ANKARA - İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, " Rabbim’e şükürler olsun ki; İYİ Parti artık, Türkiye’nin, ‘de facto’ iktidar partisidir. Çünkü onlar, milletin içine çıkamazken, biz milletimizle omuz omuzayız. Çünkü onlar, hamasetle, gıybetle, iftirayla, vakit öldürürken, biz çözümlerimizle, projelerimizle geliyoruz. Çünkü onlar yan gelip yatarken, biz canla başla milletimiz için çalışıyoruz. İşte o nedenle; biz, artık ufukta görünen seçimlere, aynı iktidardaymışız gibi çalışarak girecek ve Allah’ın izni, milletimizin de teveccühüyle, iktidar olarak çıkacağız!" dedi. Yaptığı esnaf gezilerinde vatandaşların sorduğu soruları hatırlatan Akşener, “Ama bu soruların muhatabı sensin, sen...Ortaklarınla sürdüğünüz sefaya son verip, hizmet nasıl yapılırmış, ülke nasıl yönetilirmiş, cümle aleme göstermeye geliyoruz. Bu ucube sistemin devri, artık bitti. Sıkı dur Erdoğan, Başbakan geliyor" diye konuştu. Akşener, grup toplantısında 10 Ekim Ankara Tren Garı terör saldırısında hayatını kaybeden yurttaşları andı. Akşener, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ‘Muhalefet, Türkiye’nin bu salgın sürecini, çok daha başarılı bir şekilde yönetmesini sağlayacak, tek bir teklif dahi getirmedi' sözlerine ilişkin pandemi dönemine ilişkin iktidara yönelttiği soruları hatırlattı. Akşener, "Erdoğan, şimdi bunları hatırlamakta güçlük çekiyor. Bu vesileyle kendisine; B vitaminini ihmal etmemesini ve basketbol oynamaya çalışmak yerine, Sudoku çözmesini tavsiye ediyorum. Çünkü; basketteki düşük sayı ortalamasının aksine, bir cumhurbaşkanının yaşadığı hafıza problemi, milli bir meseledir" dedi. Akşener'in konuşmasından satır başları şöyle: SÖYLESENE SAYIN ERDOĞAN BİZ BU DOST KAZIĞINI NİYE YİYORUZ: Küresel bir enerji krizi, tüm dünyada, hızlı bir şekilde büyüyor. Doğalgaz, kömür ve elektrik fiyatları, rekor üstüne rekor kırarken; uzmanlar, krizin Aralık, Ocak ve Şubat aylarında, daha da büyüyerek, devam edeceğini söylüyor...Peki, dünya kapıdaki enerji krizini konuşurken, büyük ekonomist ve dış politika duayeni, Sayın Erdoğan ve arkadaşları ne yapıyor? Gelin beraber bakalım… Sayın Erdoğan’ın, artık alameti farikası haline gelen, kaybetme garantili oyun kurma dehasının sonuçlarını, enerji fiyatlarında da görüyoruz. Geçtiğimiz günlerde BOTAŞ; 20 kargo sıvılaştırılmış doğal gaz alımının, bir kısmını, 1000 metreküpünün, 1300 dolardan daha pahalı olacağı biçimde yaptı. Biz de doğal olarak, başkaları ne durumda diye, bir baktık. Çok ilginç, mesela; Almanya ve Bulgaristan, aynı gazı, aynı yerden, yani Rusya’dan alıyor. Ama nedense, bizim aldığımızdan, yüzde 40, yüzde 50 civarında, daha ucuza alıyor. Peki, bizim aldığımız gaz, daha mı kaliteli? Hayır… Peki, biz bu ülkelerden, daha mı zenginiz? Maalesef istatistikler ortada… Almanya ve Bulgaristan’ın, kişi başına düşen millî geliri, bizden daha yüksek...Nükleer enerji programını Rusya’ya bağlayan da, S400’lere talip olan da, 'Gel, sınırlarımızdan boru hattı geçir' diyen de biziz...Bu işte, sizce de bir gariplik yok mu? Olmaz mı, var tabii… Ben de doğal olarak, buradan sormak istiyorum: Hayırdır Sayın Erdoğan? Biz bu doğalgazı, Putin’le kurduğun kankalığa rağmen, neden bu kadar fahiş bir fiyata alıyoruz? Almanya ve Bulgaristan, bu gazı yarı yarıya ucuza alırken, biz, göz göre göre, niye soyuluyoruz? Söylesene Sayın Erdoğan; biz bu dost kazığını, niye yiyoruz? BİR YANDA, 5-10 MAAŞLI DANIŞMANLAR, DİĞER YANDA, GÜNDE 20 LİRAYLA GEÇİNMEYE ÇALIŞAN, ESNAFIMIZ, GENÇLERİMİZ: Her zaman olduğu gibi, bu hafta da; iktidar, kürsülerden atıp tutmayı tercih ederken; biz, milletimizin dertlerini dinlemeyi tercih ettik. Onlar, salon toplantılarında, kendileri çalıp, kendileri oynarken; biz, Adıyaman sokaklarında, kadınların, esnafın, üreticilerin, gençlerin misafiri olduk. Kahta’da, girdiğim 10 dükkândan 6’sı, daha siftahını bile yapmamıştı. Üstelik, kalan dükkânlardan 2’sinin siftahı da, sadece 20 liraydı. Gerçi, Sayın Erdoğan için, son dönemlerde 20 lira, büyük bir para hâline geldi. Biliyorsunuz, kendisi her fırsatta, günlük 20 lira eden, 650 liralık öğrenci kredisini, gençlerimizin başına kakıp duruyor. Bir yanda, 5-10 maaşlı danışmanlar, diğer yanda, günde 20 lirayla geçinmeye çalışan, esnafımız, gençlerimiz… Gerçekten ibretlik. Ayıptır, günahtır. Yazıklar olsun…1.500 lira maaş alan emeklimiz; ‘Burada sadece kira parası 1.500 lira, geçinemiyorum. Kimisi 1.500 lira maaş alıyor, kimisi 2.500 alıyor, kafalar karışık. Ben bütün primleri yatırmışım, o zaman ne hata yapmışım?’ diye soruyor. Ama bu soruların muhatabı sensin, sen. Sayın Erdoğan kürsüden eseceğine, önce çık, bu sorulara cevap ver. Anlattığın masallar, Adıyamanlı kardeşlerimin sorularına, cevap olmuyor. Bol bütçeli, lüks etkinliklerde caka satacağına, önce git milletin derdini çöz. Bak, benden sana söylemesi; kısa zamanda çözdün çözdün çözemedin, koltuk gidiyor, haberin olsun. Çünkü İYİ Parti, gümbür gümbür geliyor. Gittiğimiz her yerde, Millet bizi çağırıyor. Sandıkları patlatmaya, milletimizin iradesini, yeniden iktidar yapmaya geliyoruz. Ortaklarınla sürdüğünüz sefaya son verip, hizmet nasıl yapılırmış, ülke nasıl yönetilirmiş, cümle aleme göstermeye geliyoruz. Bu ucube sistemin devri artık bitti. Sıkı dur Sayın Erdoğan, Başbakan geliyor…"