Çoğu günlük hayatta farklı alanlarda hizmetler verse de hepsini bir arada buluşturan en önemli şey profesyonel yüzücülük sporu yapmaları. Hacettepe Üniversitesi (H.Ü) Gençlik Spor Kulübü Master Yüzme Takımı sporcularının şimdiki rotası Cebelitarık Boğazı'nı geçmek

NAZ AKMAN (ANKARA) - Her yaşta herkes için spor düşüncesiyle yola çıkan Hacettepe Üniversitesi (H.Ü) Gençlik Spor Kulübü Master Yüzme Takımı sporcuları, çeşitli yarışmalarda isimlerini tarihe yazdırıyor. Geçtiğimiz yıl Manş Denizi'ni yüzerek geçen ilk Türk üniversite takımı olarak isimlerini dünyaya duyuran takım üyelerinin açık su ve havuz yarışlarından kazandığı 100'ün üzerindeki altın madalyası, 14 Türkiye rekoru ve dünya şampiyonasında da dereceleri var. Takım üyeleri profesör, mühendis, üst düzey yönetici, emekli albay, beden eğitimi öğretmeni ve akademisyenlerden oluşuyor. Yaşları 30 ila 77 aralığında olan takımın şimdiki hedefi ise Cebelitarık Boğazı'nı yüzerek geçmek. [caption id="attachment_143177" align="alignleft" width="324"] Tülin Akkaya[/caption] 75 - 79 yaş arası yüzme rekorunu kırdı Tülin Akkaya, 77 yaşında yüzme yarışlarına katılarak “75- 79 yaş arası Türkiye rekoru bende. En büyük hedefim boğazı geçen en yaşlı kadın olmak” diyerek engel tanımadan yüzüyor. Yüzme yarışlarına 6 yıl önce başladığını ve ilk olarak 70-75 yaş arası Türkiye rekorunu kırdığını anlatan Tülin Akkaya, “29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları sırasında yapılan yarışta ilk Türkiye rekorunu kırdım. Kupam ile birlikte Atatürk’ün olduğu bayrağımı dalgalandırdım. 'Atam senin sayende buradayım' dedim. Yaşadığım bu büyük gururla yüzmekten asla vazgeçmedim. Şuan 75 - 79 yaş arası yüzme rekoru bende. En büyük hedefim boğazı geçebilmek. Yaşamımın belki de son demlerinde boğazı yüzerek geçmek istiyorum. Açık deniz yarışlarına daha önce hiç katılmadım. Umarım nasip olur, boğazı geçen en yaşlı kadın olurum” dedi. Atatürk için yüzüyor Yaşamı boyunca pek çok spor dalıyla ilgilendiğini söyleyen Akkaya, “Spor yapmayı hayatım boyunca her zaman çok sevdim. Lise çağlarımda voleybol, ardından tenis oynadım. İlerleyen dönemlerde eşimin kalp rahatsızlığından kaynaklı turnuvalara devam edemedim. Daha sonra oğlum beni yüzme ile tanıştırdı. Spor yapmak gerçekten harika bir duygu. Zevk alıyorum, zaman geçiyor, müsabakalara gidiyorum, iddiam yok ama Atatürk adına düzenlenen müsabakalara katılmaktan gurur duyuyorum. Ben hissettiğim yaştayım. Herkes her yaşta spor yapmalı. Hangi branş olduğu önemli değil. Ben bütün yaz kano çektim. Spor yapmayan gençlere de ayrıca çok kızıyorum. Ben bu sporu sırf Atatürk için yapıyorum. Ve bayrağı genç arkadaşlara devredeceğim” diye konuştu. Annesinin hayaline ortak olacak H.Ü Gençlik Spor Kulübü Master Yüzme Takımı kurucularından Beden Eğitimi Öğretmeni Erman Akkaya, “Türkiye'de 77 yaşında yüzme yarışlarına katılan kadın yok. Bu yaş aralığında erkeklerde yüzen var fakat kadınlar bir şekilde örselenmiş. Denizde elbette yüzen kadınlarımız var fakat yarışlara yüzücü olarak katılan yok. Annemin yüzdüğü her derece Türkiye rekoru olarak kayıtlara geçiyor. Arkadan gelen nesil annemin rekorlarını kırmaya başlayacak. Annemin yüzerek boğazı geçme hedefine çok büyük saygı duyuyorum. Bunu da başaracağına inanıyorum. Şimdiden çalışmalara başladık, boğazı benim nezaretimde geçecek. Boğazı geçen en yaşlı kadın olacak” ifadelerini kullandı. 