CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, seçim bildirgelerinin, Türkiye'nin sorunlarının çözümü konusunda diğer siyasi partiler tarafından taklit edildiğini, örnek alındığını savunarak, "Biz sorun yaratan değil, sorunları kararlılıkla çözen bir iktidar olmak istiyoruz" dedi. Kılıçdaroğlu, 7 Haziran’da yapılacak genel seçim için 2. bölgeden milletvekili adayı olduğu İzmir’de, Buca Belediyesi Gölet Tesisleri'nde düzenlenen etkinlikte, partisinin diğer milletvekili adaylarıyla bir araya geldi. Milletvekili adayları ve partililere hitap eden Kılıçdaroğlu, katılımcıları "sevgili ailem" diye selamladı. Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet Halk Partisi'nin bir aile olduğunu ve bu ailenin kendi çıkarı için değil ülkenin çıkarı için çaba gösterdiğini ifade ederek, "Cumhuriyet Halk Partisi, geçmişte çok önemli devrimlere imza atmış bir aile. Geleceğe umut yaratmak isteyen bir aile. Hiç bir çocuğun yatağa aç girmediği bir Türkiye için mücadele eden bir aile" diye konuştu. Kılıçdaroğlu, bu açıdan CHP'li olmanın hiç de kolay olmadığını dile getirerek, "CHP'li olmak için özveride bulunmak, halkı düşünmek gerekiyor. CHP'li olmak için uygar olmak, Türkiye'yi ve dünyayı iyi okumak gerekiyor. Her ailenin huzur için yaşayacağı bir Türkiye için mücadele etmek gerekiyor. CHP'li olmak için bütün çocuklarımıza çağdaş eğitim vermeyi savunmak gerekiyor. Bu kadar zor bir görevi yerine getiriyoruz" değerlendirmesinde bulundu. -"Bu süreç, CHP'yi iktidara taşıyacaktır" Yaşanan seçim sürecinin, CHP'yi iktidara taşıyacak bir süreç olduğunu iddia eden Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı: "13 yıllık bir kredinin sonuna geldik. Halkımız, iktidara 13 yıllık bir süre verdi. 13 yılın sonunda 6 milyon 200 bin işsizimiz var. 17 milyon yoksulumuz var. İzlenen yanlış dış politika sonucu 2 milyon Sureyilimiz var. Aylığı bin liranın altında olan 8 milyon emeklimiz var. Sorunlar ağır ama sorunları çözecek birikimimiz, bilgimiz ve kapasitemiz var. Seçim bildirgesi, bunu en tipik örneği. " Kılıçdaroğlu, partililere bu noktada izleyecekleri yol haritası konusunda bilgi vererek, şöyle devam etti: "Gün, şunu veya bunu suçlama günü değildir. 'Şunu yaptınız' veya 'bunu yapamadınız' günü değildir. Gün, bizim projelerimizi halka anlatma günüdür. Gün, halka her türlü sorununu nasıl çözeceğimizi anlatma günüdür. Öyle bir noktaya geldik ki seçim bildirgemizi hazırladıktan sonra, hiçbir siyasal iktidar (siyasal parti) bizim seçim bildirgemizin yanlış olduğunu söylemiyor. Hiçbir siyasal iktidar, iktidar dahil... Ne diyor iktidar, 'kaynak bulamazsınız' diyor, o kadar. Tek suçlama o. Oysa bu ülke, yeri geldiği zaman onlar tarafından dile getiriliyor, dünyanın en büyük 19'uncu ekonomisi. 21. yüzyıla yoksulluk yakışmıyor, işsizlik yakışmıyor, Türkiye'ye de yakışmıyor. O zaman bizim bu sorunlarımızı, var olan sorunlarımızı nasıl çözeceğimizi anlatma günüdür. Eğer bunu yapabilirsek, halkın teveccühü var. Emin olun, nereye gidersek dikkatle izleniyoruz, dikkatle dinleniyoruz." -"Seçim bildirgemiz taklit edilir, örnek alınır oldu" CHP'ye yönelik, "kendi içinde kavga ederler" ya da "hep eleştirirler çözüm üretmezler" gibi eleştirilerin artık eskilerde kaldığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bugün, bizim seçim bildirgemizi bütün siyasi partiler bir anlamda taklit ediyor, bir anlamda örnek alıyor. Bir anlamda halkın sorunlarını nasıl çözeceklerini CHP'nin seçim bildirgesinden öğreniyorlar. Bu bizim için çok ama çok önemli bir aşamadır. Şimdi biz Türkiye'nin sorunlarını