimiz yürüdü, zalimler sindi, hainler gizlendi. Gönül oldular, sevgi ve muhabbette buluştular. Kardeşlik oldular, kucaklaşma ve kaynaşmada kavuştular. Dua ve dilek oldular, Türkiye'nin başına çöreklenmiş musibetleri kovdular." MHP Genel Başkanı Bahçeli, yürüyüşlerinin "yaşanmış Türk-İslam asırlarının teminatı" olduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle tamamladı: "Bizim yürüyüşümüz alın teri, göz nuru, el emeğidir ve hasretle beklenen güzel günlerin güvencesidir. Milliyetçi ülkücü hareket sonu gelmeyecek vatan nöbetindedir. Şehitlerimiz önümüzde, ülkülerimiz özümüzdedir. Türkiye'yi kurtarmak, Türklüğe hizmet etmek için yürüyoruz ve mutlaka başaracağız. Milli ve manevi değerleri istismar ve inkar edenlere karşı yürüyoruz ve mutlaka oyunlarını bozacağız. Bu duygu ve düşüncelerle, başta merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş Bey ve Gün Sazak Bey olmak üzere Türk milletinin varlığı ve birliği için kendisini feda eden vatan ve dava şehitlerimize Cenab-ı Allah'tan rahmet diliyor, aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum." Bahçeli ve beraberindekiler, anıta kırmızı karanfil bıraktı. Yağmur altında konuşan Bahçeli daha sonra kurulan çadıra geçerek Kur'an-ı Kerim ve Mevlid-i Şerif dinledi, dua etti. 
Editör: TE Bilisim