Nesli tükenmekten olan meslekler arasında sayılan çömlekçilik mesleği ile ilgili Ankara’nın son çömlek ustaları Önen kardeşler ile görüştük. Mogan Çömlekçilik’te çömlek yapımı hakkında bilgi aldık

  [caption id="attachment_263033" align="alignright" width="343"] Ahmet Önen ve Erol Koçak[/caption] DİCLE KAVAK EKMEKCİ/ANKARA - Ankara Gölbaşı'nda çömlek sanatlarını icra ettirerek babalarından öğrendikleri toprağa şekil verme işlemini gerçekleştiren İbrahim, Ahmet ve Mustafa Önen kardeşler, killi toprağın çeşitli aşamalardan geçirilip, işlendikten sonra şekillendirilerek kullanılmak üzere çeşitli eşyalar üretiyor. Dostları Erol Koçak’ın desteğiyle canlandırdıkları Mogan Çömlek adlı showroomda ilgililere çömlek yapımını öğreten ve meslek hakkında bilgiler veren Ahmet Önen, İbrahim Önen ve Mustafa Önen, Ankara Gölbaşı’nda yer alan Velihimmetli Köyü’ndeki imalathaneleri dışında mesleğin halk tarafından unutulmaması için burada da vakit geçiriyor. 50 yıldan fazladır baba mesleğini büyük bir aşkla sürdürdüğünü söyleyen Ahmet Önen, gazetemize Atatürk’ün çabalarıyla Fransa Marsilya’da yer alan çatı kiremidinin Gölbaşı’nın toprağında bulunduğunu anlatıyor ve mesleğe başlama hikayesini paylaşıyor. Ahmet Önen: “Çömlekçilik Gölbaşı’nın ilk ticari mesleğidir” İlkokulu bitirdiği 1970 yılından itibaren baba mesleğini öğrenerek sanatını sürdüren Ahmet Önen, “54 yıldır çömlekçilik mesleğiyle uğraşıyorum. Babamlar zaten çömlek ustasıydı. Babamlarla birlikte çömlekçilik Gölbaşı'mızın ilk ticari mesleği oluyor. Henüz Gölbaşı diye bir yerleşim alanı yokken bu bölgede çömlekçilik yapıyorlar. Atatürk döneminde Fransa Marsilya'dan çatı kiremidi geliyormuş. Atatürk diyor ki bunun ham maddesi nedir? Toprak değil mi topraktır. Araştırın bakalım bizim ülkemizde var mı diyor. O dönemin Ankara valisi Nevzat Tandoğan bizim Gölbaşı'mızda bu toprağı buluyorlar. Bizim büyüklerimiz Konya’da mübadele dönemi öncesinde Rumlardan bu mesleği öğreniyorlar. Atatürk'ün de Gölbaşı'nda bu toprağı bulduğunu öğrenince Ankara’ya geliyorlar, Başkentte ürünleri pazarlaması daha kolay olur diye düşünerek. Burada testi, küp, çömlek yapıyorlar. Toprağın elverişli olduğunu gördükten sonra Gölbaşı'na atölyeler kuruyorlar. Gölbaşı ondan sonra oluşmaya başlıyor. Gölbaşı diye bir yerleşme alanı yok bu meslek yapıldığı zaman. O dönem babamlar sezonluk olarak Konya'dan sezonluk geliyorlar. Babam tabii o kurulan atölyelerde ustalık yapıyor. 1960’larda Gölbaşı'na yerleşiyorlar. Burada ilk kurulan atölyelerde ustalık yaptıktan sonra kendi atölyelerini kuruyorlar. Biz de üç kardeş ilkokulu bitirdikten sonra baba mesleğine başlıyoruz hala de devam ediyoruz” açıklamasında bulunuyor. Seri imalat yaptıkları atölyenin dışında Mogan Gölü’nde yer alan showroomda üniversite öğrencilerine, temel eğitimlerine devam eden çocuklara eğitimler verip mesleği öğretmeye çalışan Önen Kardeşler hobi olarak vakit geçirmek isteyenlerle birlikte çömlek tezgahında uğraş yaparak ürünler ortaya çıkartıyorlar. 