Haber: Bilgesu Erdem
Seçime birkaç gün kaldı ancak halen akıllara takılan pek çok soru var. Halihazırda Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile yönetilen Türkiye’de, "Meclis çoğunluğu ve başkanlık farklı ittifaklarda olursa Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde durum ne olacak?", 24 Saat’in sorduğu bu soruya Avukat Celal Ülgen yanıt verdi.
Kılıçdaroğlu kazanırsa...
Durumun ne olacağının hangi ittifakın meclis çoğunluğunu aldığına göre değişeceğini söyleyen Ülgen, hem Millet ittifakı hem de Cumhur İttifakı’nın kazanması durumunda Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne neler olacağını değerlendirdi. Ülgen, “Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı seçilirse meclis çoğunluğunun Cumhur İttifakı’nda olma olasılığı düşük. Ancak meclis çoğunluğunun Anayasa’yı değiştirecek bir çoğunluğa ulaşmaması durumunda sistemin tıkanmaması için bu sürecin tamamının başkanlık sistemi içinde geçeceği ve bir başbakan atanamayacağı açıktır” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanlığı seçiminin Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından kazanılması durumunda, “Bu süreçte tek adam yetkilerinin tümü Kılıçdaroğlu tarafından kullanılacaktır” diyen Ülgen, “Ancak Kılıçdaroğlu’nun bu yetkilerini sanki parlamenter sistem varmış gibi kullanacağı ve Meclis’i de bu işe dahil edeceği düşünülebilir. Yani her ne kadar sınırsız yetkileri olsa da Kılıçdaroğlu kendi yetkilerini kendisi sınırlayacak ve tek adam rejimini daha demokratik ve daha özgürlükçü bir sisteme dönüştürecektir” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhur İttifakı ne yapar?
Ülgen’in yorumlarına göre, “Cumhur İttifakı’nın her aşamada meclisi kilitlemek isteyeceği de açıktır. Özellikle salt çoğunluk gerektiren kararlarda ve anayasa değişikliği isteyen konularda büyük engel olacakları düşünülmelidir.” Celal Ülgen, bu olasılık karşısında ne yapılması gerektiğini de sözlerine ekledi; “Bu sorunun aşılması ancak Başkanlık sistemi yetkileri kullanılarak ve ancak demokratik ve saydam bir yönetim uygulamakla aşılacaktır.”
Erdoğan kazanırsa...
Cumhurbaşkanlığı seçiminin Recep Tayyip Erdoğan tarafından kazanılması ve meclis çoğunluğunun muhalefete geçmesi durumunda ise durumun tamamen değişeceğinin altını çizen Ülgen, “Bir kaos dönemi ile baş başa kalınacaktır” dedi ve ekledi: “Zira her şeyi meclisi dışlayarak yapmak durumunda kalan bir yönetim anlayışının kabul edilme olasılığı neredeyse yok gibidir.”
“Kurumların hızla yeniden oluşturulması lazım”
Ülgen sözlerini, “Özellikle bazı kurumların yeniden oluşturulması ivedi bir süreç gerektirecektir. Anayasa Mahkemesi, Yüksek Seçim Kurulu, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu gibi kurumların yeniden dizayn edilmesi, bu kurumların oluşturulması süreçlerinin yeniden saptanması anayasa değişikliğini gerektirecek konuların başında gelmektedir” ifadeleriyle noktaladı.
