Mehmet Necati GÜNGÖR Hem gazetecilik yıllarımda, hem bakan danışmanı iken birçok vali tanıdım. Çoğu gerçek devlet adamları idiler. Bazılarının konutlarına misafir olduk, sabah kahvaltılarını birlikte yaptık. Gaziantep valisi Abdulkadir Aksu bunlardan birisiydi. Önce ANAP’lı, günümüzde AKP’li. Son görevi Vakıfbank Yönetim Kurulu üyeliği. İnsan olarak severiz de… Çoğu rahmetli oldu. İlk aklıma gelenleri sayabilirim. Necmettin Karaduman, sonradan siyasete girdi, TBMM Başkanı oldu. Mustafa Uygur, Fahrettin Akkutlu, Enver Saatçıgil, daha eskilere gidersek Haşim İşcan meselâ. Ali Akarsu, Saim Çodur. Saim Çodur da ANAP iktidarının tayin ettiği valilerdendi. Gerçek valilerimizden. Rahmetli Özal’ı karşıladığı sırada otobüsün tepesindeyken kendisine “vali bey, sen de çök” diyen Başbakana “devlet çökmez sayın Başbakanım” diyerek hem terbiyesini takınan, hem devleti vali gibi temsil eden bir valiydi. Yakın dönem valilerden Gökhan Aydıner. Olağanüstü Hal valiliği, Emniyet Genel Müdürlüğü gibi görevlerde de bulundu. Son görevinden emekliye ayrıldı. Geçen yıl, birlikte çalıştığımız sayın Bakanımız Kâzım Oksay’la birlikte yazlığında ağırlanmıştık. Çok beğenip taktir edilen valilerdendi. Bolu valisiydi. Sayın Oksay da Bolulu bakan. Seçmenlerin bazı isteklerini Bakan adına vali beye ben intikal ettirirdim. Yapmadığı çok iş olurdu. Bakan bey kendisine güvenirdi. “Gökhan bey yapmıyorsa, bir aykırılık vardır” der, geçerdi, üzerinde durmazdı. Bazı iktidarların tayin ettiği iyi anılmayan valiler de vardı. Meselâ, bunlardan biri DYP iktidarı döneminde görev yaptı ve “kömür hırsızı” diye mimlendi. Bulunduğu ilde kömür ticareti yapıyormuş, kömürü pahalı fiyatla devlete satıyormuş. Onunla ilgili iddialar da böyleydi. O da rahmetli oldu. AKP’li bir Bakanı ziyaretimizde, oraya gelen kişiyi vali değil de, iktidarın il başkanı falan zannetmiştim. Halk buna da “kömürcü vali” ünvanını takmıştı. Başbakan, “kamyonların şoför mahalline binin, vatandaşın kömürünü evlerinin kapısına kadar bırakın, zaman zaman da çay demleyip onlarla için” talimatını harfiyen yerine getirmişti. O eski valileri de iktidarlar tayin ediyordu. Ama hiç birisi o iktidarın kulu kölesi olmuyorlardı. Şahsiyetlerini, devlet terbiyelerini koruyarak görev ifa ediyorlardı. Bazı valiler de tam aksi, iktidarın kulu kölesi oluyorlar. Bir emirle hukuku, kuralları çiğneyerek pişkin pişkin sırıtıyorlar. Biri var ki; “Atatürk’ü fazla abartmayın” buyurmuş. Büyük Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyete meğer böyle valiler de musallat olmuş. Yazıklar olsun demeyi bile fazla görürüm böyleleri için. Bunlar, “zamane valileri.”