çözmeye talibiz. Çok güçlü kadrolarımız var, sorunları çözme kapasitemiz var, bütün halkı kucaklıyoruz Türkiye'de, seçim bildirgemizden belli. Dolayısıyla biz çalışırsak, iyi anlatabilirsek, güven verebilirsek, Türkiye'de iktidar olmamak için hiçbir nedenimiz yok. Var olan iktidar, sorunları çözen değil, sorun yaratan bir izlenime bürünmüştür. Biz sorun yaratan değil, sorunları kararlılıkla çözen bir iktidar olmak istiyoruz ve bunu için de halktan oy istiyoruz." -"İmam hatipleri kapatmayacağız" Kemal Kılıçdaroğlu, seçim sürecinde zaman zaman seçim bildirgelerini de aşan suçlamalara maruz kaldıklarını belirterek, milletvekili adayları ve partililerden, bu suçlamalara karşı CHP'yi en iyi şekilde anlatmalarını istedi. Bu suçlamalardan birinin de "CHP'nin iktidara gelmesi halinde imam hatip okullarını kapatacağı" yönünde olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: "Gittiğiniz her köyde, her kasabada, her kente rahatlıkla söyleyebilirsiniz. CHP iktidarında imam hatip okulları niçin kapatılsın? Aydın din adamı yetiştiren o okulları açan parti biz değil miyiz? Biziz. Niye kapatalım? Ben, her din adamının, sadece Türkçe'yi değil, sadece bir yabancı dili değil, en az iki, üç yabancı dil öğrenmesini isterim. Felsefe okumasını, sosyoloji okumasını isterim. Halka güzelliği anlatmasını, sevgiyi, barışı, kardeşliği anlatmasını isterim. Bizim adımız kullanılarak bir algı operasyonu yapmak istiyorlar, buna izin vermeyeceğiz. Hiç kimsenin yaşam tarzıyla da uğraşmayacağız. Nasıl isterse öyle yaşasın. Hiç kimsenin inancıyla uğraşmayacağız. Açık ve net şunu söyleyebilirsiniz; 'biz CHP olarak bütün inançların güvencesiyiz'. Herkes inancını özgürce yerine getirebilir. Eğer bir kişi çıkıp, 'ben inancımı istediğim gibi yerine getiremiyorum, önümde şu engel var' diyorsa gelip beni bulacak, sizi bulacak, partililerimizi bulacak. Her inancın özgürce yerine getirildiği bir Türkiye'yi, yaşanacak bir Türkiye'yi el birliğiyle kuracağız." Kılıçdaroğu, taşeron işçilere yönelik de benzer söylemlerin olduğuna işaret ederek, "Biz hiç kimsenin ekmeğiyle oynamayız. Düşüncesi, görüşü, kimliği, yaşam tarzı ne olursa olsun... Bırakın ekmeğiyle oynamayı, bize oy vermemiş vatandaşın bile rahatlıkla yaşayabileceği bir ekonomik düzeni sağlayacağız. Onlar gibi ayrım yapmayacağız, toplumu bölmeyeceğiz, ayrıştırmayacağız. Bu topraklara sevgi getireceğiz, bereket ekeceğiz. Bizim hedefimiz bu" diye konuştu. -"Türkiye'de 4. devrimi gerçekleştireceğiz" Kılıçdaroğlu, CHP'nin, Türkiye'de bugüne kadar üç önemli devrime imza attığını, yeni dönemde de dördüncü devrimi hayata geçireceğine değindi. CHP'nin birinci devrim olarak Cumhuriyeti kurduğunu, ikinci devrim olarak çok partili siyasi yaşamı getirdiğini, üçüncü devrim olarak da demokrasinin olmazsa olmazı sosyal demokrasiyi getirdiğini savunan Kılıçdaroğlu, yeni hedeflerinin de Türkiye'ye "özgürlük ve demokrasi" getirmek olduğunu anlattı. Konuşması, partililer tarafından zaman zaman "Başbakan Kemal" ve "İzmir seninle gurur duyuyor" sözleriyle kesilen Kılıçdaroğlu, bu sloganlara karşılık şunları söyledi: "İzmir çalışmak için çok güzel bir yer. İnsanları güzel. Üniversiteleri var. Doğası güzel. Ben de İzmir'e hizmet edeceğim. Ben de İzmir'i kucaklayacağım, bütün Türkiye'yi kucakladığımız gibi. Ben de İzmir ile İzmirlilerle gurur duyuyorum. Umuyorum, 7 Haziran'da güzel bir başlangıç yapmaya ihtiyacımız var. Sadece bizim değil Türkiye'nin ihtiyacı var. Çocuklarımız için, torunlarımız için, ülkemiz için, bayrağımız için yeni bir başlangıç yapmaya ihtiyacımız var."