Teknoloji

ABB Dijital Hayvanat Bahçesi Sorumlusu Ergin: Hayvanların kötü şartlarda hapsedilmediği bir alan yaratmak istedik

Atatürk Orman Çiftliği’nde bulunan efsane hayvanat bahçesi, ‘dijital’ olarak geri döndü. Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından 7 bin metrekarelik alanda açılan Dijital Hayvanat Bahçesi'ni 24 Saat’e değerlendiren Hayvanat Bahçesi Sorumlusu Tolga Ergin, dünyadaki en iyi hologram teknolojilerinden birine sahip olduklarını belirtti.

Abone Ol

Deniz Ali Tatar

Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından kurulan, son teknolojiyle oluşturulan ve dünyanın en büyük dijital hayvanat bahçesi olma özelliğine sahip olan “Ankara Dijital Hayvanat Bahçesi” dikkat çekmeye devam ediyor. Başkentin efsane hayvanat bahçesinin bulunduğu Atatürk Orman Çiftliği arazisinde kurulan Dijital Hayvanat Bahçesi, açıldığı günden bu yana ziyaretçi akınına uğruyor. Çevre illerden de ilgi gören bahçe, özel otobüsleriyle ziyaretçilerine safari tecrübesi de yaşatıyor. 

Alanın yapım sürecini 24 Saat’e değerlendiren ABB Dijital Hayvanat Bahçesi Sorumlusu Tolga Ergin, 7 bin metrekare üzerinde, mevcut olan en yüksek teknolojiyle hayvanat bahçesini oluşturduklarını söyledi.

“Yavaş, hayvanların kötü şartlarda hapsedilmediği bir ortam yaratmayı hedeflemişti”

Dijital Hayvanat Bahçesi fikrinin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın fikri olduğunu söyleyen Ergin, süreci şu şekilde anlattı:

”ABB Başkanı Mansur Yavaş’ın aklında da böyle bir fikir varmış. Yavaş’ın seçim vaatlerinden bir tanesi de, eski lokasyonda hayvanat bahçesini Ankaralılara yeniden kazandırmaktı. Ancak hayvanların zarar görmediği, hayvanların kötü şartlarda hapsedilmediği bir ortam yaratmayı hedeflemişti. Zaten hayvanat bahçeleri çok iyi şartlarda yapılmazsa, oradaki hayvanlar mahvoluyorlar ve hayattan vazgeçiyorlar. Aslında hayvanat bahçesini gezen bir çocuk da, o hayvanın doğal hayatında nasıl yaşadığını ve doğal halini merak ederek oraya geldiği için hayattan bıkmış bir hayvanı kafesin içinde görmenin hiç kimseye faydası yok. ‘Dijital Hayvanat Bahçesi’ fikri böyle ortaya çıktı. Şu anda aldığımız tepkilerle iyi bir sonuç aldık.”

Üniteler içerisinde yer alan maddelerin birçoğunun gerçek malzeme olduğunu bazıları için sanatçı çalışması yaptıklarını söyleyen Ergin, “10 ton kum kullandık ve gerçek kum üniteler içinde bulunuyor. Ağaç dalları gerçek, ama yapraklar plastik ve gerçeğe yakın olmasına özen gösterdik. Kayaları ise strafordan yaptırdık, ancak sanatçılar üzerlerinde çalıştılar ve gerçek hissi veren kayalar koydular” dedi.

Dijital Hayvanat Bahçesi’nin yapım sürecinden önce dünyadaki örnekleri tespit etmek için fuarlara katıldıklarını söyleyen Ergin, en iyi hologram sistemlerinden birine sahip olduklarını belirterek, "Özellikle aydınlık alanda hologram gösterebilmek çok zor ve biz bunu başardık. Çözünürlük konusunda da 16K’ya ulaşabilmek ve üç boyutta da iyi bir yere gelebilmek önemli. Dijital Hayvanat Bahçesi fikri de hep kafamızda dönüp duruyordu" dedi.

“Geleneksel sistemlerden 6 kat daha fazla yüksek bir teknolojiye sahibiz”

“Dijital Hayvanat Bahçesi” alanından ve alanda bulunan teknolojiden bahseden Ergin, “Burası 7 bin metrekare bir alan ve şu anda Dijital Hayvanat Bahçesi’nin bulunduğu alanın değerlendirilmesi uygun görüldü. Aslında dijital hayvanat bahçelerinin dünyadaki örnekleri, neredeyse bin metrekarelik, daha küçük alanlar. Bizim alanımızdaki ünitelerin büyüklükleri; eni beş buçuk metre, dört buçuk metre yüksekliği ve derinliği dört buçuk metre olan ve her birisi ayrı ayrı konstrüksiyon yapılmış ve demirlerle birleştirilmiş sahneler aslında. Bu da bizi dünyada rakipsiz yapıyor. Birden fazla üç boyut seçeneği var, bir tanesi 8K özelliğe sahip. Bir de ayrıca, derinliği yüksek ve ‘hyper-reality 3D’ adı verilen ve dokunma hissi veren bir çalışmamız var. Onda da geleneksel sistemlerden 6 kat daha fazla yüksek bir teknolojiye sahibiz.”

Hafta sonları uzay çağı ve deniz altı deneyimi yaşatan sistemlerinin de bulunduğunu ekleyen Ergin, "Alternatif gerçeklik alanında ise, AR Cloud diye bir sistem uyguladık. Bu sistem sayesinde, buluttan tüm bilgiler alınıyor ve gözlüğe yerleştiriliyor. 20 kişilik gruplarla gözlüğü takan kişi, prehistorik çağda dinozorlarla bir araya geliyor. Bu sayede herkes aynı heyecanı yaşamış oluyor ve bu da farklı bir enerji sağlıyor. Safari sistemlerimizi ise, lazer projeksiyon sistemiyle yansıttık, çünkü çok büyük alanlara o görüntüler yansıtılıyor" dedi.

“Hafta sonu kuyruklar oluşuyor”

Dijital Hayvanat Bahçesi’nin iki buçuk aylık bir hazırlık sürecinin ardından kapılarını açtığını belirten Ergin, yoğun ilgiyi şu sözlerle özetledi: “Özellikle hafta sonları oldukça yüksek ziyaretçi sayımız. Kuyruklar oluyor ve kapanış saatine kadar yetişmek zor olabiliyor. Yoğun ilgi sayesinde çok ciddi bir bilinirlik yakaladık.”