İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, İstanbul’da düzenlenen Sentetik Medya ve Enformasyon Güvenlik Çalıştayı'nda, siber suçlarla ve sentetik medya ile mücadelede Türkiye'nin kararlı adımlar attığını vurguladı. Yerlikaya, özellikle sosyal medya platformlarında hızla yayılan sahte haberlerin toplum güvenliği için tehdit oluşturduğunu belirterek, bu alandaki mücadeleye dair somut veriler sundu.
Sentetik Medya, Güvenlik ve Toplumsal Huzur İçin Tehdit Oluşturuyor
Yerlikaya, çalıştayda yaptığı konuşmasında, "Sentetik medya yalnızca bir teknoloji değil, aynı zamanda toplumsal huzur ve güvenliğin sınandığı bir alan. Bu tür içerikler, provokasyona açık ve toplumu kutuplaştırıcı unsurlar barındırıyor" dedi. Bakan Yerlikaya, bu alandaki tehditlerin arttığına dikkat çekerek, devletin bu sorunla mücadele etmek için güçlü bir yapı oluşturduğunu belirtti.
2023 yılı içerisinde, sahte haberlerin sosyal medyada gerçek haberlerden 6 kat daha hızlı yayıldığına dikkat çeken Yerlikaya, Stanford Üniversitesi'nin bir araştırmasına da atıfta bulunarak, katılımcıların yüzde 68'inin deepfake videolarını gerçeklerden ayırt edemediğini ifade etti. Bu durumun, yalnızca teknik bir sorun değil, aynı zamanda ciddi bir algı ve güvenlik krizine işaret ettiğini belirten Bakan, İçişleri Bakanlığı'nın bu tehditle mücadele için çeşitli tedbirler aldığını kaydetti.
Siber Suçlarla Mücadelede Yeni Adımlar
İçişleri Bakanlığı bünyesindeki siber suçlarla mücadele birimlerinin 7/24 faaliyet gösterdiğini belirten Ali Yerlikaya, şunları söyledi: "Siber suçlarla mücadelede her zaman önleyici adımlar atmayı hedefliyoruz. 2023 yılında 237 bin 753 suç unsuru içeren hesap tespit ettik, 21 bin 214 URL hesabını engelledik ve 112 bin 854 sosyal medya hesabını erişime kapattık." Yerlikaya, 2024 yılına dair rakamların da dikkat çekici olduğunu belirterek, sadece 2024’ün ilk 4 ayında 6 bin 765 URL hesabının ve 27 bin 304 sosyal medya hesabının engellendiğini duyurdu.
Yerlikaya, siber güvenlik alanındaki mücadeleye dair Türkiye’nin kararlılığını vurgulayarak, Avrupa Komisyonu'nun 2024 yılında yayımladığı "Yapay Zeka ve Dezenformasyon" raporuna atıfta bulundu. Raporda, devletlerin sentetik medya konusunda ortak etik ilkeler, denetim mekanizmaları ve teknolojik dengeleyiciler geliştirmesi gerektiği belirtiliyor. Bakan, Türkiye'nin bu doğrultuda hem yasal düzenlemelerini güçlendireceğini hem de kurumsal kapasitesini artıracağını belirtti.
Siber güvenlik konusunun günümüzde bir devletin en kritik güvenlik alanlarından biri haline geldiğini belirten Yerlikaya, "Siber alandaki tehditler, terörle mücadele ve asayiş gibi geleneksel güvenlik konuları kadar önemlidir. Dijital dünyanın sunduğu fırsatlar kadar, beraberinde getirdiği tehditler de aynı ölçüde büyüktür" diye konuştu. Bakan, Türkiye'nin siber güvenlik alanında dünya çapında bir marka haline gelme hedefini belirlediklerini ve bu yolda kararlılıkla ilerlediklerini ifade etti.
Ali Yerlikaya, dezenformasyonla mücadelenin sadece siber güvenlik alanında değil, aynı zamanda asayişin ve terörle mücadelenin ayrılmaz bir parçası olduğunu vurguladı. İçişleri Bakanlığı olarak dezenformasyonla mücadeleyi çok boyutlu bir güvenlik meselesi olarak ele aldıklarını belirten Bakan, "Halkımızı yanıltan ve kamu düzenini bozmayı amaçlayan her türlü içeriğe karşı gerekli işlemler hızla yapılacaktır" şeklinde konuştu.
Siber Suçlarla Mücadelede İş Birliği ve Uluslararası Standartlar
Yerlikaya, uluslararası iş birliğinin de bu mücadelede önemli bir yer tuttuğuna değinerek, Türkiye'nin küresel siber güvenlik standartlarına uyum sağlamayı hedeflediğini belirtti. Avrupa Komisyonu ve diğer uluslararası kuruluşlarla iş birliği içinde çalıştıklarını ve bu alandaki stratejilerinin hem yasal hem de teknolojik açıdan güçlendirileceğini ifade etti.