Politika

Akşener: Parlamenter sistemin ilk Başbakanı olmaya talibim

Abone Ol
- Kebapçıya kürsüde yer verdi Meral Akşener, konuşmasını bir bölümünde kebapçı esnafı İbrahim Çetinkaya'yı kürsüye davet etti. Konuşmasına kaldığı yerden devam eden Akşener, Meclisin tatilde olduğu son 2 buçuk ayda 20 il gezdiğini ve vatandaşların sorunlarını dinlediğini söyledi. Akşener, "Önüne gelene terörist yakıştırması yapılması ülke için son derece yanlıştır. Terörizm ve teröristin o çirkinliğini hafifleten bir duruştur. Bu ülkeyi yönetenlere tavsiyem, ağızlarını açtıklarında, her söyledikleri kelimelerin nereye tekabül ettiğinin önceden düşünmeleridir. Canı isteyenin, canı istediği şekilde konuştuğunda at izi it izi birbirine karışır." görüşünü paylaştı. Yurt gezilerinde vatandaşların kendisine ilettikleri şikayetleri anlatan Akşener, "Bunu oturduğun saraydan göremezsin, 5-10 maaşlı danışmanlarından dinleyemezsin, makyajlı saray raporlarından okuyamazsın. Bu umursamazlığın artık kabak tadı veriyor Sayın Erdoğan. Oturduğun koltuk, yan gelip yatma koltuğu değil. Ya çık, işini yap, milletin derdini çöz ya da milletimizin önüne sandığı getir, yetkiyi alalım, biz gelip, biz çözelim. Bu kadar basit." dedi. - Akşener, Rüzgargülü Projesi'ni anlattı TÜİK verilerini aktaran Akşener, Türkiye'de tam 5 milyon 800 bin kişinin açlık sınırının altında yaşadığını, 3 yaşından küçük her 100 bebekten 45'inin, 3-14 yaş arasındaki her iki çocuktan birinin, 15-24 yaş arasındaki her üç gençten birinin, en yoksul yüzde 20'lik kesimi oluşturan ailelere mensup olduğunu anımsattı. Akşener, okul çağındaki çocuk ile gençlere kahvaltı ve öğle yemeğini ücretsiz olarak sunacakları Rüzgargülü Projesi'ni de tanıttı. Meral Akşener, Rüzgargülü Projesi'ni sağlıktan eğitime, istihdamdan yerel ekonomiye, yoksulluktan gelir eşitsizliğine kadar Türkiye'nin en can alıcı sorunlarına parmak basan, çok yönlü bir kalkınma projesi olarak tasarladıklarını söyledi. Rüzgargülü Projesi'yle yoksulluğu ve gelir eşitsizliğini de azaltacaklarını iddia eden Akşener, bu projenin maliyetinin de 23 milyar lira olduğunu anlattı. Akşener, "Bu ne demek biliyor musunuz? Bu, Merkez Bankası'nın yanlış kararı sonucunda oluşan dış borcumuzun onda biri demek. Yani beşli çeteye yıllardır verilen toplam ihalelerin yalnızca onda biri ile 15 milyon çocuğumuzun doyması demek." ifadesini kullandı. - "Başbakanlığa talibim" Daha önce "başbakanlığa adayım" sözlerini hatırlatan Akşener, şu düşünceleri aktardı: "Bir televizyon programında "ben başbakanlığa talibim" dedim ve çarşı karıştı, tam bir haftadır televizyonlarda 'Öyle mi olacak, böyle mi olacak? Onu mu dedi, bunu mu dedi?' tartışmaları var. Oysa söylediğim çok açık. Millet İttifakı olarak bir cumhurbaşkanı adayı göstereceğiz ve bu aday da Türkiye'nin 13. Cumhurbaşkanı olacak. Ama Cumhur İttifakı paydaşlarının aksine biz, yeni bir Sayın Erdoğan seçmeyeceğiz. Çünkü biz biliyoruz ki aday göstereceğimiz kişi dünyanın en becerikli, en muteber insanı bile olsa Türkiye bu ucube sistemle yönetilemez. Çünkü