DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Doğan, Kent Uzlaşısı'na yönelik başlatılan soruşturmaya değinerek, "Kent Uzlaşısı'nın en geniş mutabakat olduğunu, şehirdeki her sesi duymaya çalışmak olduğunu, aday belirlerken o yereldeki en geniş kesimlere ulaşıp yine en geniş skalada farklılıkların temsiliyetini sağlayabilecek, yani yerel demokrasiyi inşaa edebilecek bir stratejiyle hazırlandığımız sayısız kez ifade ettik." dedi.
"Demokratik siyaset kanalları bu şekilde kuşatılmak isteniyor"
Doğan, şunları söyledi:
"Hiç kimse şimdi kalkıp doğrudan yerel demokrasi anlamına gelen Kent Uzlaşısı'nı kriminalize etmeye çalışmasın. Hiç kimse kalkıp, 'Demokratik siyaset kanallarını genişletmeye hazırız, bu konuda kararlı bir irade koymaya hazırız' deyip, ondan sonra Kent Uzlaşısı üzerinden iltisaklı, irtibatlı iması yaratmaya çalışmasın. Kent Uzlaşısı son derece meşru, yerel demokrasinin asgari düzeyini ifade eden bir stratejidir. Kent Uzlaşısı'ndan korkanlar Türkiye’de toplumsal barışı nasıl sağlayacaklar? Hangi akıllı bir yerel demokrasi örneği olarak ilk kez denenmiş, binbir emekle ortaya çıkartılmış, Türkiye’nin her şehrinde farklı kesimleri bunun müşterekleri haline getirilerek oluşturulmaya çalışılmış bir stratejiyi kriminalize etmeye çalışıyor? Bu hangi akıl, biz bu aklı bilmek istiyoruz? Demokratik siyaset kanalları bu şekilde kuşatılmak isteniyor. Şayet biz herhangi bir siyasi parti ile seçim ittifak yapmış olsaydık bunu zaten açıklardık. Kendi Uzlaşısı'nın herhangi bir siyasi parti ile bir ittifak olmadığını defalarca bu kürsüden söylemiş olmamıza rağmen aylar sonra kazanılamayan yerlere kayyum atandığı gibi, siyasi operasyonlarla bir rövanş dönüştürmeye çalışmak ancak yenilgiyi hazmedememek olur. Kent Uzlaşısı stratejisi bir demokratik toplum modelidir."