54 yıldır mesleğini büyük bir aşkla yapan Ahmet Önen gazetemize yaptığı açıklamada, “Bu benim eşimden önceki ilk aşkım. Çamurla oynamak benim hem işim hem aşkım. Ben bu mesleği gerçekten severek ve isteyerek yaptım. 54 yıldır bu meslek aşkı hala devam ediyor. Çünkü bizim ekmeğimiz, aşımız, her şeyimiz bundan kazanılıyor. Rahmetli amcam biz daha çocukken çamuru alırdı bize gösterirken derdi ki ben bu çamuru tereyağı gibi yerim. Biz derdik ki amcam yaşlandı neler söylüyor çamur hiç yenir mi? Ama daha sonra öğrendik ki bizim ekmeğimiz, tereyağımız, zeytinimiz, böreğimiz, çöreğimiz demek ki bu çamurmuş” diye konuşuyor. “Çömlek yapımı stresi ve endişeleri azaltmaya yardımcı oluyor” Önen kardeşlerin dostu olan ve emekliliğe ayrıldıktan sonra çömlekçilik ile ilgilenmeye başlayan Erol Koçak, üç sezondur çömlekçilik mesleğini icra ediyor. Önen kardeşlerin Velinimetli köyünde hizmet veren imalathanede daha çok zaman geçirdiklerini belirten Koçak, atölyeyi temsil eden showroomun başında durarak unutulmaya yüz tutmuş meslekler arasında yer alan çömlekçiliği halkın gözü önünde icra ederek halka öğretmeye karar veriyor. Kısa süre içinde Önen kardeşlerden çömlek yapımını öğrenen Koçak, kısa sürede çömlek yapmaya gelen kişilerle çömlek yapmaya, buranın iş potansiyelini dörde beşe katlamaya başlıyor. Sosyal medya hesapları aracılığıyla işin medya boyutuna da eğilerek tanıtım çalışmaları yaparak, Ankara Üniversitesi, Gazi Üniversitesi ve Hacı Bayram Veli Üniversitesi’nden gelen gençlerle çömlek yaptığını, çeşitli okullarla birçok atölye çalışması gerçekleştirdiklerini belirtiyor. Koçak gazetemize şöyle konuşuyor, “Çömlek yapımı geçmişteki sanatımızı öğrenme manasında önemli bir meslek. Gelecek nesillere aktarılması gerektiğine inanıyorum. Bir de çok önemli bir husus var, çömlek yapımı çömlek yapımı, bedendeki elektriğin atılması ve stresin atılmasına çok iyi geliyor. Stresi azaltmaya yardımcı sanat dallarından biri olan çömlekçilik, çamurun elde şekil almasıyla stresi ve diğer endişeleri azaltmaya yardımcı oluyor. Zihin yeni bir ürün yaratırken nefes düzenleniyor ve stres seviyeniz azalıyor. Çömlek yaparken çamur ve hamurla iç içe çalışırken hem yaratıcılık ortaya çıkıyor hem de beyin stres ve endişelerden arınıyor”. Mogan Çömlekçilik, tamamını elde imal ettikleri ürünlerin Türkiye ve yurt dışı satış ve pazarlanmasını yapıyor. İmalat, Ankara/ Gölbaşı- Velihimmetli Köyü’ndeki Seramik Sanatları Atölyesinde yapılırken Sahil caddesi, Sevgi Çiçeği Sanat Sokağı’nda yer alan showroomda öğrencilere ve çömlek yapımını öğrenmek isteyenlere yalnızca 30 TL’ye çömlek yapımı deneyimi yaşatılıyor. Tamamen el emeği olan çömlek ürünlerinin kültürel değer taşıdığının bilincinde olan Mogan Çömlekçilik, mesleklerine olan sevgi ve saygıları ile bunun kültürel bir miras olduğunun farkındalığıyla, çeşitli etkinlik, panayır ve festivallerde Arslantaş – Mogan Çömlek olarak gösteriler gerçekleştirip, pazarlama yaparak uluslararası satış panellerine katılıyor.
Editör: Ahmet Ertüm