Son Dakika

Akar: Mehmetçik yapılması gereken neyse yaptı, yapmaya devam ediyor

Abone Ol
"Suskunlukları dikkat çekici" Libya'daki faaliyetlerin, BM tarafından tanınan meşru Libya Hükümeti'nin Başkanı Fayiz es-Serrac'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'a bizzat yaptığı davet üzerine gerçekleştirildiğini anımsatan Akar, buradaki çalışmaların tamamen meşru olduğunu vurguladı. Akar, TSK'nın orada muharip, operasyonel bir faaliyetinin bulunmadığını dile getirerek, "Biz orada, operasyonları yapan BM tarafından tanınan Serrac hükümeti güçlerine askeri, eğitim, iş birliği ve danışmanlık yapıyoruz. Oradaki varlığımız tamamen meşrudur. Libya'nın meşru hükümetinin daveti üzerine bulunulmaktadır. Libyalı kardeşlerimizin hak ve hukuklarının korunması başta olmak üzere, insanlık adına, bizim 500 yıllık tarihimiz, geçmişimiz, ortak kültürümüz adına orada olduğumuzu söylemeye devam ediyoruz. Orada bölgenin istikrarsızlaşması için değil, bölgenin istikrar kazanması için elimizden gelen gayreti gösterdik, göstermeye devam ediyoruz." şeklinde konuştu. Libya halkına karşı her türlü insanlık suçunu işleyen darbeci Halife Hafter'i destekleyen bir kısım devletlerin suskunluğuna dikkati çeken Akar, şöyle devam etti: "Maalesef bazı devletler, hükümetler kendi şahsi ihtiraslarını gerçekleştiremeyeceklerini anlayınca başları döndü, sarhoş oldular ve son derece tutarsız birtakım iddialar, eylemler peşindeler ki bunlar hiçbir şekilde çıkar yol değil. Yalan yanlış birtakım iddiaları ortaya atıyorlar. Geçtiğimiz günlerde gemi meselesi oldu. Bu konuda bütün bilgileri, kayıtları NATO'nun ilgili sivil ve askeri makamlarına verdik, onlar bu konuyu inceliyorlar. O konuda ne kadar haklı olduğumuzun herkes tarafından bilinmesini istiyoruz. Biz bütün açıklığıyla olan olayları kendilerine ilettik. Hiçbir şekilde oradaki Türk gemilerinin kural dışı bir faaliyette bulunmadığını video çekimleri, fotoğraflar, radar kayıtları ile çıkardık, ortaya koyduk." "Olayları, sözleri çarpıtıyorlar" Bakan Akar, TSK'nın Ege, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs'taki hak ve menfaatlerin korunması için gece-gündüz faaliyetlerini sürdürdüğünü belirterek, "Kıbrıs bizim milli meselemizdir. Burada herhangi bir şekilde oldubittiye göz yummayacağımızı, Türkiye'nin içinde olmadığı hiçbir çözümün hayata geçemeyeceğini, bunların beyhude gayretler olduğunu tekrar tekrar taraflara söylüyoruz." dedi. Türkiye'nin burada yaptıklarının bir tehdit olmadığını, tamamen hakkını, hukukunu korumak anlamına geldiğini ifade eden Akar, şu açıklamalarda bulundu: "Anlaşmalara saygılı olduğumuzu, görüşmeye açık olduğumuzu, diyalogdan, iyi komşuluk ilişkilerinden ve uluslararası hukuktan yana olduğumuzu tekrar tekrar söylememize rağmen maalesef olayları, konuşmaları, sözleri çarpıtıyorlar ve kendilerince birtakım tahakkuku imkansız hedefler peşinde koşmaya devam ediyorlar. Bunun bir çıkar yol olmadığını, siyasi çözümün, diyaloğun, konuşmanın, görüşmenin, ikili anlaşmaların, uluslararası anlaşmaların hayata geçirilmesiyle ancak sorunların çözülebileceğini tekrar tekrar kendilerine ifade ediyoruz. Fakat konuyu bilmeyen, bilmek istemeyen üçüncü taraflara karşı komşularımızın bazı olayları çarpıtması, diğer tarafların bilmeden konuya girmesi işleri güçleştiriyor. Biz ne olursa olsun, her halükarda yerimizdeyiz, hakkımızı, hukukumuzu koruyacağız. Bu azim ve kararlılığı gösterirken diğer taraftan da iş birliğine, konuşmaya hazır olduğumuzu kendilerine söylüyoruz." Akar, Türkiye'nin hak ve menfaatlerinden geri adım atmadan sabırla duruşunu koruduğunu aktararak, "Muhataplarımızla yaptığımız konuşmalar çerçevesinde üç toplantı yapıldı, ikisi Atina, biri Ankara'da gerçekleştirildi. Bunun dördüncüsünün Ankara’da yapılmasını bekliyoruz. Fakat çeşitli nedenlerle bu dördüncü toplantı biraz gecikiyor. Biz yine muhataplarımıza sabırla davetimizi tekrarlıyoruz. Gerçekten bu asil milletin saklayacak bir şeyi yok fakat çok ciddi bir propaganda ve algı operasyonu var. Onun külfetini yaşıyoruz. Onun dışında her şey açık." ifadelerini kullandı. Provokasyonlara karşı gerekli ikazları yaptıklarını bildiren Akar, "Herhangi bir şekilde ucuz kahramanlığa girmiyoruz. Biz sükunetle işimizi takip ediyoruz, anlaşmaların, metinlerin uygulanmasını istiyoruz. O konuda herhangi bir taviz vermeyeceğimizi de söylüyoruz." diye konuştu. FETÖ ile mücadele Bakan Akar, Türk Silahlı Kuvvetlerinin FETÖ ile mücadelesinin de kararlılıkla devam ettiğine değinerek, "İçimizden FETÖ üyesi teröristler temizlendikçe Türk Silahlı Kuvvetlerinin gücü daha da arttı. Bu konuda hiçbir tavizimiz yok. Binlerce yıllık tarihimizden gelen, milli, manevi, mesleki değerlerimizin sembolü şanlı silahlı kuvvetler üniformasını hiçbir haine giydirmemekte kararlı olduğumuzu, bu mücadelenin sonuna kadar gideceğinden herkesin emin olmasını istiyoruz." şeklinde konuştu. Konuşmasının bir bölümünde kışlalarda yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) mücadele kapsamında alınan tedbirlerin yanı sıra yerli ve milli savunma sanayi alanında sağlanan başarıları da anlatan Akar, "Asil milletimizin bağrından çıkan Türk Silahlı Kuvvetleri akıl ve bilimin ışığında, anayasa ve yasalar çerçevesinde Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatları doğrultusunda, milletinin emrinde, görevinin başındadır." dedi. Sözlerinin sonunda şehitlere rahmet, gazilere şifa dileyen Bakan Akar, zorlu arazi ve hava koşullarında milletinin güvenliği ve huzuru için görev yapan Mehmetçiğe hayırlı, başarılı görevler diledi.