Son Dakika

Bakan Akar: “Mehmetçik, girilemez denilen yerlere girdi”

Abone Ol
"Bir saldırı, tahrik gibi takdim edilmeye çalışılıyor" Suriye'nin kuzeyinde kurulmak istenen "terör koridoru"nu yapılan operasyonlarla parçaladıklarını anımsatan Akar, "Bu bitti mi? Mücadele bitmez. Yeni teşebbüsler olabilir mi? Olabilir. Bunun için de her zaman olduğu gibi daima etkin, caydırıcı ruhu ile Silahlı Kuvvetlerimizin müteyakkız olması gerekmektedir." açıklamasında bulundu. İdlib'de sağlanan barış ve huzur ortamı sayesinde daha önce evini ve toprağını terk etmek zorunda kalan Suriyelilerden 411 bininin gönüllü ve güvenli şekilde evlerine döndüğünü ifade eden Akar, Ege ve Doğu Akdeniz'deki gelişmelere ilişkin ise şunları söyledi: "Tüm samimiyetimizle diyalog, görüşme, konuşma, iyi komşuluk ilişkileri, uluslararası hukuk, anlaşmalar ve bu çerçevede sorunlarımızı konuşup halledelim diyoruz. Kendi kendimize, iki komşu olarak oturup bunları çözelim diyoruz. Fakat bir anda olay uluslararası kuruluşlara aktarılıyor, basın üzerinden birtakım saldırılar oluyor, tahrikler, provokasyonlar oluyor, bunların hiçbiri görünmüyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin tamamen bilimsel ve teknik yaptıkları araştırmalar, çalışmalar bir saldırı, tahrik gibi takdim edilmeye çalışılıyor." "Beyhude bir gayret" Türkiye'ye 1950 metre, Yunanistan'a ise 580 kilometre mesafede olan 10 kilometrekarelik Meis Adası'nın 40 bin kilometrekarelik deniz yetki alanının olamayacağını, bunun kabul edilemeyeceğini vurgulayan Akar, şöyle konuştu: "Hayır dediğimiz zaman biz gerginlik, gerilim yaratıyor, tahrikte bulunuyoruz gibi koro halinde karşımızda bunu söylüyorlar. Biz haklıyız, güçlüyüz. Biz ne kadar diyalogdan, siyasi çözümden yanaysak diğer taraftan da hakkımızı çiğnetmeyeceğimizi, bir oldubittiye müsaade etmeyeceğimizi de tekrar tekrar dile getiriyoruz. Bunun anlaşılması lazım. Dolayısıyla biz komşularımızı, diğer kurum ve kuruluşları diyaloğa davet ediyoruz. Gelin görüşelim, konuşalım, tartışalım, kurallar çerçevesinde bu konuları çözelim. Bizim dileğimiz budur. Bunun dışında akla, mantığa, hukuka uymayan, özellikle üçüncü tarafların, hadlerini ve boylarını aşarak birtakım kurallar koymaya çalışması veya o kuralların tarafımızdan kabul edilmesini beklemeleri beyhude bir gayrettir. Bu konuda kararlı, azimli olduğumuzu, hak alaka ve menfaatlerimizi korumakta da muktedir olduğumuzu, bu konuda her şeyi göze alacağımızı herkesin bilmesi lazım. Bizim dileğimiz, umudumuz, temennimiz bir an önce medeni bir şekilde karşılıklı diyalog çerçevesinde konuların özellikle asker, sivil uzmanlar tarafından konuşulup, görüşülüp bir karara bağlanması ve bölgede barışın, huzurun istikrarın sağlanması, iki komşu ülke olarak rahat, huzur, güven içinde yaşamın sağlanması."