ANKARA - İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan ile ilgili video izletmesine tepki gösterdi. Bir video izleten Akşener, “Şehide, ‘kelle’ diyen şuursuzlar, bize ahkam kesemez. Atatürk resmi ile Türk bayrağını o mahkemelerden, teröristler rahatsız olmasın diye çıkaranların, indirenlerin bize edecek tek kelime sözleri, bize verecek tek satır dersleri olamaz" dedi. Akşener, “Evet, Lütfü Bey bir hata yaptı. Ancak yaptığı hata karşısında olgunluk gösterdi. Onlar, hatalarında üste çıkmaya çalışır, başkalarını suçlarlar; biz, hatamız olduğunda, sorumluluğunu alırız... O nedenle, onlar hatalarında boğulup, tıpış tıpış giderken; biz, hatalarımızdan aldığımız derslerle, her geçen gün büyüyoruz" diye konuştu. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, TBMM’de; partisinin grup toplantısında konuştu. Akşener, konuşmasına 83 ölüm yıl dönümünde Mustafa Kemal Atatürk’ü anarak başladı. Akşener'in konuşmasından öne çıkan satır başları şöyle: “KARŞIMIZDA BÜTÜN DEĞERLERİMİZİ AYAKLAR ALTINA ALMIŞ BİR ZİHNİYET VAR Allah da hem mavi gözlü Bozkurt’umuzdan hem de tüm istiklal kahramanlarımızdan razı olsun. Ruhları şad, mekanları Cennet olsun. İstiklal ve istikbal mücadelesinin önderini, anlamaktan söz etmişken, son zamanlardaki bir sorunumuza değinmek istiyorum. O büyük mücadelenin, en önemli özelliği neydi biliyor musunuz? Aynı amaç uğruna, birlikte çarpan yüreklerdi. Nitekim Akif, bu gerçeği öyle güzel izah etti ve dedi ki; ‘Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez. Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez!’ İşte, aynı dün olduğu gibi, bugün de Türkiye’nin en önemli ihtiyacı budur. O nedenle bizim görevimiz; AK Parti iktidarının, aksi yöndeki tüm gayretlerine ve milletimizi birbiriyle kavga ettirmeye, adeta azmetmiş zihniyetine karşı; milletimizin her bir ferdinin yüreğinin, birlikte atmasını sağlamaktır. Onlar kavga çıkarmaya çalıştıkça, trolleriyle hakaretler yağdırıp, bizi de kendi seviyelerine çekmeye çalıştıkça, havuz medyasının tuzaklarıyla, sinir uçlarımızla oynadıkça, biz istediklerinin tam tersini yapıp, sakin olmaya, akıllı davranmaya mecburuz. Çünkü; bizim siyasetimizin merkezinde, onlarınki gibi kavga, ayrıştırma ve düşmanlık değil, birlik, beraberlik ve kardeşlik vardır. Unutmayalım ki karşımızda; bütün değerlerimizi, ayaklar altına almış, kirli bir zihniyet var. Yüce Allah’ın emirlerinden, Peygamber efendimizin sünnetinden, Ali’nin cesaretinden, Ömer’in adaletinden kopmuş bir anlayış var. Ve her kim ki, bu değerlerden koparsa, yapamayacağı çirkinlik yoktur. Çünkü artık ne Allah’tan korkar ne de kuldan utanır. SİNİRLERİNE HAKİM OLMASI GEREKİRDİ İşte tam da bu nedenle, geçen hafta, bu durumu hatırlatmış ve uyarmıştım. Demiştim ki; ‘Milletimizin ayağına gitmemizden, memleketi karış karış dolaşmamızdan, vatandaşımıza kulak vermemizden, onların derdini, bu kürsü de dahil olmak üzere, her platformda dile getirmemizden rahatsızlar. Bunu, iktidarları için en büyük tehlike olarak görüyorlar. Bu yüzden, her tür çirkinliği, her türlü kötülüğü yapacaklar, ama biz yolumuza devam edeceğiz.’ Nitekim biliyorsunuz, geçtiğimiz cuma, AK Parti’nin, planlı bir provokasyonu sonucunda, talihsiz bir olay yaşadık. Malı bulan mağribiler cuma akşamından beri, bu olay üzerinde tepindikçe tepiniyor. Normaldir, elbette yadırgamıyoruz. Rakibinizin milletvekili bir hata yapmışsa, siz de elbette bunun üzerine yürüyeceksiniz. Evet, Lütfü Bey bir hata yaptı. Karşısındaki, Genel Başkanına; hem de kadın olan Genel Başkanı’na, ağza alınmayacak küfürleri, hakaretleri etmiş, ahlaksız bir adam da olsa; koruma iç güdülerine, sinirlerine hakim olması gerekirdi. Siyasi deneyimi ve konumu bunu gerektirirdi. Ama maalesef olamadı ve hislerine yenik düştü. Elbette bu hatayı, mazur görecek değiliz. Yalnız, benim asıl dikkatimi çeken bu olay vesilesiyle, başta Sayın Erdoğan olmak üzere, AK Parti mensuplarının, gönüllerindeki şehit, şehit yakını ve hatta kadın hassasiyetini keşfetmeleri oldu. Hatta, bu yeni keşfedilmiş hassasiyete, kendilerini öyle bir kaptırdılar ki; bu mağribilerin başı olan beyefendi, kısa ve orta dönemli bir hafıza kaybı yaşıyor olsa gerek; dün akşam, kabine toplantısı sonrasında yaptığı açıklamalarda, muhalefetten, STK’lara, kim varsa, demediğini bırakmadı. Utanmadan işi, kendi eliyle rafa kaldırdığı, İstanbul Sözleşmesi’ne kadar getirdi. Hatta kantarın topuzunu kaçırıp, Lütfü Bey’in kredi borcunu açıklayarak, kanunları bile çiğnedi. Sözüm ona, ahlak timsali bu Bey, son dönemde alışkanlık haline getirdiği üzere, bir de kolaj video hazırlatmış, onu izletti. Hal böyle olunca, bugün biz de kendisinin hafızasını tazelemek üzere, bir video hazırladık.”