Türkiye radyolarının güçlü sesi ve her okuduğu şarkının hakkını vererek, kimseye benzemeyen yorumu ile tanıdığımız Nesrin Sipahi, sahne aldığı Cemal Reşit Bey sahnesinde uzun yıllardan sonra sevenleri ile hasret gidermiştir. Genç nesillerin pek tanımadıkları sanatçı uzun yıllar başarılı radyo programları sürdürdüğü Ankara Radyosu’ndan İstanbul’a transfer olup Zeki Müren’in assolist olarak çıktığı İstanbul eski Taksim Belediye Gazinosu’nda ki alt kadrosunda ilk sahne çalışmasına başlamıştır. Televizyon ekranlarının henüz yüzünü göstermediği o günlerde Nesrin Sipahi, sahnelerde verdiği sınavı başarı ile geçmiş ve daha sonraki yıllarda pek çok gazinoda assolist olarak çalışmıştır. 32 yıl gibi uzun süren sahne konserlerinin yanı sıra sayısız 45’lik ve Long Play’lerle birbirinden günün güzel şarkılarını okuyarak ödül yerine ev hediyeleri alan bir sanatçı olarak bilinmektedir. 500’ün üstünde Türk Sanat Müziği şarkısına sesini veren Nesrin Sipahi Türk Halk Müziği ve Türk pop müziği gibi değişik türde melodilerde seslendirmiş, o yıllarda meslektaşları Gönül Akkor, Gönül Yazar ve İnci Çayırlı gibi pop parçalar söylemiştir. Bu sahada da büyük başarı sağlayan sanatçının Yunus, bebek, Kara Mehmet, Kalbi kırık serserinin yanı sıra Üç Hürel’le birlikte yaptığı Selami Andak’ın “Keçi vurdum çayıra ve Nino Varon’un Sensizde yaşanırmış” adlı parçaları satış rekorları kırmıştır. Nesrin Sipahi’nin kendi öz prensipleri olup bu kararlarından asla vazgeçmemiş hiçbir zaman yırtmaçlı tuvalet ve üstü açık kostüm giymemiştir. Türk müziğinin emrettiği kurallara uymuş, kendi bildiği doğrultudan asla vaz geçmeyip kendisini gazino patronlarına, sevenlerine kabul ettirmiştir. İlk sahne çalışmasını Zeki Müren’le yapmış olan sanatçı sahnede söyleyeceği şarkıların pek çoğuna Müren tarafından yasak konması karşısında Endülüs’te Raks adlı parçayı okuyarak büyük alkış almıştır. Tabi ünlü sanat güneşimiz Sipahi’nin bu davranışına da çok kızmıştır. Beşiktaş’ın kurucularından Miralay Hasan Cemal Sipahi’nin oğlu Aldemir ile evliliğinden Emre ve Candemir adlı iki oğlu olan sanatçı çok yakında eşini kaybetmenin üzüntüsü içinde, kendisine sahneye çıkması için yapılan tüm teklifleri kabul etmemesine karşılık doğum gününe denk gelen 21 Ekim gecesi Nesrin Sipahi, alaturka adlı etkinlik de yer almayı kabul etmiştir. Bugün 82 yaşında olan sanatçı Ufuk Yıldırım’ın yönettiği orkestra eşliğinde yer aldığı sahnede programına Ankara Rüzgârı adlı şarkı ile başlamış sanatçının meşhur ettiği Ayrılık, Agora Meyhanesi, Dilşâd olacak diye ve 1957 yılında Odeon plaklarına okuduğu “Bir rüzgârdır gelir geçer sanmıştım” adlı segah bu şarkı ile devam etmiştir. 1965 yılında o günlerin tanınmış aktörlerinden Tamer Yiğit ile “Kalbimdeki Serseri” adlı filmi çeviren Sipahi, kocasının aşırı kıskanç oluşu nedeniyle bundan böyle gelen tüm teklifleri geri çevirmiştir. Yuvasındaki huzuru mutluluğu birlikteliği hiçbir şeye değişmeyen Türk Müzik Dünyası’nın bu müstesna sanatçısına sahnede sesleri ile saygın birer isim olan Melihat Gülses, Ayşegül Aldinç, Elif Güreşçi, Dilek Türkan ve Eflatun Faruk Korzay eşlik etmişlerdir. Bugün evlatları ile İstanbul-Nişantaşı’nda zevkle döşenmiş evinde huzurlu, sakin ve mutlu yaşamını sürdüren Nesrin Sipahi, hanımefendiye