11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasıyla ilgili olarak önemli açıklamalarda bulundu. Gül, geçmişte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve kendisine yönelik yapılan haksızlıkların kamu vicdanında nasıl kabul görmediğini hatırlatarak, benzer yanlışlıkların Ekrem İmamoğlu’na da yapılmaması gerektiğini belirtti.

Karar gazetesinden Mehmet Ocaktan'a konuşan Abdullah Gül, yaptığı açıklamada, son günlerde yaşanan gelişmeleri endişeyle takip ettiğini ifade ederek, Türkiye’nin dışarıda önemli bir stratejik konumda olduğunu ancak içerde yaşanan bu tür çalkantıların ülke için hiçbir kesime fayda sağlamayacağını vurguladı. "Bu tür çalkantılar, Türkiye’de hiçbir kesime ne iktidara ne de muhalefete hayır getirmedi, getirmez de" diyen Gül, hukuk ve hakkaniyetin kaybedilmemesi gerektiğini belirtti. "Yoksa Türkiye kaybeder," diye uyardı.

Gül, Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından yaşananları, geçmişte kendisi ve Erdoğan’a yönelik yapılan haksızlıklarla kıyasladı. Gül, "Vaktiyle Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve şahsıma yapılan haksızlıkları kamu vicdanının nasıl kabul etmediğini hatırlayalım. Benzer yanlışlıklar halkın iradesiyle belediye başkanı seçilmiş olan Ekrem İmamoğlu’na da yapılmamalı," şeklinde bir uyarı yaptı.

Mahir Polat: Tarihi eserler ve bahçeler kimsenin malı değil, tüm İstanbullularındır Mahir Polat: Tarihi eserler ve bahçeler kimsenin malı değil, tüm İstanbullularındır

Türkiye'nin İç ve Dış Politikasında Kritik Anlar

Abdullah Gül, Türkiye’nin içinde bulunduğu dönemde ekonomik reform programına duyulan güvenin arttığını, dış politikada ise Türkiye'nin çok önemli bir jeopolitik öneme sahip olduğunu vurguladı. Özellikle Suriye'deki gelişmeler ve Rusya-Ukrayna savaşındaki aktif rolü, Türkiye’nin uluslararası arenada ne kadar güçlü bir aktör olduğunu gözler önüne serdi. Bununla birlikte, Türkiye’nin Avrupa Birliği ile yeniden canlanan ilişkilerinin de önemli bir dönüm noktası olduğuna dikkat çekti.

Gül, Türkiye'nin dış politikasında sağlanan bu stratejik konumlanmanın yalnızca içerdeki siyasi huzur ve istikrarla sürdürülebileceğine dikkat çekti. "Evimizin içi sağlam olursa bu gücümüzü dışarıya yansıtabiliriz. Yoksa önümüze çıkan tarihi fırsatı kaçırırız," diyerek, iç siyasi sorunların ülkenin dışa yönelik gücünü zayıflatabileceğine dair endişelerini dile getirdi.

Siyasi Çalkantılar ve Hukukun Üstünlüğü Mesajı

Gül, Türkiye’deki siyasi gerginliğin tırmanmasının uzun vadede hem iktidara hem de muhalefete fayda sağlamayacağını belirtti. "Buna zemin hazırlayacak girişimlere hiç gerek yoktu," diyen Gül, çatışma dilinin hakim olduğu bir siyasetin sürdürülebilir olamayacağına vurgu yaptı. 2025 seçimlerine üç yıl kala, bu tür siyasi çalkantıların ülkenin geleceği açısından zararlı olacağına dikkat çekti.

Gül, aynı zamanda yargı süreçlerinin evrensel ilkelere uygun bir şekilde ele alınması gerektiğini ifade etti. "Saati geriye alma, benzer sıkıntıları tekrar yaşama lüksümüz yok," diyerek, hukukun ve hakkaniyetin kaybedilmemesi gerektiğinin altını çizdi.

Vatandaşların Haber Alma Hakkı ve Siyasi İstikrar Mesajı

Gül, vatandaşların haber alma özgürlüğünün daraltılmaması gerektiğine de dikkat çekerek, "Vatandaşları galeyana getirecek hamlelerden tabii ki kaçınılmalı," şeklinde bir uyarıda bulundu. Ayrıca, Türkiye'nin siyasi ve ekonomik olarak güçlü bir şekilde ilerleyebilmesi için karşılıklı diyalog ve uzlaşının önemine vurgu yaptı.

Kaynak: Karar