4 yıl önce kurdukları takım hakkında bilgi veren Akkaya, “Sporu yüceltmek, örnek olmak ve gençlere kendimizi gösterebilmek için yola çıktık ve bunu da üniversite çatısı altında yapabileceğimize karar verdik. Takıma katılmak için Hacettepeli olmak gerekmiyor. Ahlaklı sporcu olmak bizim için yeterli. Takım olarak en büyük hedefimiz Cebelitarık Boğazı'nı geçmek. Takımımızı büyütmek istiyoruz. Bize gelen sporsever arkadaşlarımızla ailemizi büyütmek istiyoruz. Haftada 4 gün burada yüzüyoruz. Hedefim mümkün olduğunca 30 yaş üzeri insanları havuza ve spora çekebilmek. Ülkemiz için, kendileri için, sporu yaygınlaştırmak için bunu yapmalıyız. Hacettepe Üniversitesi hiç bir zaman desteğini bizden esirgemedi. Bu destek diğer üniversitelere de örnek olmalı. Bu çalışmalar sadece bir üniversitenin desteğiyle olmaz” diye konuştu. “Masterlığın bütün özelliği amatör ruh da yatıyor” Master yüzücülük kavramının Türkiye'de yeni yeni oturmaya başladığını söyleyen Prof. Dr. Sadık Ersöz de “2006'da Türkiye'de düzenlenen ilk master yüzme yarışına katılanlardanım. Master yüzme kavramının Türkiye'deki gelişimine birebir şahit oldum. Çocukluğumda yüzücülük yapmıştım bence sonradan bu işe başlayanlar daha değerli. Onlar gerçek masterlar. Bayrak takımımız var kendimize efsane takım adını koyduk. Bir numaralı hedefim sporun içinde kalmaya devam etmek. 56 yaşındayım ve gelecek yıllarda da yüzmeye devam edebilmek istiyorum. Birçok yarışa katılıyorum derece alıp almamak önemli değil, masterlığın bütün özelliği amatör ruh da yatıyor” dedi. Doktorluk mesleğini yüzme ile birleştirdiğini anlatan Prof. Ersöz, “Bunlar birbirinin dopingi. Ben cerrahım, ama yüzme benim mesleki hayatımda dopingim. Sporda aldığım enerji doktorluğuma yansıyor, mesleğimi yaparken yorulmuyorum. Birbirini olumlu etkileyen iki yapı” diye konuştu. Takım ruhuyla gelen başarı H.Ü Öğretim Görevlisi Evren Bircan da 3 yıldır takımda yüzdüğünü belirterek, “Hayatım boyunca böyle bir takım da arkadaşlarımla birlikte yüzmek istemiştim. Hobi olarak yüzerken takım arkadaşlarım beni keşfetti ve takıma girmeye teşvik etti. Çocukluktan gelen profesyonel yüzme geçmişim olmadığı için bebek adımlarıyla ilerliyorum. Hedefim Tülin Akkaya gibi olmak. Her girdiğim yarışta kendi derecemi yükseltmek, mütevazi hedefim” dedi. H.Ü Kimya Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Selis Onel ise “Kadınlar belli bir yaştan sonra kesinlikle spor yapmalı. Daha önce yapmadılarsa da hiç bir şey için geç değil. İnsanların suyla barışık olması ve korkmamaları lazım. 44 yaşındayım, takıma gireli 3 yıl oldu. Deniz kenarında büyüdüm ama hiç bir zaman teknik olarak yüzmemiştim. Profesyonel yüzmüyordum ama grubu tanıdıktan ve master ile tanıştıktan sonra kendimi geliştirmeye başladım. Yüzmenin derinliğini ve tekniğini keşfettikten sonra daha ciddi yapmaya başladım. Geliştirmek için caba sarf ediyorum. Daha iyi yüzebilirim demeye başladım ve daha iyisi için daha çok çalışmaya. Bütün stilleri daha iyi yüzmeye çalışıyorum. Şimdi daha bilinçli yüzüyorum” sözlerine yer verdi. Takım sporcularından Güneş Kibar da “Dünyaya adımızı duyurmak istiyoruz. Hacettepe Üniversitesi ismini, sporda saygın bir marka haline getirmek arzusundayız. Sporun her yaşta hep birlikte yapılabileceğini göstermek, Türkiye ’de amatör sporlara desteğin ve ilginin artmasını sağlamak istiyoruz. Unutulmaması gerekir ki uzun ve zorlu işler takım ruhu ile başarıya ulaşır” dedi.
Editör: TE Bilisim