“ÇABA Derneği”nin Çayyolu çabası

Yeşil alanları, mimari yapıları ve sosyal dokusu ile Ankara’nın örnek bölgelerinden biri olan Çayyolu, yıllar içinde artan nüfusu ve buna bağlı olarak artan ihtiyaçlarıyla, ilçe olma isteğini gündeme getiriyor. ÇABA (Çayyolu Bölge Ağaçlandırma Derneği)’nden Engin Uç, Çayyolu’nda yaşayan insanların böyle bir beklenti içinde olduklarını ve dernek olarak, yerel yönetimlerin yapması gereken pek çok hizmeti kendilerinin yerine getirdiğini söylüyor

SULTAN YAVUZ (ANKARA) - Yenimahalle Belediyesi’ne bağlıyken, daha sonra Çankaya Belediyesi’nin bünyesine geçen Çayyolu, ilçe olmak istiyor. ÇABA (Çayyolu Bölge Ağaçlandırma Derneği)’nde daha önce iki kez yöneticilik yapan gazeteci Engin Uç, 1997 yılında gördüğü Çayyolu’ndan çok etkilenerek, buraya taşınmış. Bölgenin ormanlık alanlarına fidan dikmek için yola çıkan ve yaklaşık 20 yılda 100 bin fidan dikerek, onların bakımını da üstelenen ÇABA, bu alanların imara açılmasından sonra, yoğun bir mücadele sonucunda orman alanlarını kurtararak, ağaçlandırmaya devam etmiş. TÜİK verilerine göre 172 bin nüfusa sahip olan Çayyolu’nun, ilçe olmak için gereken tüm şartlara sahip olduğunu belirten Uç, Çayyolu sakinlerinin taleplerinin de bu yönde olduğunu vurguluyor. Daha önce çıkardığı Çayyolu Haber Bülteni ile kamuoyu oluşturduklarını ifade eden Uç, 2004 yılında da Çayyolu Platformu’nu kurarak, mevcut tüm dernekleri bir araya getirdiklerini kaydediyor. Uç, danışma kurulunu paşaların ve emekli bürokratların oluşturduğu platform için, “Çayyolu’na gelen herkes önce burayı ziyaret ederdi. Biz sorunlarımızı anlatıyor ve kuruldan da çözüm önerisi istiyorduk” diyor. Belediyelerin, Çayyolu’nun ihtiyaçlarını karşılayamadıklarına ve bölgenin pek çok hizmete gereksinim duyduğuna dikkat çeken Uç, bunun ancak Çayyolu’nun ilçe olmasıyla çözüme kavuşacağını söylüyor. Eğitim ve spor alanında, bölgedeki çocukların ve gençlerin yüksek başarı sağladığına da değinen Uç, buna rağmen belediyeye futbol sahası yaptırmak için büyük çaba harcadıklarını ifade ediyor. Temizlik, hastane, kültür merkezi ve güvenlik konusunda da eksikler olduğunu belirten Uç, belediye meclis üyelerinin de bölgede olan bitenden haberdar olmadıklarını savunuyor. Uç, “Kenarda kalmış, kimsesiz bir pozisyondayız. Parklarımız imara açılıyor, şahsi olarak da çok müdahale ettim ama çoğu parkımız gitti. Villalar kentiyken, gökdelenler kenti olmaya başladık. Biz sadece çevresel değil, sosyal dokuyu da korumaya çalışıyoruz. Bir şekilde zengin olup Çayyolu’na yerleşen insanlar, oranın hükümdarı olmaya çalışıyor. Eğer yerinden yönetim mümkün olursa, biz ilçe olabilirsek pek çok şeyin önüne geçebilir ve örnek olabiliriz diye düşünüyorum” diye belirtiyor. Dernek olarak amaçlarının insanları bir araya getirmek olduğunu kaydeden Engin Uç, “Belediye yapsın demek yerine, biz yapıyoruz. Burada muhtarlar bile açıklama yapılacağı zaman birlikte hareket ederler. Siyaseti sokmamaya çalışıyoruz, örneğin bayram komisyonunda hem CHP hem de İYİ Parti yan yana çalışabildiler. Aykırı ses çıkmıyor, herkes Çayyolu’nun iyiliğini düşünüyor” diyor.