Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin genel merkezinde Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan ile bir araya geldi. Görüşmenin ardından açıklama yapan Bakırhan "CHP sadece söz söyleyen, katkı sunan değil aslında geçmişiyle, birikimiyle, deneyimiyle Kürt meselesinin çözümünde çok önemli bir rol oynayabilir. Oynayacağına eminiz” dedi.

Öte yandan, Adalet Bakanlığı’na İmralı ziyareti için yaptıkları başvuruya ilişkin de konuşan Bakırhan, “Başvuru yaptık, ama henüz başvurumuza resmi bir yanıt gelmedi. Olumlu bir yanıt gelmesini umuyoruz. Önemli olan oraya kimin gittiği değil, oradan ne söylendiği, ne düşünüldüğüdür, onun için bekliyoruz" ifadelerini kullandı. 

Bakan Göktaş, Trabzon'da AK Parti Akçaabat Gençlik Kolları 7. Olağan Kongresi'nde konuştu: Bakan Göktaş, Trabzon'da AK Parti Akçaabat Gençlik Kolları 7. Olağan Kongresi'nde konuştu:

 DEM Parti heyetini, CHP Genel Başkan Yardımcıları Ensar Aytekin ve Gökçe Gökçen karşıladı. Bir buçuk saat süren görüşmenin ardından açıklamalarda bulunan Bakırhan, şunları kaydetti: 

"DEM Parti olarak muhalefette bulunan siyasi partileri ziyaret ediyoruz. O çerçevede en son CHP ile bugün görüştük. Sadece siyasi partileri değil emek meslek örgütlerini, işçi konfederasyonlarını da ziyaret ediyoruz. Ev sahipliklerinden dolayı çok samimi, sıcak ortamda sohbetlerinden dolayı Sayın özgür Özel şahsında hem heyetine hep CHP ailesine selamlarımızı, teşekkürlerimizi iletiyoruz.

CHP Türkiye'nin kurucu partisidir. Çok köklü bir geçmişe geleneğe, mirasa, sahip bir partidir. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunda Türkler, Kürkler, diğer halklar büyük emekler, mücadeleler verdiler. Bir ittifak oluşturdular. Zaten 1920 Mebusan Meclisi de bu ittifaka uygun bir çeşitlikteydi, bütün renkleri kapsıyordu. 1921 anayasası da aynı zamanda bu tarihsel ittifaka uygun bir anlamda önemdeydi. Fakat zaman içerisinde hem o kurucu Meclis hem tarihi Türk-Kürt ittifakı hem 21 anayasasındaki herkesi kapsayan anlayış inkar edildi, reddedildi. Sorun günümüze kadar geldi ama kimse kazançlı çıkmadı. Hem ülkenin ekonomisi hem enerjisi yüz yıldır çözülmeyen Kürt meselesinden kaynaklı başka bir mecraya aktı. Emekçilere, yoksullara, işçilere ülkenin alt yapısına harcanması gereken trilyonlarca dolar bu mesele çözülmediği için heba edildi. Bu Kürt meselesinin çözümü Türkiye'nin demokratikleşmesi konusunda aslında CHP'nin çok değerli, çok kıymetli geleneğinden geldiği partilerin açıklamaları, raporları vardı. SHP'nin hazırlamış olduğu Kürt raporları buna örnektir. 

"SHP'nin o dönemki raporundaki derlemeyi önemsiyoruz"

Bugün Kürt meselesine ilişkin tartışmalar yaşanıyor. Biz SHP'nin o dönemki raporundaki derlemeyi önemsiyoruz. Yine Erdal İnönü'nün çok önemli bir belirlemesi vardı. Yakın zamanda Sayın Özgür Özel'in de bu konuda benzer açıklamaları vardı. Bunları çok önemsiyoruz. CHP sadece söz söyleyen, katkı sunan değil aslında geçmişiyle, birikimiyle, deneyimiyle Kürt meselesinin çözümünde çok önemli bir rol oynayabilir. Oynayacağına eminiz. Biz bugün ortak paydaları nasıl büyütebiliriz, çoğaltabiliriz, Türkiye'nin demokratikleşmesi konusunda iki parti Türkiye'de hem muhalefette bulunan hem toplumsal muhalefette bulunan çevrelerle birlikte demokratik bir zeminin oluşması için neler yapabiliriz üzerine durduk. Kıymetliydi, önemliydi.

"Türkiye demokrasisi bu kayyum belasından yasal düzenlemeler yapılarak kurtulur"

Bir gündemimiz kayyum gündemiydi. Kayyum yavaş yavaş Türkiye'de bir yönetim rejimine doğru yol alıyor. Daha önce DEM Parti'nin belediyelerine kayyum atanırken şimdi CHP'nin de belediyelerine kayyum atılıyor. Böyle giderse yarın bir gün sadece yerel yönetimlerle sınırlı kalmayan bir hal da olabileceğini belirtmek istiyorum. Bu mesele sadece DEM Parti'nin meselesi değildir hepimizin meselesidir. CHP'nin kayyumlar konusunda ortaya koymuş olduğu pratik değerli ve kıymetliydi. Hatta CHP'nin de vermiş olduğu Meclis'te bulunan 10 siyasi parti kayyum yasasıyla ilgili bir yasa tasarısı hazırladı. Bu önemli ve değerliydi. Bu yasa tasarısı umarım Meclis'te iktidara mensup milletvekilleri tarafından da doğru okunur. Türkiye demokrasisi bu kayyum belasından, kayyum lekesinden yasal düzenlemeler yapılarak kurtulur. Bu ülkeyi bu ayıptan hep birlikte umarım kurtarırız." 

Editör: Esin Özdemir