Özkan ARSLAN- Haluk KARAASLAN- Harun ÖZALP/ANKARA, (DHA)- Ankara'da, FETÖ'nün hain darbe girişiminde şehit olan 15 Temmuz şehitleri, Karşıya Mezarlığı'ndaki 15 Temmuz Demokrasi Şehitliği'nde törenle anıldı. TBMM Başkanı Mustafa Şentop ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun katıldığı törende şehitlerin mezarlarına karanfil bırakıldı, dua edildi. '15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü' kapsamında düzenlenen törene Şentop ve Soylu'nun yanında Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Emniyet Genel Müdürü Celal Uzunkaya, siyasi parti temsilcileri ve şehit yakınları katıldı. İstiklal Marşı okunmasının ardından Kur'an-ı Kerim okundu, şehitler için dua edildi. Şentop ve Soylu, önce sivil şehitlerin kabirlerini ziyaret edip, karanfil bıraktı, şehitlerin yakınlarına taziyede bulundu. Soylu, şehitlikte bulunan çocuklara da oyuncak dağıttı. Şentop ve Soylu, daha sonra polis şehitliğinde şehitlerin mezarlarına karanfil bıraktı. ŞENTOP: TARİHİMİZİN EN KARANLIK GÜNÜYDÜ' Törenin ardından basın mensuplarına açıklama yapan TBMM Başkanı Mustafa Şentop, "Bugün 15 Temmuz hain darbe teşebbüsünün 3'üncü yıldönümü. Bizim tarihimizin en karanlık günü ve gecesiydi. Bu yaşananları hem hainlerin yaptıklarını hem de hainlere karşı milletimizin göstermiş olduğu direnişi, asil duruşu tekrar tekrar hatırlamamız lazım. Bugün ona vesile oluyor. Bugün biz istikbalimize, vatanımıza, milletimize kast edenlere, bu topraklarda hayat hakkı tanımayacağımızı göstermiştik. Tekrar göstereceğimizi bütün dünyaya haykırıyoruz. Bunları hatırlamamız, sürekli hafızamızda canlı tutmamız gerekiyor. Bu vesileyle bugün 15 Temmuz'da şehit olan kardeşlerimizin kabirlerini ziyaret edip, dualar ettik" dedi. 'BİR OĞLUM VARDI O DA ŞEHİT OLDU' Darbe girişiminin 3'üncü yıl dönümünde şehitlik ziyaretleri devam etti. Yakınları, şehitlerin mezarlarını ziyaret edip, dua etti. Duygusal anların yaşandığı ziyaret sırasında şehit yakınlarından bazıları ağladı. Ankara Emniyet Müdürlüğü'nün önünde darbecilerin şehit ettiği Halil Işılar'ın annesi Hülya Işılar, o günden beri acı, hüzün ve keder yaşadığını belirterek, "Hiç unutamadım. Acısından çok özlemi arttı. Zaten bir oğlum vardı, o da şehit oldu. Her gece sesleri geliyor kulaklarıma. Kapıyı açtığım zaman Halil karşıma gelecekmiş gibi oluyor; ama gelmiyor. Ben oğluma hayatta kıyamazdım. Havalar soğuduğunda biz onu bırakıp gidiyoruz. O buruda üşüyor, karın kışın altında kalıyor" diyerek duygularını dile getirdi.