Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada hukuk devleti ilkesine dikkat çekerek, hukukun siyasi bir araç olarak kullanılmasına karşı sert bir uyarıda bulundu. Ağıralioğlu, "Hukuku tüm muhataplara eşit, adil, şüpheye yer bırakmayacak şekilde uygularsanız hukuk devleti olur; ancak hukuku yalnızca siyasi hasımlarınıza karşı, zaman ve zemin kollayarak bir sopa olarak uygularsanız bu, 'hukuk darbesi' olur" dedi.
Ağıralioğlu'nun açıklamaları, son dönemde Türkiye'deki yolsuzluk soruşturmaları ve adaletin siyasi amaçlarla kullanıldığına dair tartışmaların ortasında dikkat çekici bir gündem oluşturdu. Açıklamasında, "Bir karar vermek zorundayız. Memleketin istikbali, milletin geleceği, devletin kuruluş ilkeleri ile bir bütün hâlinde gelecek asra taşınması için 'kayıkçı kavgasının' ötesine geçmeliyiz" diyen Ağıralioğlu, siyasi çıkarlar uğruna hukukun manipüle edilmesinin kabul edilemez olduğunu vurguladı.
"Siyasi Hasımlara Karşı Hukuk Darbesi Olur"
Ağıralioğlu, "Siyaset, siyasetçi ve milletin temsilcisi olanların rüşvet, irtikâp, adam kayırma gibi suçlarla anılması asla kabul edilemez" diyerek, yolsuzluk ve rüşvetle mücadele konusunda herkesin aynı şekilde sorumlu olması gerektiğini söyledi. Ancak, hukukun siyasi bir araç olarak kullanılmasına da karşı çıkan Ağıralioğlu, şunları kaydetti: "Hukuku, yalnızca siyasi hasımlarınıza karşı, zaman ve zemin kollayarak bir sopa olarak uygularsanız, bu hukuk devleti olamaz; bu, 'hukuk darbesi' olur."
"Yolsuzlukla Mücadelede Tarafsız Olmalıyız"
Ağıralioğlu, yolsuzlukla mücadelede tarafsız olmanın önemine değindi ve ekledi: "Rüşvetin ayakkabı kutusuyla baklava kutusunda verilmesi arasında bir fark görmüyorsanız, bu taraflılıktır. Tarafsız olmak için, 'Benden olan yapabilir, muhalifim olan yaparsa itiraz ederim' yaklaşımı doğru değildir."
Ağıralioğlu, her koşulda hukukun adil ve eşit bir biçimde uygulanması gerektiğini ifade etti. Ayrıca, "Rüşvetin her türlüsüne karşı duruşumuz net olmalıdır" diyerek, sadece belli gruplara veya bireylere yönelik adalet uygulamalarının, toplumsal barışa zarar vereceğini belirtti.
"Devlet Ciddiyetini Kaybetmemelidir"
Son olarak, Ağıralioğlu, Türkiye'nin içinden geçtiği zor dönemlere işaret ederek, devletin vakarının ve ciddiyetinin kaybedilmemesi gerektiğini vurguladı. "Siyasetin hırslarına, kutuplaşmasına feda edilecek bir devlet ciddiyetimiz yok. Milletin geleceği, sabrımız ve zamanımız yok" diyen Ağıralioğlu, siyasetin her seviyesinde sorumluluk taşımanın önemine dikkat çekti.
Ağıralioğlu'nun açıklamaları, hukukun ve adaletin siyasallaşmasına karşı çıkan bir muhalefet anlayışını yansıtıyor. Ayrıca, yolsuzluk ve adaletin tarafsız bir şekilde uygulanması gerektiği vurgusu, toplumda adalete olan güvenin sağlanması adına kritik bir öneme sahip.
"Sorumluluk Sahibi Bir Muhalefet İtirazıdır"
Ağıralioğlu, açıklamasında, bu tavırlarının yalnızca bir eleştiri değil, sorumluluk sahibi bir muhalefet itirazı olduğunu belirtti. Bu itirazın, toplumun her kesimi tarafından kabul edilmesi gerektiğini ifade etti ve her bireyin adaletin eşit bir şekilde uygulanması için mücadele etmesi gerektiğini söyledi.
