Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) verdiği hak ihlali kararı, 16 Nisan 2025’te Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda resmen okundu. Karar, TBMM Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca tarafından Genel Kurul’da okutulduktan sonra oturum kapatıldı.
AYM Kararı TBMM Tutanaklarında
Anayasa Mahkemesi, Gezi Parkı davası kapsamında 18 yıl hapis cezasına çarptırılan ve halen cezaevinde bulunan Can Atalay için “hak ihlali” kararı vermişti. Yüksek Mahkeme, Atalay’ın milletvekili seçilmesine rağmen özgürlüğünün kısıtlanmasının, hem seçme ve seçilme hakkının hem de kişi hürriyetinin ihlali anlamına geldiğini açıklamıştı.
Bu kararın TBMM Genel Kurulu’nda okunması, anayasal kurumlar arasındaki yetki çatışmasının gölgesinde sembolik bir adım olarak değerlendirildi. Hukuk ve siyaset çevrelerinde bu gelişme, yasama organının yargı kararlarına nasıl yanıt vereceği açısından dikkatle takip ediliyor.
CHP: “Bu Vekillik Düşürme Kararı Yok Hükmündedir”
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Murat Emir, AYM kararının Genel Kurul’da okunmasının ardından yaptığı açıklamada, Atalay’ın vekilliğinin düşürülmesi sürecini eleştirdi. Emir, “Can Atalay’ın milletvekilliği hukuken düşmemiştir, düşürülememiştir. Bu karar gecikmeli de olsa yerinde bir adımdır” dedi.
Ne Olmuştu?
2023 Genel Seçimleri’nde Türkiye İşçi Partisi Hatay Milletvekili olarak seçilen Can Atalay, seçildikten sonra da tahliye edilmedi. AYM, milletvekili seçilmesiyle birlikte Atalay’ın yasama dokunulmazlığı kazandığını vurgulamış ve tutukluluğun hak ihlali olduğuna karar vermişti.
Ancak Yargıtay bu kararı uygulamamış, TBMM ise Anayasa Mahkemesi kararını dikkate almadan Atalay’ın milletvekilliğini düşürme yoluna gitmişti. Bu durum, Türkiye'de yasama-yargı ilişkilerinde anayasal bir kriz olarak yorumlanmıştı.
Can Atalay hakkındaki AYM kararının Meclis’te okunmuş olması, kararın artık resmi kayıtlara geçtiği anlamına geliyor. Ancak bu gelişmenin, Atalay’ın milletvekilliğinin iadesi ya da tahliyesi gibi somut sonuçlar doğurup doğurmayacağı konusunda hâlâ belirsizlikler bulunuyor.