Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, iktidarın tartışmalı Kanal İstanbul projesine ilişkin önemli uyarılarda bulundu. Babacan, projenin İstanbul’un Avrupa yakasını bir "ada"ya dönüştüreceğini belirterek, projenin güvenlik ve acil durum senaryoları açısından ciddi riskler taşıdığına dikkat çekti.
Kanal İstanbul'un İstanbul’un mevcut yapısını nasıl değiştireceğine dair endişelerini dile getiren Babacan, proje ile İstanbul’un Avrupa yakasının adaya dönüşeceğini, bu durumun özellikle bir savaş ya da deprem gibi kriz anlarında büyük tehlikelere yol açabileceğini vurguladı. Babacan, “Bir savaş anında, bir deprem anında bu adadan tahliye gerekecek ya da bu adaya yardımların ulaşması gerekecek. Bu tahliyeyi nasıl sağlayacaksınız?” diyerek, projenin olası kriz durumlarındaki işleyişine dair ciddi soru işaretleri ortaya koydu.
TELE 1’de Zeynel Lüle'nin sunduğu Söz Sizde programına katılan Babacan Kanal İstanbul’un yaratacağı olası tehlikeleri şu sözlerle açıkladı: "İstanbul’un Avrupa yakası bir ada haline gelecek. Boğaz bir tarafında, Kanal bir tarafında. Sadece sınırlı sayıda köprüyle ana karaya bağlı olacak. Bu durumda acil tahliye ya da yardım gönderme nasıl yapılacak? Bunun cevabı yok. Kimse bunu konuşmuyor." Babacan, bu sorunun sadece vatandaşların değil, devletin ilgili birimlerinin de dikkatle değerlendirmesi gereken bir konu olduğunu belirtti.
"Silahlı Kuvvetler’in Görüşü Alındı mı?"
Ali Babacan, projenin olası güvenlik riskleriyle ilgili olarak da önemli bir soru yöneltti: "Acaba Silahlı Kuvvetlerden, Genelkurmay’dan böyle bağımsız ve tam olarak çalışılmış bir rapor istendi mi? Acaba onların görüşü nasıl? Bir şey olmaz mı diyorlar? Yoksa onlar da endişeliler mi?" dedi. Babacan, İstanbul’da yaşayan her vatandaşın bu sorulara yanıt alma hakkı olduğunu belirterek, hükümetin bu konuda halkı aydınlatması gerektiğini savundu.
Babacan, Kanal İstanbul’un İstanbul’un trafik sorununu daha da karmaşık hale getireceğini dile getirerek, geçmişte yaşanan İstanbul depremi sonrası trafiğin nasıl kilitlendiğini hatırlattı. "Deprem anında İstanbul trafiği birdenbire kilitlendi. Şimdi Kanal İstanbul projesiyle, İstanbul’un Avrupa Yakası bir kapalı alan haline gelecek. Yardımlar dışarıdan gelmeyecek mi? Bu nasıl olacak?" diyerek, projenin doğuracağı olumsuz etkiler hakkında uyarıda bulundu.
"Halkın da güvenliği düşünülmeli"
Babacan, Kanal İstanbul’un sadece çevresel değil, güvenlik ve altyapı açısından da önemli tehditler barındırdığına işaret etti. Projenin, özellikle olası acil durumlar sırasında İstanbul’un Avrupa yakasında yaşanacak zorlukları ve tehlikeleri artıracağına dikkat çeken Babacan, projenin kapsamlı bir şekilde yeniden değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti.
Babacan, son olarak, "Bu projede sadece devletin değil, halkın da güvenliği düşünülmeli. Hem afetler hem de olası güvenlik tehditlerine karşı nasıl bir önlem alınacağı ciddi şekilde gözden geçirilmelidir. Bizim gibi bir ülkenin bu kadar büyük bir riske girmemesi gerekir" dedi.