sağlıklı uzun ömürler dilemek hepimizin borcudur. Kamuran Akkor “Vasfi benim hem hocam, hem kocamdı” Kamuran Akkor Türk Sanat Müziği’nin ünlü yorumcularından biri olarak uzun yıllar buğulu sesi ile pek çok şarkıya can vermiştir. Bir dönemde Türkiye radyo ve televizyonlarında sesini zevkle dinlediğimiz Gönül Akkor’un kardeşi olan sanatçı Kamuran Akkor ud çalan bir annenin, şarkı söyleyen babanın her gün meşk yaptıkları bir evde dünyaya gelmiştir. Ablasının klasik Türk musikisi icracısı olması küçük Akkor’un batı müziğine yönlenmesine sebep olmuştur. Nitekim hafif batı müziği söylediği yıllarda ünlü baterist ve orkestra şefi Vasfi Uçaroğlu ile tanışması hayatının gidişatını da değiştirmiştir. Solist olarak çalıştığı bu topluluktaki başarısı onun Vasfi Uçaroğlu ile evlenmesine vesile olmuştur. “Vasfi benim hem hocam, hem kocamdı” diyen Kamuran Akkor, profesyonel hayatını sürdürdüğü günlerde rahmetli Adnan Şenses’in uyarısı üzerine Münir Nurettin Selçuk üstadında onayını alarak girdiği konservatuar imtihanında ki başarısı onu altı yıllık eğitimini beş yılda tamamlayarak mezun olmasını sağlamıştır. Vasfi Uçaroğlu ve orkestrası ile çalıştığı dönemlerde yine kocasının istekleri doğrultusunda Türk Sanat Müziği’nin seçme eserlerini icra eden Akkor, bu dönemde “Aşk eski bir yalan, Sev yeter ve Bir teselli ver” gibi çok sevilmiş şarkıları da meşhur etmiştir. Akkor’un bu arada yapmak isteyip de yapamadığı bir başka tutkusu vardı. Tiyatro sahnesinde yer almaktı. Nitekim daha 13 yaşında iken o yıllarda Ankara radyosunda tatlı sesi ile genç kızların gönüllerini fetheden Taner Şener’in kurduğu bir tiyatro topluluğunda yer almış, 80 yaşında yaşlı bir kadını “Kulaktan kulağa” adlı temsilde başarı göstermiştir. Ankara’daki bu çalışması kısa süren Akkor, geldiği İstanbul’da tiyatro değil de musiki hayatını tercih etmiştir. İstanbul Belediyesi Konservatuarı Türk Sanat Müziği bölümünü birincilikle bitirmiş olan hafif batı müziğinin yanı sıra Türk Sanat Müziği’de söyleyerek şöhretini yurdun dört bir tarafına yaymayı başarmıştır. Kocasının beklenmedik vefatından sonra musiki çalışmalarına tek başına devam eden Akkor, bir toplantıda Onur Şenay’la tanışmıştır. Onur’un bir tiyatrosunun oluşu Akkor’un, işine gelmiş, o sıralar koro eğitimi veren sanatçı ile Onur tüm müştereklerde anlaşarak KA Sahnesi adı ile bir grup kurmuştur. Sahne çalışmaları, koro eğitimi derken tiyatro oyunu için faaliyetleri sonunda sanatçı “Aşk listesi ve Kader arkadaşım” adlı iki eserde aldığı rollerle uzun yıllar özlemini duyduğu sahne zevkini de tatmin etmiş olacaktır. Yılmaz Morgül, nihayet şöhretin zirvesine taht kurdu Uzum zamandır sahne konserleri ve doldurduğu müzik albümleri ile bu piyasada bende varım diyen Yılmaz Morgül, uzun süre Olay televizyonlarında canlı programları ile Bursalıların gönüllerini fethederken TV8’in sahibi Acun’un arayıp ta bulamadığı bir sanatçıyı keşfetmiş ve Morgül’ü Survivor programına dâhil etmiştir. Yapı ve bünye olarak böylesi zorlu bir gösteride yer almasının nedeni kısa sürede meydana çıkmış, yine TV8 kanalında Aramızda kaslından sonra her gün sabah bir gündüz kuşağı programında sevenleri ile yüz yüze gelecektir. Yıllarını bu uğurda harcayan Morgül, bu görevi de başarı ile yönetecektir.