sorunumuz sadece Sayın Erdoğan'ın kötü bir Cumhurbaşkanı olması değil. Yetkilerini kötüye kullanması, sürekli olarak yanlış tercihler yapması da değil. Sorunumuz bir sistem sorunu. Sorunumuz tarafsız olması gereken Cumhurbaşkanının bir partiden yana taraf olması. Sorunumuz millet ile devletin arasındaki bağların koparılmış olması. Sorunumuz kuvvetler ayrılığının ortadan kaldırılıp tüm yetkinin tek bir kişide toplanması." Akşener, bu durumun sonuçlarını ekonomiden eğitime, sağlıktan hukuka kadar her alanda gördüklerini, bu sistemin millete yükten başka bir şey getirmediğine ibretle şahit oluklarını ileri sürdü. 2017 yılındaki referandumda "hayır" çıkması için çalıştıklarını ve bunun için şehir şehir dolaştıklarını hatırlatan Akşener, bu sistemin sonuçları konusunda uyarılarda bulunduklarını ve ne yazık ki haklı çıktıklarını belirtti. Meral Akşener, insanlık tarihinin hiçbir döneminde anti demokratik yönetim biçimleriyle adaletli ve özgür bir toplumun inşa edilemediğini çünkü tek bir kişiye bağlı olan tüm düzenlerin, zamanla yozlaşmaya mahkum olduğunu, aksini iddia etmenin, insanlığın binlerce yıllık kültürel birikimini hiçe saymak anlamına geleceğini kaydetti. Bu nedenle demokrasi tarihinin her döneminde gücün tek bir kişide toplandığı değil, gücün dağıtıldığı sistemlerle ileriye gidildiğini dile getiren Akşener, konuşmasını şöyle tamamladı: "İşte bu yüzden ister 2023, ister daha önce yapılacak olan bir seçimde Millet İttifakı'nın adayının, yani Türkiye'nin 13. Cumhurbaşkanı seçilecek olan kişinin, öncelikli görevi Türkiye'yi hızla bu çağdışı sistemden kurtarmak ve kuvvetler ayrılığına dayalı bir demokrasiyi hayata geçirmek olacaktır. Evet ben, bu ucube sistemdeki Cumhurbaşkanlığına talip değilim. Ama seçimlerden birinci parti olarak çıkmaya ve bunu hep birlikte başardığımızda iyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistemin ilk Başbakanı olmaya talibim. Millet ile devlet arasındaki bağları yeniden kurmaya, Türkiye'yi güçlendirmeye, milletimizi zenginleştirmeye talibim. Avrupa'nın en yoksul milletini, hak ettiği zenginliğe kavuşturmaya sermaye ve beyin göçünü, tersine çevirmeye talibim. Özgürlüklerin doyasıya yaşandığı, adaletinden şüphe duymayacağımız bir hukuk düzeni kurmaya, yolsuzluğu, hırsızlığı, haksızlığı bitirmeye, milletime güvenerek talibim. Bu vesileyle saray medyasına da bir tavsiyede bulunmak istiyorum. Son üç buçuk yılda Türkiye'yi hızla fakirleştiren Sayın Erdoğan yerine, Cumhur İttifakı'nın kendine acilen çok daha güçlü bir aday bulması gerekiyor. O nedenle bir zahmet gidin, Cumhur İttifakı adayını tartışın. 'Sayın Erdoğan yerine, kim aday olursa daha fazla oy alır', gidin bunu konuşun. 'Sayın Erdoğan yerine, kim aday olursa, Millet İttifakı ile arayı kapatabilir?' gidin bunu tartışın. Millet İttifakı'nı da artık rahat bırakın." İYİ Parti Grup Toplantısı saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Toplantıda, masaların üzerine "eğitim, sağlık, eşitlik ve istihdam" yazılı rüzgargülü konuldu. Akşener, partisine katılanlara rozet taktı.