CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Türkiye’nin 1 milyon ton gümrüksüz mısır ithalatına izin verilmesini eleştirerek, bu adımın yerli mısır üretimini olumsuz etkilediğini belirtti. Gürer, özellikle ithalatın üreticilere "mısır ekmekten vazgeçin" mesajı verdiğini ve uzun vadede tarımda ithalat bağımlılığının artacağını vurguladı.
Gürer, 2025’in ilk üç ayında Türkiye’nin 984 bin 650 ton mısır ithalatı için 254 milyon 772 bin dolar ödendiğini, 2024 yılı boyunca ise toplamda 3 milyon 987 bin 533 ton mısır ithalatı yapıldığını belirtti. Bu ithalatın, yerli üretimin karşılaştığı arz açığını gidermediğini, aksine sorunun daha da derinleşmesine yol açtığını ifade etti. Türkiye'nin mısır üretim verileriyle karşılaştırıldığında, ithalatın bir çözümden ziyade tarımda ithalata dayalı bir yapının oluşturulmasına zemin hazırladığına dikkat çekti.
"Yerli Üreticiye Zarar"
Gürer, Ticaret Bakanlığı’nın yaptığı açıklamalarla ithalat için 1 milyon tonluk bir kontenjan açmasının yerli üreticiyi hiçe saymak anlamına geldiğini savundu. Özellikle 2024 yılında Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) tarafından mısır alım fiyatı açıklanmadığını, bunun da piyasayı tüccarlara bırakarak fiyatların serbestçe yükselmesine neden olduğunu dile getirdi. Gürer, mısır ithalatının bu yıl da devam etmesinin, yerli üreticilerin maliyet baskıları altında ezilmesine ve sonunda ekim yapmaktan vazgeçmelerine yol açacağını ifade etti.
"İthalat İle Dışa Bağımlılık Artacak"
Gürer, 2025’in sonlarına doğru gümrük vergilerinin arttırılacağına ve bunun da mısır ithalatının daha pahalı hale geleceğine dikkat çekti. Ancak, bu tarihe kadar ithalatın düşük fiyatlarla piyasayı dolduracağını belirterek, bunun yerli üreticilerin rekabet gücünü zayıflatacağını ve hasat dönemlerinde üreticilerin zararına satış yapacağını söyledi. Bu durumda yerli üretimin azalması ve dışa bağımlılığın artması kaçınılmaz olacak.
Gürer, Türkiye’deki tarım sektöründe yapısal sorunların giderek derinleştiğine dikkat çekerek, çiftçilerin girdi maliyetlerinin artmaya devam ettiğini ve hükümetin bu konuda somut adımlar atmadığını belirtti. TMO’nun alım fiyatlarını belirlemediğini, bunun da üreticinin zararına işlediğini ve serbest piyasa koşullarında fiyatların arz-talep dengesine göre belirlenmesinin, çiftçiyi kötü duruma soktuğunu vurguladı.
Gürer, Türkiye'nin tarımda kendine yeterli bir ülke haline gelmesi için, ithalatçı lobilerden bağımsız, yerli üretimi destekleyen bir kamucu anlayışla tarım politikalarının yeniden düzenlenmesi gerektiğini ifade etti. Türkiye'nin coğrafi avantajlarının doğru kullanılabilmesi için planlı ve sürdürülebilir bir tarım politikası izlenmesi gerektiğini savundu.
