Gazeteciler Cemiyeti'nin yürüttüğü Medya için Demokrasi projesi kapsamında "Spor Gazeteciliği: Uzmanlaşma mı? Taraftarlık mı?" söyleşisi gerçekleştirildi. Spor medyasının zaman içinde geçirdiği aşamalar, spor gazeteciliğinin medya içinde yükselişi, dijital medyanın spor haberciliğine etkileri ve katkılarının masaya yatırıldığı söyleşide konuşan Spor Spikeri Melih Gümüşbıçak, spor gazeteciliğinin zamanla nasıl değiştiğini ve dijitalleşmenin bu alana katkılarını vurguladı.
Etkinlikte, spor medyasının yıllar içindeki değişimi ve dijitalleşmenin bu alana etkileri detaylı bir şekilde ele alındı. Spor medyasının geçmişi, bugünü ve geleceğine dair önemli perspektifler sunulan söyleşi, izleyiciler tarafından büyük ilgiyle takip edildi.
Gümüşbıçak, spor gazeteciliğinin yazılı basından televizyona ve dijital platformlara uzanan bir süreç içinde sürekli evrildiğini belirtti. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte artık herkesin bir spor yorumcusu olabildiğini söyleyen Gümüşbıçak, sosyal medyanın bu süreçte belirleyici rol oynadığını vurguladı.
Futbolun popülaritesi ve medyadaki yeri
Dijitalleşmenin spor gazeteciliğinde uzmanlaşmayı da beraberinde getirdiğini söyleyen Gümüşbıçak, artık sadece futbolun değil, diğer spor dallarının da daha fazla ilgi gördüğünü ifade etti.
Futbolun medyadaki ağırlığının coğrafi ve kültürel etkenlerle şekillendiğini belirten Gümüşbıçak, futbolun basit ve paylaşılabilir bir oyun olması nedeniyle geniş kitlelere hitap ettiğini ifade etti. Ayrıca, ülkemizde birkaç popüler takımın rekabetinin ön planda olduğunu ve bu durumun sosyolojik bir inceleme gerektirdiğini söyledi. Bu durumun sosyolojik bir inceleme gerektirdiğini belirten Gümüşbıçak, futbolun popülerliğini şu sözlerle açıkladı:
"Futbol, basit kuralları ve geniş kitlelere hitap eden doğası sayesinde dünyada en çok izlenen sporlardan biri. Ancak Türkiye’de ‘spor gazeteciliği’ dendiğinde ne yazık ki sadece futbol anlaşılıyor.
Eskiden spor gazeteciliği, gazete sayfalarıyla sınırlıydı. Televizyonun yükselişiyle maç anlatımları ve yorumculuk ön plana çıktı. Şimdi ise sosyal medya sayesinde herkes bir spor yorumcusu gibi içerik üretebiliyor."
Spor medyasında kadınların temsili
Kadın spor gazetecilerinin sayısının artmasının önemli olduğunu belirten Gümüşbıçak, medya kuruluşlarının bu konuda daha bilinçli adımlar atması gerektiğini vurguladı. Spor medyasında kadınların varlığının arttığını ancak hâlâ yeterli olmadığını vurgulayan Gümüşbıçak, özellikle kadın yorumculara yönelik önyargılara dikkat çekti.
Spor medyasında kadınların istihdamının geçmişe göre arttığını ancak yeterli olmadığını belirten Gümüşbıçak, ekranlarda kadınların sadece görünüşleriyle değil, söyledikleriyle de yer almasının önemine değindi. Kadınların “futboldan anlamadığı” önyargısının yıkılması gerektiğini vurguladı.
Gümüşbıçak, konuya dair "Kadın spiker ve yorumcular artık ekranlarda daha fazla yer alıyor ama maalesef hâlâ ‘kadın futboldan ne anlar’ gibi bir anlayış var. Oysa kadınlar da en az erkekler kadar bu işin içinde olabilir, hatta daha yetkin olabilirler. Önemli olan, ekranda sadece görünüşleriyle değil, söyledikleriyle de var olmalarıdır. Kadınlar, bizim yaptığımız her işi yapabilir ama biz onların yaptığı şeylerin birçoğunu yapamayız" sözlerini aktardı.
