HABER MERKEZİ - Ankara Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, Türkiye ekonomisinin 2019 yılının ilk çeyreğinde yüzde 2,6 oranında daralma gösterdiğini belirterek, “Dünyada ve iç piyasadaki gelişmeler ekonomik büyümede daralma yaşanacağını gösteriyordu. Beklenen düzeyden daha aşağıda bir daralma görüldü. 2,6 oranının ekonomik daralmanın en dip noktası olduğunu düşünüyor ve bundan sonra ivmenin büyümeye döneceğine inanıyoruz” dedi. ATO Başkanı Baran, yazılı bir açıklama yaparak TÜİK tarafından açıklanan Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH) 2019 yılı birinci çeyrek verilerini değerlendirdi. Türkiye ekonomisinin 2018 yılı ortalarını döviz dalgalanmasının etkisiyle geçirdiği halde, yüzde 2,6 büyümeyle tamamladığını hatırlatan Baran, 2019 yılının ilk dönemindeki yüzde 2,6 daralmanın devamını beklemediklerini kaydetti. TÜİK verilerine bakıldığında, inşaat sektörünün 2019’un ilk çeyreğinde yüzde 10,9 oranında daraldığını belirten Baran, “İnşaat sektörü ekonominin lokomotifi durumunda. Yaklaşık 200 sektörü etkiliyor. Sektördeki bu daralma uzun sürmeyecektir. Çünkü ülkemizde 5 milyonun üzerinde sağlıksız konut olduğu belirtiliyor ve bir kentsel dönüşüm süreci yaşanıyor” dedi. Sanayi sektöründeki daralma oranının da yüzde 4,3 olduğunu hatırlatan Baran, bu tablonun yılın ikinci yarısından itibaren değişeceğini ifade etti. Baran sözlerini şöyle sürdürdü: “Geçen yılın ortalarında başlayan süreç nedeniyle ekonomik daralma yaşayacağımızı biliyorduk. Vaktinde alınan tedbirler ülke ekonomisini daha büyük bir küçülmeden kurtardı. 2,6 oranının ekonomik daralmanın en dip noktası olduğunu düşünüyor ve bundan sonra ivmenin büyümeye döneceğine inanıyoruz. Katma değeri yüksek üretime yönelik finansman desteği başta olmak üzere, istihdam ve ihracata yönelik destekler etkilerini gösteremeye başlayacak. Küresel ekonomideki yavaşlamaya rağmen ihracatımızın artıyor olması umut verici. Türkiye ekonomisinin temelleri sağlam. Dünyadaki tüm gelişmelere ayak uyduran, yeniliklere açık, dinamik, üretici bir özel sektörümüz var. Herkesin bu süreçte üzerine düşeni yapacağına ve Türkiye’nin en gelişmiş ilk 10 ekonomi hedefiyle büyümeye devam edeceğine inanıyoruz.”