TBMM - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "10 büyükelçi, Sorosçu Kavala'yla aynı mevziye girerek Türkiye'ye bir nevi muhtıra vermiştir. Bu muhtıra ahlaksızlıktır, egemenlik haklarımıza suikasttır, hukuk güvenliğimize saldırıdır, bağımsızlığımıza kumpastır, bunlardan dolayı gayrimeşrudur, gayrikanunidir." dedi. Bahçeli, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, 18 Ekim 2021 Pazartesi akşamı ABD'nin Ankara Büyükelçiliğinin resmi twitter hesabından seviyesiz bir açıklama yapıldığını, ilaveten 9 devletin büyükelçisinin de bu açıklamaya iştirak ederek, devam eden bir davanın failiyle ilgili Türkiye'ye hukuksuz bir çağrıda bulunduğunu ifade etti. Uluslararası hukuk ile diplomatik teamüller çiğnendiği gibi Türkiye'nin iç hukuk düzeni ve egemen eşitliğinin onlu büyükelçi grubu tarafından hedef alındığını dile getiren Bahçeli, "ABD, Almanya, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İsveç, Kanada, Norveç ve Yeni Zelanda'nın Ankara büyükelçileri muhtemelen devlet veya hükümet başkanlarının teşviki, hatta talimatıyla Mehmet Osman Kavala'nın avukatlığına soyunmuşlardır. Yürüyen bir yargısal sürece müdahil olmaya teşebbüs etmek gibi bir skandala imza atmakla kalmamışlar, görevlerinin sınırlarını tamamıyla aşmışlardır." diye konuştu. Devlet Bahçeli, büyükelçilerin görevinin, gönderen ve kabul eden devletler arasındaki ilişkileri krize sokmak değil, iyileştirmek, diyalog kanallarını canlı tutmak olduğunun altını çizdi. Bahçeli, "Anlaşılan mezkur büyükelçilerin böylesi bir amaç ve arayışı yoktur. Kısaca söylersek, bu 10 büyükelçi, Mehmet Osman Kavala'nın serbest bırakılması hususunda açıklama yapmışlardır. Aynı talebi Kılıçdaroğlu da ısrarla seslendirmiş, İP Başkanı da           her zamanki gibi Kavala'ya dolambaçlı sözlerle yeşil ışık yakmıştır. Bu tablodan çıkardığımız sonuç şudur: Zalim bir üst akıl hem büyükelçileri hem de zillet ittifakını dürte dürte harekete geçirmiş, ağız birliği halinde konuşmalarını dayatmıştır." değerlendirmesinde bulundu. "Karşımızda, senaristi perde gerisinde nefretle bekleyen, figüranları bedeli karşılığı sahneye itilen şirret bir oyun, tehlikeli bir rol paylaşımı söz konusudur" ifadesini kullanan Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: "Devreye alınan siyasi ve diplomatik tazyikler Türkiye'yi sıkıştırmak, bir sonraki tehditvari adımları tetiklemek, toplumsal ve siyasal gerilimi tırmandırmak amacına matuftur. İç ve dış işgal cephesinin makyajı dökülmüştür. Emeller ortaya çıkmıştır. Kavala paydasında Türkiye husumetinin harcı karılmış, mayası karıştırılmıştır. Bu harcın içinde CHP'sinden İP'ine kadar siyasi partilerin varlığı biliniz ki utanç kaynağıdır. Kavala, Soros'un kuryesidir. Kavala, Gezi Parkı olaylarının finansörü, azmettiricisi, kışkırtıcısı, 15 Temmuz'da İstanbul Büyükada'da yuvalanan casusların irtibat ve ilişki ağı içinde yer alan şüpheli ve şaibeli bir kişidir. Gezi olaylarına bir park ötesinde anlam ve misyon yüklenmesinde aktif pozisyon üstlenen, dünyadaki birçok kalkışmayı renkli demokrasi devrimi olarak lanse eden ve bu amaçla STK'lere para, lojistik, kaynak, insan sağlayan Açık Toplum Vakfı'nın Türkiye piyonu bu şahıstır. Soros uşağı olan Kavala, 4 Ağustos 2015 tarihinde kendisiyle yapılan bir röportajda, PKK'yı 'rasyonel politikalar yürüten bir örgüt' olarak değerlendirecek kadar gözünü ve gönlünü karartmış, teröre çanak tutmuştur. TESEV'de, kurduğu Anadolu Kültür Anonim Şirketi'yle zehir saçmıştır. Kavala, 18 Ekim 2017'de İstanbul'da yakalanmıştır. Üzerine atılı suçlar, hükümeti ve anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmektir." "AİHM kararı, Batı'nın elinde koza dönüştü" Devlet Bahçeli, Kavala'nın AİHM'e yaptığı başvurunun beklendiği gibi Türkiye aleyhine sonuçlandığını ifade ederek, bir suç işlendiğine dair makul şüphe yokluğu ileri sürülerek, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ihlal edildiğine hükmedildiğini hatırlattı. "Farklı bir karar alınsaydı şaşırırdık, kendimizden kuşku duyardık. İşte bu mahkeme kararı, Batı'nın elinde koza dönüşmüştür" diyen Bahçeli, Yunanistan'ın da AİHM kararlarını uygulamadığını dile getirerek, hiç kimseden en küçük itiraz gelmediğini vurguladı. Bahçeli, "Nasıl olsa haksızlığa uğrayan Müslüman Türk azınlıktır, hak ihlali ise yalnızca kötüler için reva görülmektedir. İşte 10 büyükelçi, Sorosçu Kavala'yla aynı mevziye girerek Türkiye'ye bir nevi muhtıra vermiştir. Bu muhtıra ahlaksızlıktır, egemenlik haklarımıza suikasttır, hukuk güvenliğimize saldırıdır, bağımsızlığımıza kumpastır, bunlardan dolayı gayrimeşrudur, gayrikanunidir. Şayet G-20 toplantısı öncesinde Türkiye'ye mesaj vermek için büyükelçileri maşa gibi kullanan birileri varsa, nal toplayacaklarını, rüzgar ektikleri yerden fırtına biçeceklerini ikazla hatırlatmak isterim." görüşünü paylaştı.