“Spor gazeteciliğinde taraftarlık ikinci plandadır”
Gümüşbıçak, spor gazeteciliğinde taraftarlığın kaçınılmaz bir başlangıç noktası olduğunu ancak zamanla tarafsızlığın ön plana çıkması gerektiğini belirtti.
Spor gazeteciliğine başlangıçta taraftarlığın faydalı olduğunu ancak mesleki deneyim arttıkça tarafsızlığın önem kazandığını vurgulayan Gümüşbıçak, "Herkes bir takıma sempati duyar, bu çok doğal. Ancak spor gazeteciliği yapıyorsanız, profesyonellik gereği bu duyguyu bir kenara koymalısınız. Taraftarlık elbette işin içinde olabilir ama uzmanlaşmak istiyorsanız, objektif ve analitik bir bakış açısına sahip olmalısınız. Bu işe başlayan çoğu kişinin taraftar olduğunu ancak işin içine girdikten sonra bunu ikinci plana attığını biliyorum” dedi.
Televole dönemi ve spor medyasındaki değişim
1990’lı yıllarda spor medyasında büyük bir değişim yaşandığını belirten Gümüşbıçak, bir dönem sunuculuğunu yaptığı "Televole" programının başlarda tamamen spor odaklı olduğunu ancak zamanla magazin içeriğine yöneldiğini ifade etti.
Bu değişimin izleyici talepleri ve rekabet koşullarıyla şekillendiğini belirten Gümüşbıçak, "Televole aslında futbolun saha dışındaki eğlenceli yanlarını göstermeye çalışan bir programdı ama zamanla magazinsel unsurlar ağır basmaya başladı. İzleyici neyi talep ederse, medya da onu verir. O dönem futbolcuların özel hayatları daha fazla gündeme gelmeye başladı ve bu da spor gazeteciliğinin magazinleşmesine yol açtı" sözlerini aktardı.
“Eski sporcular, medyada yer almayı hatırlanmak için bir şart olarak görüyorlar”
Eski sporcuların spor yayıncılığında yer almasının doğal olduğunu söyleyen Gümüşbıçak, spor spikerliğinin farklı bir uzmanlık gerektirdiğini ve maç anlatımının inceliklerini anlattı.
Yorumculuğun yalnızca oyunculuk tecrübesine dayanarak yapılamayacağını vurgulayan Gümüşbıçak, "Eski futbolcuların veya sporcuların yorumcu olması elbette normal. Ama bir sporcunun iyi bir yorumcu olabilmesi için analiz yeteneğine, iletişim becerisine ve bilgiyi doğru aktarma kapasitesine sahip olması gerekir.
Sporcular, medyada yer almayı hatırlanmak için bir şart olarak görüyorlar. Belki yine bir takıma gidebilme ümidiyle ekranda olmayı tercih ediyorlar.
Sektörümüzde bambaşka alanlardan gelen çok sayıda insan var. İletişim fakültesi mezunu birçok arkadaşımız bu alanda çalışması gerekirken genel olarak farklı alanlardan gelen insanların çalıştığını görüyoruz” dedi.
Melih Gümüşbıçak kimdir?
1968 yılında Ankara’da doğdu. 9 yaşından itibaren 50. Yıl Lisesi, Şekerspor, Şekerbank ve Mülkiye gibi takımlarda futbol oynarken çeşitli Türkiye Şampiyonlukları ve dereceler kazandı. Formasını giydiği Genç Milli Takım ile 1985 yılınsa Fransa’da Uluslararası Kadetler Turnuvası Kupasını aldı.
1990 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden mezun oldu. 1992 yılında TRT’nin açtığı Spor Spikerliği sınavını kazanarak TRT Haber Dairesi Spor Servisi’nde çalışmaya başladı.
1996 Şubat’ında Kanal D’de yayınlanan Televole isimli programı sunmaya başladı. Aynı yılın ekim ayından itibaren bu kez Show TV’de aynı programın 15 yıla yakın bir süre sunuculuğunu üstlendi.
TRT, Kanal D, Show TV, Cine5, Lig TV, SkyTürk, SkyTürk360, TV8, TV8,5, Exxen kanallarında sayısı binlerce ifade edilen spor karşılaşmasını canlı anlattı, spor içerikli yayın hazırladı ve sundu.
2019’da Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Spor Yönetim Bilimleri dalında Yüksek Lisansını tamamlayan Gümüşbıçak, halen Bloomberg HT ve HT Spor kanallarında program hazırlayıp sunuyor.