CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, bu yıl yaşanabilecek kuraklığa dikkati çekerek, tarımsal üretim üzerindeki etkilerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Kuraklığın bazı bölgelerde şimdiden olumsuzluklara sebep verdiğini belirten Gürer, ''Ürün üretiminin yanında meraların ot varlığı da bu kuraklıktan etkilenmesi olasıdır. Ülkemizde 1940’lı yıllarda 44 milyon hektar olan mera alanları 2001 yılında yapılan tarım sayımına göre, 14 milyon hektara kadar gerilemiştir. Bildiğiniz gibi şu an tarım sayımı TÜİK‘le birlikte Tarım ve Orman Bakanlığınca sürdürülmektedir. 22 yıldır yapılmayan bu sayım sonucu meraların son hali de ortaya çıkacaktır. Büyük olasılıkla meralarda yine daralma olduğu görülmüş olacaktır" dedi.
Gürer, şu ifadelere yer verdi:
"Bu durumda 12 ay kapalı, yemle beslenen hayvanların varlığı dikkate alındığında yem tüketiminin artması fiyatların artmasini da beraberinde getirmektedir. Ülkemizde sürekli gündeme getirilmesine rağmen çiftçiler üretim tercihini de belirledikleri biçimde sürdürmeye devam etmektedirler. Alıştığı ürün neyse onu ekmekte faydasını oradan sağlamaya çalışmaktadır. Burada üretim tercihi daha önceki tercihini sürdürenlerin oranı yüzde 74’tür. Yüzde 30’u alıcısı çok ürünlere, yüzde 30’u satışı hızlı ürünlere yönelmektedir. Kuraklık sürecinin doğru yönetilmediğinin bir göstergesi de bu verilerdir."
"21 üründe arz açığı var"
Gürer, gübre fiyatlarına ve gübre kullanımındaki düşüşe de dikkat çeken Gürer, şunları söyledi:
"Gübre fiyatları arttıkça daha az gübre kullanılıyor. Gübre azaldıkça verim ve üretim düşüyor. Böyle olunca da Türkiye’de bazı ürünlerde arz açığı devam ediyor. 21 üründe bakanlığın belirlemesine göre arz açığı var. Arz açığı olan ürünlerin bir de gübreden dolayı verim kaybı yaşandığında ithalata yöneliş daha fazla olacak. Dünya genelinde gıda tedarik edebilen ülkelerin içinde bulunduğu koşullarda özellikle kuraklığın, küresel iklim değişikliğini yarattığı sorunlarla dışarıdan ürün getirmekle problemler de yaşanbileceği gibi fiyatlarda da artışların ortaya çıkması olası. Bunun için Türkiye’nin öncelikle stratejik ürün dediğimiz buğday gibi bitkisel ham yağının oluşmasına vesile olan ayçiçeği gibi belli ürünlerde daha öncelikli politikalar oluşturulması ve bu açığın ortaya çıkmadan önce önlemlerin alınması gerekiyor.''