Artık çocuklar hareket etmek için 'çok yorgun'

"Dengeli yaşamla dürtüsellik bozuklukları önlenebilir" Prof. Dr. Merih Çetinkaya, "Günümüzde çocukların büyüdükçe yorulacak kadar hareket etmedikleri, hatta hareket etmek için çok yorgun oldukları bildirilmektedir." dedi. Kılavuzun önerdiği şekilde bir yaşam tarzı sürdüren çocuklarda, önerilere uymayanlara göre bilişsel fonksiyonlarının daha iyi olduğunun, obezitenin azaldığının, daha sağlıklı olunduğunun, yaşam kalitesinin arttığının görüldüğünü ifade eden Çetinkaya, sözlerini şöyle tamamladı: "Sonuç olarak artmış fiziksel aktivite, azalmış sedanter yaşam ve ekran karşısında harcanan az süre ve iyi uykunun sağlık için son derece önemli olduğu bilinmelidir. Bu durumun dürtüsel bozukluklar üzerine olan etkisi de bir araştırmayla ortaya konulmuştur. 8-11 yaş arası yaklaşık 4 bin 500 çocuğun dahil edildiği çalışmanın sonuçları 14 Ağustos'ta çocuk sağlığı ve hastalıkları alanındaki en prestijli dergilerden birinde yayımlandı. Kanada Ottawa Eastern Ontario Çocuk Hastanesinden Sağlıklı Aktif Yaşam ve Obezite Araştırma Grubu tarafından yapılan bu çalışmada çocuklara yapılan, testleri bitirememe, acele hareket etme ve negatif durumda bulunma gibi 8 farklı dürtüsellik testi değerlendirilmiştir. Bu çalışmada günde en az 9-11 saat düzenli ve kesintisiz uyuyan, ekran karşısında en fazla 2 saat vakit geçiren ve günde en az 60 dakika ciddi fiziksel aktivitede bulunan çocukların diğer çocuklara göre daha az dürtüsel sorunlara maruz kaldığı gösterilmiştir. Düzenli fiziksel hareket, ekran karşısında geçirilen zamanın azaltılması ve düzenli uykuyla dürtüsellik ilişkili bozuklukların önlenebileceği ve sıklığının azaltılabileceği bilinmelidir." Çetinkaya, "Tüm bu veriler ve çalışmalar ışığında çocukluk çağından itibaren ekran karşısında geçirilen zaman ve sedanter yaşamın azaltılması, ciddi fiziksel aktivitenin çocukluk çağından itibaren en az 60 dakika yapılması ve de düzenli, kaliteli bir uykuyla obezitenin azaltılabileceği, genel sağlığın korunabileceği ve aynı zamanda dikkat eksikliği hiperaktivite sendromu, yeme bozuklukları, madde kullanım, kişilik bozuklukları, bipolar bozukluk ve şizofreni gibi pek çok nörolojik ve psikiyatrik hastalıkla ilişkili dürtüsellik sorunlarının azaltılabileceği bilinmelidir." değerlendirmesinde bulundu.